Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan tüketici kredisi ve kredi kartı kullandığını, borçlarını ödeyememesi üzerine davalının müvekkilinin emekli maaşı hesabına bloke koyarak haksız kesintiler yapıldığını ileri sürerek, müvekkilinin haksız kesinti nedeni ile 5.659 TL’nin avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davacı asil, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, borçlarını ödeyememesi nedeni ile emekli maaşından kesintiler yapıldığını ileri sürerek, davalı bankanın maaşının resen kesemeyeceğinin tespitine, aksi halde maaşından yapılan kesintinin ¼ oranıyla sınırlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

    Bu itibarla, mahkemece tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu nazara alınarak işin esasına girilmeksizin davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası yönünde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın görev yönünden resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 06/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "Mevzuatları gereği tüketicilere nmakit kredi vermeye yetkili olan banka özel finans kuruluşu ve finansman şirketlerine" kredi veren olarak tanımlamıştır. T.K....nun 10.maddesi gereğince "Tüketici kredisi tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir" hükmü getirilmiştir. Aynı yasanın 23. maddesinin 1.fıkrasında ise "bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağı 2011/5980-13237 belirtilmiştir. Somut olay değerlendirildiğinde uyuşmazlığın Tüketici Kredisi Sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz....

        "Mevzuatları gereği tüketicilere nmakit kredi vermeye yetkili olan banka özel finans kuruluşu ve finansman şirketlerine" kredi veren olarak tanımlamıştır. T.K....nun 10.maddesi gereğince "Tüketici kredisi tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir" hükmü getirilmiştir. Aynı yasanın 23. maddesinin 1.fıkrasında ise "bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde 2010/6273-13323 bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir. Somut olay değerlendirildiğinde uyuşmazlığın Tüketici Kredisi Sözleşmbesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz....

          "Mevzuatları gereği tüketicilere nmakit kredi vermeye yetkili olan banka özel finans kuruluşu ve finansman şirketlerine" kredi veren olarak tanımlamıştır. T.K....nun 10.maddesi gereğince "Tüketici kredisi tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir" hükmü getirilmiştir. Aynı yasanın 23. maddesinin 1.fıkrasında ise "bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır" hükmüyle kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir. Somut olay 2009/13408-2010/4874 değerlendirildiğinde uyuşmazlığın Tüketici Kredisi Sözleşmbesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz....

            T.K.H.K.nun 10. maddesi gereğince “Tüketici kredisi tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir” hükmü getirilmiştir. Aynı yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise “ bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüyle kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir.Somut olay değerlendirildiğinde, uyumazlığın davacıların murisinin davalı Bankadan aldığı tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz....

              Dosya kapsamına göre, davacıların 5582 sayılı Konut Finansmanı Sistemine İlişkin Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un yürürlük tarihinden önce 19/02/2007 tarihinde davalı bankadan kredi kullanmış oldukları bu nedenle kullanılan kredinin isminin tüketici kredi olarak belirlenmiş olmakla birlikte sözleşme içeriğinde konut kredisiyle ilgili hükümlerin de bulunduğu ve alınan kredinin "ev kredisi" amaçlı olduğunun belirtildiği, davacıların daha sonra davalı bankaya borcun tamamını ödeyerek krediyi kapattıkları uyuşmazlık konusu değildir....

                Tüketici kredisi ise Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bu durumda uyuşmazlığın İstanbul 2. Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 2. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 14.06.2012 tarihli dilekçeyle; davalı ile yapılan bireysel bankacılık hizmetleri sözleşmesi kapsamında ihtiyaç kredisi kullandırıldığını, sözleşme koşullarının yerine getirilmemesi nedeniyle başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali istemiyle tüketici mahkemesinde dava açmıştır. ... 1. Tüketici Mahkemesi; uyuşmazlığın kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, ticari bir işlem olduğu ve davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi; davalının tacir olmadığı, uyuşmazlığın ticari amaçlı olmayan tüketici kredisinden kaynaklandığından davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

                    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili banka ile imzalamış olduğu 16/03/2015 tarihli Tüketici Kredisi Sözleşmesi uyarıca 36 ay vade 25.000,00TL tutarında 1343- 35334 nolu tüketici kredisi kullandırıldığını, davalının kredi taksitlerini ödememesi üzerine öncelikle PTT aracılığı ile gönderilen ihtarname ile ödenmeyen 08/04/2016 ve 08/05/2016 aylarına ait taksitlerin ve tahakkuk eden faizi ve ferileri ile birlikte 30 gün içerisinde ödenmesi ihtarının yapıldığını, aksi halde ilgili yasal mevzuat uyarınca 17/05/2016 tarihi itibari ile sözleşmeye dair toplam kredi borcunun tamamı olan 18.340,27TL'nın işleyecek faiz ferileri ile birlikte muaccel hale geleceğinin ihtar edildiğini, borçlu tarafından ödeme yapılmaması üzerine muaccel hale gelen müvekkili bankanın alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 8....

                    UYAP Entegrasyonu