Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira 6502 sayılı Kanun’un 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde tüketici işleminin tanımı yapılmış olup anılan hükme göre tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade etmektedir. Bu düzenleme gereğince bankalarla tüketiciler arasında akdedilen kredi ve kredi kartı üyelik sözleşmeleri, bir tüketici işlemidir. Yani TTK’dan daha sonra yürürlüğe giren TKHK’nda tüketici kredileri ve bireysel nitelikteki kredi kartı üyelik sözleşmeleri uyarınca bankalarca tüketici niteliğindeki bireylere kredi ve kredi kartı verilmesi işleminin, tüketici işlemi olduğu hususu hüküm altına alınmıştır....

Bu Yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır" hükmüyle, kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir. Somut olay değerlendirildiğinde, Davacı Banka eldeki davayla Davalılardan ... ile aralarında imzalanan ve diğer davalı ...’ün kefil olduğu sözleşme ile Genel Kredi sözleşmesi düzenlendiğini ve kredinin verildiğini, ancak davalılar tarafından kredinin düzenli geri ödenmediğini, bu nedenle haklarında takibe geçildiğini, takibe de itiraz ettiklerini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Dava dilekçesine ekli bulunan sözleşmenin başlığında “Genel Kredi Sözleşmesi” yazılı olup, verilen kredinin tüketici kredisi (ihtiyaç, konut, araç kredisi) olduğuna dair herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Davanın tüketici Mahkemesinde bakılabilmesi için kredinin az yukarıda tanımı yapılan şekilde tüketici kredisi olması gerekir....

    Finansmanı A.Ş. arasında Tüketici Kredisi Sözleşmesi imzalandığını ve araç kaydına rehin konularak 30.000,00 TL ana paralı tüketici kredisi kullanıldığını, bu krediyi teminat altına almak üzere tüketici kredisinin ... başlıklı maddesi uyarınca ... Finansmanı A.Ş. tarafından muris ... ile .... arasında kredi koruma teminatlı hayat ... sözleşmesi imzalandığını, muris ...'ın 21/02/2013 tarihinde vefatı sonucu davacıların ... ...'ya başvurarak kredi koruma teminatla hayat ... sözleşmesi gereğince ... Finansmanı A.Ş.'den kullanılan kredinin ... kapsamında ödenmesini talep ettiklerini ancak ......

      Aynı Yasanın 22 maddesi ile (1) "Tüketici kredisi sözleşmesi, kredi verenin tüketiciye faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemenin ertelenmesi, ödünç veya benzeri finansman şekilleri aracılığıyla kredi verdiği veya kredi vermeyi taahhüt ettiği sözleşmeyi ifade eder. (2) Kredi kartı sözleşmeleri, faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında, ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkânı sağlanması hâlinde tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilir. Ancak bu durumda uygulanacak faiz oranı kredi kartı sözleşmesi uyarınca belirlenen orandan fazla olamaz" hükmü getirilmiştir. Tüketici Kredisi Yönetmeliğinin 2....

      Tüketici ve Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kullanılan işyeri kredisi nedeniyle davalı bankaca yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Ankara 14. Tüketici Mahkemesince, kredinin davacının iş yeri için kullandırıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi ise davacı bankanın kredi kartı hamili olan tüketiciye açtığı davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, davanın dayanağı olan kredi sözleşmesinin, davacının işyeri için kullandırıldığı, uyuşmazlığın da kredi kartından değil işyeri kredisi kullandırılırken davalı banka tarafından yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

        SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 6502 sayılı Yasa'nın 73/2. maddesi gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 07/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mülga 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da 2003 yılında yapılan değişiklikle 10/A maddesi eklenerek esasen bir tüketici kredisi türü olan kredi kartları da önemli bir düzenlemeye kavuşmuştur. 6502 sayılı Yasa ise belli koşullar altında kredi kartlarını kanun kapsamına almış ve bu kapsamda tüketici kredisi olarak nitelendirmiş, Yasa'nın 22/2 maddesindeki özelliklere sahip kredi kartı sözleşmelerini tüketici kredisi sözleşmesi hükümlerine tabi kılmıştır. Kredi kartlarının tüketici kredisi olarak nitelendirilmesi yasa hükmüne göre faiz veya benzeri bir menfaat karşılığı olarak ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkanı sağlanması durumunda mümkündür. Tüketicinin vadesi gelmiş bir ödemesinin üç aydan daha uzun bir tarihe ertelenmesi ve kredi verenin bundan menfaat elde etmesi yapılan işlemin tüketici kredisi olacağına işaret etmektedir....

          Ancak kredi sözleşmesi haricinde dosyaya sunulan banka kayıtlarından 13.04.2006 tarihinde davacıya bireysel kredi kullandırıldığı, kredi öncesinde alınan eksper raporu, bireysel krediler teklif mektubu ve karar formu ve şube istihbarat raporundan davacının alüminyum malzeme profil kalıp imalatı işi ile iştigal ettiği, davacı tarafça istenilen kredinin işyeri finansman kredisi olduğu, hesap ekstrelerine ilişkin dökümlerde kredinin taksitli ticari kredi- gayrimenkul kredisi-iş yeri olarak kredi sınıfının gösterildiği, kredi kullanım sırasında davacıdan 13.912,50 TL komisyon bedeli tahsil edildiği anlaşılmaktadır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalı banka tarafından davacıya kullandırılan kredinin ticari veya tüketici kredisi olup olmadığı, buna göre davalı banka tarafından tahsil edilen komisyon bedelinin davacıya iadesi gerekip gerekmediği noktasındadır....

            Nolu Tüketici Kredisi; a- Davalı ... Koyuncumun müşteri sıfatı ile imzalamış olduğu 22.12.2016 tarihli " Tüketici Kredisi Sözleşmesi (İhtiyaç Kredisi)" gereği, davacı bankanın, davalıya 48 ay vadeli 35.000.00 Tl., tutarında Tüketici kredisi kullandırdığı, b-Davacı banka vekili, dava dilekçesinde, davalının, 24.04.2019 Takip tarihinden sonra 01.07.2019 talihinde 10.000.00 TL. ve 25.09.2019 tarihinde 2.000 00 TL, olmak üzere icra borcuna karşılık Toplam 12.000.00 TL. ödemede bulunduğunu beyan ettiği, davacı banka, iki adet tüketici kredisi, iki adet kredi karo ve bir KMH alacağı ile ilgili olarak icra takibine girişmiş olup, davalının, takip tarihinden sonra yapmış olduğu 12.000 00 TL, ödemelerin, hangi borcuna mahsuben yaptığı ani aşılamadığı, buna rağmen, Takdiri Sayın Mahkemeye Ait Olmak Üzere; söz konusu ödemelerin, ... Nolu Tüketici Kredisi alacağına mahsuben yapıldığı dikkate alındığı, c-Davacı bankanın, ......

              Diğer yandan kredi kartı kullanımından doğan alacak ayrıldıktan sonra tüketici kredisi borcu mevcut ise bunun da ayrı bir kalem olarak belirlenmesi gerekir. Bu yönden de alınmış olan raporun hükme esas alınması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 21/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu