Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava tarihinden sonra yörede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosunda ... köyü, 963 parsel (Yenileme ile 217 ada 92 parsel) sayılı 3570,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 217 ada 92 parsel sayısı ve 3569,60 m² yüzölçümüyle tespit edilmiştir. 1) Davacı ... Yönetiminin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacı ... Yönetimi, yenileme işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla dava açmadığına, dava dilekçesinin hem mülkiyete hem de kullanıcı şerhine ilişkin bir istem içerdiğine, mülkiyete v kullanım şerhine ilişkin bu davada genel mahkemeler görevli olduğuna ve yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı ......

    Kadastro Müdürlüğüne karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, beyanlar hanesinde gösterilen kullanıcı durumunu belirtir şerhlere yönelik açılan davanın kabulüne, çekişmeli 148 ada 124, 128, 135, 165, 168, 182, 183, 179 parsel, 149 ada 20, 24, 33, 40, 62, 79, 85, 88 ve 91 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti gibi davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tutanağın beyanlar hanesinde bulunan şerhin iptaline, “3303 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işletme faaliyetlerine müdahale edilemez ve bundan doğacak zararlarda mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunamaz”, “14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzere bu taşınmaz toplam 7 hisse itibariyle; ... ve müştereklerinin kullanımındadır” şerhlerinin konulmasına, çekişmeli 148 ada 121, 125, 159 ve 149 ada 31, 57, 64, 72 ve 74 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti gibi davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tutanağın beyanlar...

      a böyle bir ödeme yapıp yapmadığı, ödeme varsa ne kadar olduğu, hangi gerekçe ile ödeme yapıldığı, ödemelerin kefil olunan borç için yapılıp yapılmadığı hususlarında bir inceleme yapılmadığını, banka kayıtları incelenerek müvekkili adına ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerekirken, bu yönde bir inceleme yapılmadan karar verildiğini, iddia edilen kredinin kullanım tarihi ile devre esas bilançoda yer alıp almadığının tespit edilmediğini, kullanım tarihi itibariyle kredi borcunun kimin sorumluluğunda kaldığının tespiti için kullanım tarihinin tespitinin, sonrasında ise bu kredinin 31.03.2008 tarihli bilançoda yer alıp almadığı, krediden kaynaklı sorumluluğun kimde olduğunun tespit edilmesinin gerektiğini, alacağın dayanağı ve miktarı belirsiz olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

        Ancak 4342 sayılı Mera Kanunun 4.maddesi uyarınca mera, yaylak ve kışlakların kullanım hakları bir veya birden fazla köy veya Belediyeye ait olabilir. Nitekim, somut uyuşmazlıkta 103 ada 57 ve 58 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarında yaylaların kullanım haklarının dava dışı Salkavak, Sahilköy ve Dönekse Köylerine de bırakıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece dava konusu yaylaların kullanım hakkı davanın taraflarına bırakılmıştır.Oysa yukarıda sözü edildiği üzere yaylak nitelikli dava konusu yerlerde dava dışı Salkavak, Sahilköy ve Dönekse Köylerinin davada taraf olarak yer almadan davacı ve davalı köyler arasındaki çekişmenin sonuçlandırılması olanaklı değildir....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile 143 ada 1 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine "taşınmazın ve taşınmaz üzerinde bulunan 1 katlı evin 04.03.1989 tarihinden beri 1/2'şer hisse halinde davacılar ... ve ...'un fiili kullanımında olduğu” şerhinin; 143 ada 2 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine "taşınmazın ve taşınmaz üzerinde bulunan 3 katlı evin 04.03.1989 tarihinden beri 1/2'şer hisse halinde davacılar ... ve ...'un fiili kullanımında olduğu'' şerhinin verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Davacı .../3/2016 tarihli keşif sırasında, talebinin sadece en son yapılan 2/B kullanım kadastrosunda dava konusu parsellerin eskiden beri kendi kullanımında olduğu halde davalıların kullanımında gibi tespit yapılmasının doğru olmadığından taşınmazların kendi kullanımında olduğunun şerh edilmesi olduğunu, diğer tüm taleplerimden feragat ettiğini bildirmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; ...- Dava konusu ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan 107 ada 14, 15 ve 16 parsel nolu taşınmazlara ilişkin 2/B kullanım kadastro tutanaklarının beyanlar hanesinde ki 2 nolu kısımların iptali ile, ilgili kısımlara “1981 yılından beri ... oğlu ...’ın kullanımında olup, parsel üzerinde bulunan kavak ağaçları kullanıcısına aittir.” ibaresinin yazılmasına, 2- Davacını diğer taleplerinin feragat nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm dahili davalı ..., davalılar ... Yönetimi ve ......

              Mahkemece, taşınmaz üzerinde davacı tarafından yetiştirilen ağaçlar bulunsa da tapu kaydındaki vasfı ... olarak düzeltilmiş olup, bu işleme karşı açılmış bir dava da bulunmadığından, hukuken ... sayıldığı için eylemli olarak ... sayıldığından taşınmazın ek 4. madde kapsamında kadastroya tabi tutulması ve kullanıcı tespiti yapılması mümkün olmadığından davacının zilyet olduğunun da beyanlar hanesine yazılmasının mümkün olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ... adına ... sınırı dışına çıkarılan taşınmazda davacı lehine kullanım şerhi verilmesi istemine ilişkindir....

                .- 458 K. sayılı ilâmıyla Hazine adına orman niteliğiyle tescil edildiğini, daha sonra 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosunda ise, ... Köyü 118 ada 3 ve 4 ve kısmen 2, 5, 12 ve 17 sayılı parsellerin tarla niteliğiyle Hazine adına tesbit edildiğini belirterek mükerrer olan 744 ve 745 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaliyle ... Köyü, 118 ada 3, 4 ve kısmen 2, 5, 12, ve 17 sayılı parsellerin tarla niteliğiyle Hazine adına olan tapu kaydının devamına karar verilmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkemece açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve ... 2....

                  ın babası ile birlikte aynı evde ve birlikte kalıp uzun yıllar birlikte çalışarak kazanç elde ettikleri birlikte kazançları ile araçların satış bedelleri dikkate alındığında bedelini ödeyebilecek ekonomik imkanlarının olmadığı iddiasının yerinde olmadığı, ... adına kayıtlı araç ile öncesinde muris adına kayıtlı araç arasında herhangi bir bağlantının ispat edilmediği,bu nedenle davalı ... hakkındaki kullanım bedelinden kaynaklanan talebin sübut bulmadığı, davacı talebinin hisse nispetinde tescil kaydının iptali ve kullanım bedelinin tahsili talebine yönelik olduğu dikkate alındığında davalı ... hakkındaki kullanım bedelinden kaynaklanan talebin zamanaşımı nedeniyle reddine, davalılar ... ve ... hakkındaki aracın trafik kaydının iptali ile hisse tescili, Savaş hakkındaki kullanım bedelinden kaynaklanan talebin ispat edilememiş olması nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    DELİLLER: Kullanım kadastro tutanağı, kroki, keşif, mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişisi beyanları, teknik bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı....

                    UYAP Entegrasyonu