Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince 3402 sayılı Yasaya eklenen ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları, lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Ancak; davacı dava dilekçesinde davalı olarak kadastro müdürlüğüne husumeti yönelterek dava açmıştır....

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 11.09.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tesbit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tesbit maliki olan Hazine ile beraber, tutanağın beyanlar hanesinde lehine kullanım şerhi verilen kişi veya kişilere birlikte yöneltilmesi zorunludur. Ancak, davacı ... Yönetimi, sadece Hazineye husumet yöneltilerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece de, tutanağın beyanlar hanesinde lehine kullanım şerhi bulunan ... ...’ın davaya dahil edilmesi gerektiği düşünülmemiştir....

      Davacı ..., dava konusu taşınmazların ortak murislerinden kaldığı ve kendisinin de miras payı bulunduğu iddiası ile mirasçılar adına tescili ve kullanım şerhi yazılması talebi ile tespit maliki ... ve lehine kullanım ve muhtesat şerhi yazılan davalılar aleyhinde Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır. Yapılan yargılama sonunda kullanım şerhine ilişkin davanın reddine, mülkiyet iddiasıyla açılan tescil talebi yönünden ise Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan görevsizliğe karar verilmiş; kullanım kadastrosuna itiraz istemi ile Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonunda verilen davanın reddine ilişkin hüküm istinaf incelemesi sonunda -temyiz edilmeksizin- kesinleşmiştir....

        Bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışmaları ikinci kadastro sayılmaz." hükmü bulunmaktadır. Kadastro tespit tutanağının ya da kütüğün beyanlar hanesinde yazılı zilyetlik veya muhdesat şerhi, aynî bir hak olmayıp, kişisel hak niteliğinde olduğundan tapu sicilinden ayrı olarak alınıp, satılması, değiştirilmesi mümkün değildir. Şerhe ilişkin talepler, tarafların isteğiyle dahi tapu sicil müdürlüğünce yerine getirilemez ve dava yoluyla genel mahkemeden istenemez. Ancak, yukarıda açıklandığı gibi yörede 4127 sayılı Yasa ile değişik 2924 sayılı Yasanın 11. maddesine ve 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesi gereğince yapılacak kullanım kadastrosu sırasında ileri sürülebilir ve hak sahipliği tespit komisyonunca değerlendirilebilir. İtiraz ve dava haklarının da bu aşamada kullanılması gerekir....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Gerek 766 sayılı Yasa, gerekse 3402 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro tespitine itiraz davalarında husumet, yararına tespit tutanağı düzenlenen kişilere yöneltilmesi gerektiği, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağında tespit malikinin HAZİNE, beyanlar hanesinde kullanıcısının ... olduğu belirtildiğine göre,davalı sıfatı tespit maliki HAZİNE ile beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilen ...'’a aittir. Mahkemece, kadastro tespit tutanağının ilan süresi içinde ... hasım gösterilerek dava açıldığından, tespit maliki Hazine davaya dahil edilerek taraf oluşturulup,savunma ve delilleri sorulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır (HGK 12/2/2010 gün ve 2010/7-70-86 EK)....

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Gerek 766 sayılı Yasa, gerekse 3402 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro tespitine itiraz davalarında husumet, yararına tespit tutanağı düzenlenen kişilere yöneltilmesi gerektiği, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağında tespit malikinin HAZİNE, beyanlar hanesinde kullanıcısının ... olduğu belirtildiğine göre,davalı sıfatı tespit maliki HAZİNE ile beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilen ...’a aittir. Mahkemece, kadastro tespit tutanağının ilan süresi içinde ... hasım gösterilerek dava açıldığından, tespit maliki Hazine davaya dahil edilerek taraf oluşturulup,savunma ve delilleri sorulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır (HGK 12/2/2010 gün ve 2010/7-70-86 EK)....

              Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Gerek 766 sayılı Yasa, gerekse 3402 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro tespitine itiraz davalarında husumet, yararına tespit tutanağı düzenlenen kişilere yöneltilmesi gerektiği, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağında tespit malikinin HAZİNE, beyanlar hanesinde kullanıcısının ... olduğu belirtildiğine göre, davalı sıfatı tespit maliki HAZİNE ile beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilen ...’a aittir. Mahkemece, kadastro tespit tutanağının ilan süresi içinde ... hasım gösterilerek dava açıldığından, tespit maliki Hazine davaya dahil edilerek taraf oluşturulup, savunma ve delilleri sorulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır (HGK 12/2/2010 gün ve 2010/7-70-86 EK)....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli Muğla İli, Fethiye İlçesi, Yanıklar Mahallesi, 351 ada 55 parsel sayılı 715,23 m² yüzölçümündeki taşınmazın, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Ek-4 madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu çalışmaları sırasında, tutanağın beyanlar hanesinde; "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1996 yılından beri Hüseyin oğlu Mahmut Çinar'ın kullanımında olduğu" yönünde şerh yazılmak suretiyle tarla vasfı ile, belgesizden, Maliye Hazinesi adına tespit edildiği, davacı tarafça askı ilan süresi içinde tespite itiraz talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır....

                Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Dava konusu 105 ada 521 parsel sayılı taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar zilyetlik iddiasıyla Orman Yönetimi aleyhine dava açmışlardır. Kadastro tespitine itiraz davaları, tespit malikine açılır. Ormanların mülkiyet hakkı Hazineye, kullanım hakkı Orman Yönetimine aittir. Bu nedenle, davalı taşınmazın tespit maliki olan Hazine, davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair konuların incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 15/09/2010 günü oybirliği ile karar verildi....

                  Mahkemece; dava, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu tespitine itiraz niteliğinde kabul edilerek mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesi sonrasında talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Köyceğiz Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu tesbitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava ve tesbit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna 11 numaralı Tahdit Komisyonu tarafından 1940 yılında yapılıp 3 aylık süreyle Resmî Gazete'de ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3302 sayılı Kanuna göre 21.05.1993 tarihinde altı ay süreyle ilânı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır....

                    UYAP Entegrasyonu