Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

na devrettiklerini, ancak devir işleminin davacıların iradesinin sakatlanması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, 05.05.2009 tarihli protokol ile 07.05.2009 tarihli Hisse Devri Sözleşmelerinin iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 05.05.2009 tarihli Hisse Devir Protokolü nedeniyle davacıların yoksun kaldıkları bir yıllık şirket karının tazmini, davacıların ve davalı şirketin cari, araç kullanım bedeli, deri ve kürk ürün bedeli, demirbaş bedeli ve diğer alacaklar karşılığı ortaya çıkan şimdilik 1.000,00 USD zararın ve alacağın davalılardan ticari reeskont faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tazmin ve tahsiline karar verilmesini; 17.05.2016 tarihli dilekçesi ile; Hisse Devir Sözleşmesinin iptali taleplerinden vazgeçtiklerini bildirmiş, 30.05.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile de, 368.368,00 TL hisse devir bedeli, 1.034.113,21 TL 1255 adet deri ve kürk bedeli, 25.150,00 TL araç amortisman bedeli, 118.800,00 TL araç kullanım bedeli, 38.595,00 TL demirbaş bedeli...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Taraflar arasındaki dava, 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlardaki kullanım şerhine itiraza ilişkindir. 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkındaki Yasada orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde yapılacak kullanım kadastrosunda bu yerlere muhdesat ile tasarruf edenler hakkında ne gibi işlem yapılacağı belirtilmiştir....

    Davacılar ..., ... ve ..., taşınmazların kullanım hakkının miras bırakanları ...’dan intikal ettiği ve murisin ölümü ile mirasçıları arasında taksim yapılmadığı halde taşınmazların bilgileri dışında kardeşleri ... ve ... tarafından lehine kullanıcı şerhi verilen ...’a satıldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın ... ve ... yönünden husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı Hazine ve ... yönünden ise kabulüne, çekişmeli 113 ada 80 ve 84 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazların 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1/6’şar hisse ile ..., ..., ... ve ...’ın ve 2/6 hisse ile de ...’ın fiili kullanımlarında olup parsel üzerindeki fındık ağaçlarının kullanıcılarına ait olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      in elinde bulundurduğu Hisse Senetlerinin önceki bölümlerde arz ve izah ettiğimiz gibi 102,50 adet olduğu ve öz kaynak hesabına göre | adet hisse senedinin değerinin 31.12.2019 tarihi itibarı ile 0,0083 TL olduğu nazara alınarak, toplam 102,5 adet hisse senetlerinin değerinin (102,50*0,0083-0,85 TL) 0,85 TL olduğu, 3....

        Dava konusu İstanbul ili, Sarıyer İlçesi, Uskumru Köyü, 800 parsel sayılı, 360 m2 mesahalı, tarla vasıflı taşınmaz tam hisse ile maliye hazinesi adına (22/09/2006 tarihli hükmen tescil ile), 801 parsel sayılı, 3.649 m2 mesahalı, tarla vasıflı taşınmaz tam hisse ile maliye hazinesi adına (22/09/2006 tarihli hükmen tescil ile), 802 parsel sayılı, 1.169 m2 mesahalı, tarla vasıflı taşınmaz tam hisse ile maliye hazinesi adına (22/09/2006 tarihli hükmen tescil ile) ve 803 parsel sayılı, 264 m2 mesahalı, tarla vasıflı taşınmaz tam hisse ile maliye hazinesi adına (22/09/2006 tarihli hükmen tescil ile) kayıtlıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece yapılan keşif, tanık beyanları, tapu kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre; sanık tarafından kesilmek suretiyle zarar verildiği iddia olunan ağaçların bulunduğu tarla vasfındaki taşınmazın müştekiler ve sanığın atalarından kaldığı ve tapuda paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, dosyaya sunulan fen bilirkişi raporuna göre hisse sayısının fazlalığı, taşınmazın büyüklüğü ve hisse oranlarının düşüklüğü nedeniyle hangi hissedarın taşınmazın hangi kısmını kullanması gerektiğinin tespitinin mümkün olmadığı, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre de fiili kullanım durumuna göre herbir paydaşın kullandığı alanın belirli olmadığı, müştekilerin tapu kaydına göre malik sıfatlarının bulunmadığı ve müşteki ve sanıkların köy karar defteri, sözlü satış sözleşmeleri ve satış senetlerine istinaden hak talebinde bulunduklarının anlaşılması karşısında...

          "Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Bu maddeye göre kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı fiilen kullanan kişilerdir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu mahalde orman kadastrosunun yıllar önce yapılıp kesinleştiği, 14.09.2017 tarihinde 2/B çalışması yapıldığı, 2/B çalışmalarının 12.10.2017 ile 13.11.2017 tarihleri arasında askı ilanına çıkarıldığı, davacı T1 tarafından 12.10.2017 tarihinde dava açılması sebebi ile tutanağın henüz kesinleşmediği, davacının askı ilan süresi içerisinde eldeki davayı açtığı görülmüştür....

          Değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalı; tesis paftasında herhangi bir hata varsa sebebi tespit edilerek bu hatanın giderilmesi halinde ortaya çıkan sınır fiili kullanım sınırına uygun ve uygulama kadastrosunda da bu sınır esas alınmış ise yapılan uygulama kadastrosuna değer verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak tesis paftası mevcut teknik belgelere göre yeniden uyarlanarak olması gereken sınırlar belirlendiğinde fiili kullanım sınırı buna uygun değilse uygulama kadastrosu ile mülkiyet ihtilafları canlandırılamayacağından fiili kullanım sınırlarına itibar edilemeyeceği göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

          Değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalı; tesis paftasında herhangi bir hata varsa sebebi tespit edilerek bu hatanın giderilmesi halinde ortaya çıkan sınır fiili kullanım sınırına uygun ve uygulama kadastrosunda da bu sınır esas alınmış ise yapılan uygulama kadastrosuna değer verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak tesis paftası mevcut teknik belgelere göre yeniden uyarlanarak olması gereken sınırlar belirlendiğinde fiili kullanım sınırı buna uygun değilse uygulama kadastrosu ile mülkiyet ihtilafları canlandırılamayacağından fiili kullanım sınırlarına itibar edilemeyeceği göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

          Özellikle itiraza konu fiili kullanım durumunun dikkate alınması, tesis kadastrosu dönemine en yakın tarihli hava fotoğrafları ile durum değerlendirilip, tesis kadastrosu tespit tarihindeki fiili kullanım durumunun tesis paftasına aktarımında bir hata olup olmadığı araştırılması, kadastro ile üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynakladığı sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı belirlenmelidir. Tesis paftasında herhangi bir hata varsa sebebi tespit edilerek bu hatanın giderilmesi halinde ortaya çıkan sınır, fiili kullanım sınırına uygun ve uygulama kadastrosunda da bu sınır esas alınmış ise yapılan uygulama kadastrosuna değer verilmelidir. Aksi halde tesis kadastrosunda hatalı işlem bulunmakta ise uygulama kadastrosunda bu hatanın giderilmesine çalışılması gerekmektedir....

          UYAP Entegrasyonu