Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda belirtildiği gibi dosya kapsamından davacı vekilinin asıl talebinin, kullanım kadastrosu sırasında, hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmeyen yerin vekil eden adına tespit edilmesi (kullanıcı şerhi verilmesi) istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi de zorunludur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, davaya konu ... Köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz orman niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir Davacılar, çekişmeli taşınmazın bir bölümüne irsen intikal ve 09.06.1937 tarihli ve 93/2 sayılı vergi kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... olduğunu ileri sürerek adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece DAVANIN REDDİNE, davaya konu taşınmazın tespit gibi ORMAN NİTELİĞİNDE HAZİNE ADINA TESCİLİNE karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında Buğdaylı Köyü 104 ada 103 parsel sayılı 11 hektar 1564,81 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, mera niteliği ile tespit edilmiştir. Davacı gerçek kişi, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kendi zilyetliğinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu parselin mera olarak sınırlandırılarak özel siciline işlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, ... Köyünde zilyedi olduğu 230,29 m² yüzölçümündeki taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu halde fiili kullanım durumuna göre kadastro tutanağının düzenlenerek zilyedinin tespit edilmediğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazın kendisinin kullanımında olduğunun tespiti istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine; H.Y.U.Y.'nın 193. maddesi gereğince kararın kesinleşmesi sonrasında 10 günlük yasal süre içerisinde başvurulması halinde dosyanın yetkili ve görevli ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, ... Köyünde zilyedi olduğu ve dava dilekçesine ekli krokide gösterdiği taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu halde fiili kullanım durumuna göre kadastro tutanağının düzenlenerek zilyedinin tespit edilmediğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazın kendisinin kullanımında olduğunun tespiti istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine; H.Y.U.Y.'nın 193. maddesi gereğince kararın kesinleşmesi sonrasında 10 günlük yasal süre içerisinde başvurulması halinde dosyanın yetkili ve görevli ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen E 4. madde gereğince yapılan kadastro çalışmalarında, ... köyü 225 ada 676 nolu 13819,62 m2 yüzölçümlü parsel, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılarak, tutanağının beyanlar hanesine taşınmazın ... tarafından kullanıldığı yazılmıştır. Davacılar ... ve ..., ayrı ayrı açtıkları, daha sonra birleştirilen davalarında, taşınmazın anneleri ... ....in kullanımında iken vefatıyla kendilerine intikal ettiğini iddia ederek, tespitin düzeltilmesine karar verilmesini istemişlerdir....

              Bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışmaları ikinci kadastro sayılmaz.” hükmünü içermekte olup bu maddeye göre yapılan kadastroda, orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların Hazine adına tespiti yapılıp fiili kullanım durumları belirlenmektedir. Davacının mülkiyete ilişkin itirazı bulunmayıp, taşınmazın fiili kullanım durumunun tespitine itiraz ettiğine göre mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 10/03/2011 günü oybirliği ile karar verildi....

                Davacı kullandığı yerin 500 m2 yüzölçümünde olmasına rağmen kullanım kadastrosu sırasında 87,34 m2 olarak belirlendiğini ve kullanımında olmasına rağmen ormana bırakılan 413 m2’nin ormanla ilgisinin olmadığını ve uzun zamandan beri ikamet adresi olarak kullandığını belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk defa 1948 yılında yapılan orman tahdidi ve 22.04.1987 tarihinde ilan edilen herhangi bir nedenle sınırlama dışında kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Mahkemece; dava kadastro tespitine itiraz olarak nitelendirilip işin esası incelenerek hüküm kurulmuş ise de, anılan karar usul ve yasaya aykırıdır....

                  Hazinesine karşı açılan davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, kadastro tespitine itiraz ve zilyetliğin tespiti istemine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, dahili davalı ... adına verilen vekalet ücretine ilişkin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiş ve bu karar, davacı vekili tarafından kadastro tespitine itiraz ve zilyetliğin tespiti istemi yönünden temyiz edilmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.11.2008 gün ve 13110-16777 sayılı bozma kararında özetle; "Çekişmeli taşınmazın hayvan otlatmak suretiyle kullanıldığı, içinde 2 yaşlı kayısı fidanları bulunduğu, zilyetliği kullanım şeklinin ekonomik amaca uygun olmadığı, 20 yıllık zilyetliğin süresinin dolmadığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu Yazıca Köyü 108 ada 54 parsel sayılı 1299 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tesbit gibi ham ... niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu