Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dairemizin 01.02.2012 tarihli kararı uyarınca takip ve davanın dayanağını oluşturan genel kredi taahhütnamesiyle iki adet kredi sözleşmesinin eklendikten sonra dosyanın yeniden gönderilmesi istenmiş ise de; mahkemece genel kredi taahhütnamesi temin edilmesine rağmen diğer iki sözleşmenin (10.06.2005 ve 10.04.2005 tarihli Tüketici Kredisi Sözleşmeleri) dosyasına eklenmediği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında gerekli hassasiyetin gösterilmek aksamaya mahal verilmesinin belirtilen iki adet tüketici kredisi sözleşmesinin aslı veya tasdikli suretlerinin eklendikten sonra dosyanın yeniden gönderilmek üzme mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Taraflar arasında bağıtlanan kredi sözleşmesi dikkate alındığında, davacının konut alımı için kredi aldığı anlaşılmakta olup, sözleşme tarihinde yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketici Korunması Hakkında Kanun'un 3. 10/B. ve 21/3. maddelerine göre, konut kredisinin tüketici kredisi niteliğinde olduğunun kabulü ile davaya tüketici mahkemesince bakılması gerekirken, tüketici kredisinin ticari kredi olarak kabul edilmesi isabetli görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 24/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankanın, 2011 yılında kullanılan 2 ayrı tüketici kredisinden ve 2013 yılında açılan kredi kartı hesabının kullanımından kaynaklı ödenmeyen kredi borcu nedeniyle, davalı bankadaki maaş hesabının bloke edildiğini, işlemin haksız olup 4077 sayılı Kanun'un 6. maddesi ile İcra İflas Kanunu 84. maddesine aykırılık taşıdığını ileri sürerek, bloke işleminin kaldırılması ve haksız kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir....

        Yasa koyucu bankalardan kredi kullanan bir kısım kredi (tükeci kredisi) lehtarını bu ağırlaştırıcı hükümlerden ayrık tutmak amacını güttüğünden 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna 4822 sayılı Yasanın 15. maddesi ile eklenen 10. maddesinde; "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir." şeklinde tanımlandıktan sonra maddede bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları farklı ve özel şartlara tabi tutulmuştur. Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10.madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, kredi verenin yükümlülükleri de sayılmıştır....

          DELİLLER : Yazılı beyanlar, tüketici kredisi sözleşmesi, Tarsus 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/2705 E. Sayılı dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, tüketici kredisi sözleşmelesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı banka vekili, müvekkili banka ile davalıların murisi T5 arasında 31.03.2015 tarihli Bireysel Tüketici Kredi Sözleşmelerinin imzalandığını, paranın murisin hesabına yatırıldığını, murisin vefat ettiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı muris mirasçılarına ihtarname gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine davalılar aleyhine Tarsus 1....

          - K A R A R - Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı ... arasında 18.12.2006 tarihli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin bu sözleşmede imzasının bulunmadığını, müvekkilinin davalı banka ile dava dışı ... arasındaki 13.03.2008 tarihli taşıt kredisi ve rehin sözleşmesinde kefil sıfatı ile imzası bulunduğunu, müvekkilinin imzası olan sözleşmenin tüketici kredisi olduğunu, müvekkilinin kefaletinin taşıt kredisi sözleşmesi ile sınırlı olduğunu, bu sözleşmenin 15.maddesinin son cümlesi gereği bankanın asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemeyeceğini, başka bir ifade ile adi kefalet olduğunu ileri sürerek 15.913,49 TL.lik icra takibine dayanak olan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili duruşmada, tüketici kredisi olduğu için Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu belirtmiştir....

            Yasanın 3. maddesinde; tüketicinin, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade ettiği belirtilmiş, aynı Yasanın 10. maddesinde ise; "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir" şeklinde tanımlama yapılmıştır. TBK'nun 586/1. maddesinde; “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir...." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, kredi sözleşmesinin tarafları, yukarıda açıklanan tüketici tanımı ...ında olmadıkları gibi, kullanılan ... Sözleşmesini, 4077 sayılı Yasanın 10. maddesi ...ında tüketici kredisi olarak da kabul etmek mümkün değildir....

              Mahkemece ,davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesinde, kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada "Alışverişe konu olan taşınır eşyayı..." mal, "Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gercek yada tüzel kişiyi" tüketici, "mevzuatları geregi tuketicilere, nakit kredi vermeye yetkili olan banka, 2011/2267-8611 ozel fınans kurulusu ve finansman şirketlerini"kredi veren olarak tanımlamıştır. Aynı yasanın 10. maddesi gereğince, "Tüketici kredisi,tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir." Bu Yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak cıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır" hükmüyle, kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir....

                İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyasına hem genel kredi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi kapsamında hemde tüketici kredisi kapsamında alacakların konu edildiğini, yargılama konusu takibe tüketici kredisi de konu edilmiş olmasından ötürü görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olup, mahkeme tarafından verilen kararın kaldırılması gerektiğini, davada alınan bilirkişi raporunda da anlaşılacağı üzere, yapılan ödemelerin takip tarihi öncesinde olup, başlatılan takibin ise yapılan tüm ödemelerin mahsup edilmesinden sonra kalan bakiye üzerine olduğunu, yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kredi alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

                Yasa koyucu bankalardan kredi kullanan bir kısım kredi (tüketici kredisi) lehtarını bu ağırlaştırıcı hükümlerden ayrık tutmak amacını güttüğünden 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'a 4822 sayılı Yasanın 15. maddesi ile eklenen 10. maddesinde; "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir." şeklinde tanımlandıktan sonra maddede bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları farklı ve özel şartlara tabi tutulmuştur. Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, kredi verenin yükümlülükleride sayılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu