WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kullanım kadastrosu sırasında, tutanak düzenlenmeyen dava konusu taşınmaza, Hazine adına tutanak düzenlenerek, beyanlar hanesine kullanıcı olarak adının yazılması istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1940 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 21/05/1993 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Kullanım kadastrosuna başlamadan önce, ilk olarak 2/B paftalarının aplikasyonları yapılır, varsa teknik hatalar düzeltilir ve kullanım kadastrosu bu sınırlar içinde yapılır....

    -TL keşif avansı yatırdıklarını, ancak Burhaniye Kadastro mahkemesine dosyanın gönderilmesi üzerine keşif yapılmadan karar verildiğini, keşif avansının akıbetinden hiç söz edilmediğini, kaldı ki; kullanım şerhine itirazları yanında, ... kadastrosu çalışma tutanaklarına göre ... tahdit haritasındaki tersimat hatasına da itiraz ettiklerini bu nedenle bu davayı açmakta hukukî yararları olduğunu ileri sürmüş olmalarına karşın, mahkemece; kullanım kadastrosu nedeniyle yapılan kullanım şerhi yanlışlığına ilişkin davacıların talepleri doğrultusunda olumlu olumsuz bir karar verilmediği gibi, askı ilânı süresi içerisinde ... kadastrosu çalışma tutanaklarına göre ... tahdit haritasındaki tersimat hatasına da itiraz ettiklerini bu nedenle bu davayı açmakta hukukî yararları olduğu hususu da gözden kaçırılmıştır....

      "Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Bu maddeye göre kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı fiilen kullanan kişilerdir....

      Ancak, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi de zorunludur. Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan kulanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmediği, dava dilekçesindeki açıklamalardan ve dosya arasında bulunan paftadan anlaşılmaktadır....

        Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. maddesi uyarınca yapılan aplikasyon ve düzeltme çalışmalarına itiraz ile hakkında kullanım kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmaz hakkında kullanım şerhi verilmesi istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23/03/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....

          Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan kulanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmediği, dava dilekçesindeki açıklamalardan ve dosya arasında bulunan paftadan anlaşılmaktadır....

            Ancak, yukarıda açıklandığı gibi yörede 4127 sayılı Yasa ile değişik 2924 sayılı Yasanın 11. maddesine ve 3402 sayılı Yasanın Ek 4- maddesi gereğince yapılacak kullanım kadastrosu sırasında ileri sürülebilir ve hak sahipliği tespit komisyonunca değerlendirilebilir. İtiraz ve dava haklarının da bu aşamada kullanılması gerekir. Zilyetlik şerhine ilişkin itiraz iddia ve davaların 3402 sayılı Yasanın 11. maddesindeki askı ilan süresinde ve kadastro mahkemesinde açılması gerektiğinden mahkemece 27/01/2009 tarihinde yürürlüğe giren 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesi hükümleri dikkate alınmadan, 4127 sayılı Yasa ile değişik 2924 sayılı Yasanın 11. maddesi hükümlerine göre yasaya aykırı gerekçelerle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

              Diğer taraftan, kullanım kadastrosu çalışmasına tabi 2/B parseli içinde bulunduğu halde, aplikasyon ve teknik hatanın düzeltilmesi çalışmaları sırasında yapılan yanlışlıklar sonucu kullanım kadastrosu sınırları içine alınmayan taşınmazlar varsa; idarenin, kullanım kadastrosu yapılması planlanan 2/B parselinin bir bölümünü kullanım kadastrosu yapılacak sınırlar dışında bırakma yetkisi bulunmadığından; bu taşınmazlar hakkında da 2/B parseli olarak Hazine adına tescil edilmesi ve kullanıcı ya da muhdesat şerhi verilmesi istemiyle dava açılması da mümkündür. Ancak, hangi birim ve hangi 2/B parsellerinde ne zaman ve hangi sırayla kullanım kadastrosu yapılacağını planlama hususunun takdiri idareye ait bulunduğundan, henüz kullanım kadastrosu çalışması yapılmayan 2/B parselleri hakkında, idareyi kullanım kadastrosu yapmaya zorlayacak şekilde adli yargı yerinde dava açılamaz....

                hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir." hükmündedir....

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosu tesbitine itiraz niteliğindedir. Mahkemece kurulan hüküm isabetsizdir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmaza yönelik olarak, 1993 yılında 2924 sayılı Kanuna göre kullanım kadastro çalışması yapılarak, 171 ada 2 parsel sayısı ile Hazine adına bahçe niteliği ile tapuya kaydedilmiştir. Davacı gerçek kişiler, 31.03.2010 tarihinde açtıkları bu dava ile çekişmeli taşınmazın bir bölümünün zilyedi oldukları halde, davalıların bu bölümü kullanmaya çalıştıklarını iddia ederek, zilyetliğin tesbitine karar verilmesini istemişlerdir. Yargılama sırasında, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4 madde gereğince başlatılan kullanım kadastrosu çalışmalarında, çekişmeli 171 ada 2 nolu parsele yönelik olarak, yeniden kadastro tesbiti yapılarak, ifraz ile 10 ve 11 nolu parseller ihdas olunmuş, tutanağın beyanlar hanesinde kullanıcılar da belirtilmek suretiyle aynı nitelikle Hazine adına tesbit edilerek tapuya tescil edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu