Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, takibe konu ipotek, tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olmakla kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Ancak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabilir. Borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir....

    Somut olayda, takibe konu ipotek, tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olmakla kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Ancak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabilir. Borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir. Bu durumda mahkemece, icra emrinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......

      Takip dayanağı 03.04.2013 tarihli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinin ... ile banka arasında düzenlendiği, borçlu ...'ın da sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşmede, tüketici kredisi olduğuna dair bir ibarenin geçmediği, 07.04.2014 tarihli ihtarnamede, taksitli ticari kredi hakkında takip yapıldığının belirtildiği, dolayısıyla dayanak sözleşmenin 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 10. maddesi kapsamında tüketici kredisi niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, takibe dayanak kredinin, tüketici kredisi olmadığından bahisle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir....

        Şikayete konu takibin dayanağını oluşturan ipotek, tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olmakla kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Ancak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılarak borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir. Dairemiz içtihatlarında öngörüldüğü üzere ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınması zorunlu olduğu gibi bu konuda yapılan şikayet de süreye tabi değildir....

          tespitine, sözü edilen tüketici kredisi kapatılmış olduğundan bu kredi nedeniyle verilmiş yukarıda tarih, sayı ve miktarı belirtilmiş teminat ipoteğinin fekkine karar verilmesini istemiştir....

            Davalı, davaya konu sözleşme tarihinde S.S İmece Tük.Hzm.Kooperatifinde işçi olarak çalıştığını, kendisinin bankadan kredi kullanmadığını, banka ile kooperatif arasında anlaşmalı bir işlem olduğunu, bu işlemden icra takibi ile haberdar olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı, davaya konu krediyi, işçi olarak çalıştığı kooperatifin bağlı kuruluşu olan ... Ltd.Şti nin kullandığını, kendisine herhangi bir kredi ödemesi yapılmadığını, kendisine ait mevduat hesabı ekstrelerinde ilk tüketici kredisi ödemesinin yapıldığı 15.12.2006 tarihinde, dava dışı ......

              Somut olayda;davacı banka tarafından davalıya aralarında imzalanan Tüketici Kredisi Sözleşmesi uyarınca davalının bankadan 30/08/2016 tarihinde 23.000,00 TL krediyi yıllık %15,24 akdi, yıllık %19,81 temerrüt faiz oranı üzerinden tüketici kredisi kullandırılmış olup davacı banka tarafından, davalıya tüketici kredisi borcun ödenmesi nedeniyle hesap kat ihtarnamenin gönderildiği ancak muhataba tebliğ edilemediği ve iade edildiği ve fakat adres kayıt sistemindeki adresine de Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca usulüne uygun yapılmış bir tebligat bulunmadığı, bu anlamda davalının kredi sözleşmesi uyarınca tüm borcunun muaccel hale gelmeyip takip tarihine kadar olan taksitlerinin muaccel hale geldiği mahkemenin bu haliyle davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, tüketici kredisi hesap kat ihtarnamenin Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 28....

              Yasanın 10. maddesinde “Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredilerdir” denilmiş, aynı yasanın 10/A maddesinde ise “kredi kartı ile mal veya hizmet alımı sonucu nakdi krediye dönüşen veya kredi kartı ile nakit çekim suretiyle kullanılan krediler de 10. madde hükümlerine tabidir..” denilmek suretiyle kredi kartı ile çekilen kredilerin de tüketici kredisi olduğu belirtilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacının, kefili olduğu “bankacılık hizmetleri ve cari hesap sözleşmesi” bir tüketici kredisi olmayıp, ticari kredidir”. Esasen davacının yaptığı ödemenin asıl borçlunun keşide edip ödemediği çeklerden kaynaklandığı görülmektedir....

                İtiraz edilmeyen bir ihtarname ile alacaklar 68'deki belge veya ilam niteliği kazanmaktadır.Yasa koyucu bankalardan kredi kullanan bir kısım kredi (tüketici kredisi) lehtarını bu ağırlaştırıcı hükümlerden ayrık tutmak amacını güttüğünden 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'a 4822 sayılı Yasa'nın 15. maddesi ile eklenen 10. maddesinde; "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir." şeklinde tanımlandıktan sonra maddede bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları farklı ve özel şartlara tabi tutulmuştur. Yasa'ya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, kredi verenin yükümlülükleri de sayılmıştır. Aynı Yasa'ya 21.02.2007 tarihli 5582 sayılı Yasa'nın 24....

                  Mahkemece,davacının davalıya 3603,10 YTL borçlu olduğunun tespitine ,davacının fazladan ödediği 3476,11 YtL nin davalı bankadan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı banka tarafından temyiz edilmiştir Dava menfi tespit ve istirdata ilişkin olup davacı dava dilekçesinde 4908 0820 1062 6292 hesap numarasından ihtiyaç kredisi kullandığını5448 1900 0046 8974 nolu kredi kartı hesabından da kredi çektiğini açıkça beyan etmiş ancak 4822 sayılı kanundan yararlandırılmadığını ... sürerek eldeki davayı açmıştır.Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda davacının yaptığı kısmi ödemeler ve davacının maaşından doğrudan yapılan kesintiler dikkate alınmak suretiyle ödemeleri belirlenmiş,ancak tüketici kredisi ile ilgili dosyada yeterli delil olmadığı belirtilerek bu konuda inceleme ve hesaplama yapılmadığı açıklanmıştır.Davacı açıkça 2006/16490 2007/3952 ayrıca ihtiyaç kredisi kullandığını hesap numarasını da bildirmek suretiyle kabul ettiğine göre mahkemece davalı banka kayıtları üzerinde...

                    UYAP Entegrasyonu