Yasa koyucu, bankalardan kredi kullanan bir kısım kredi (tüketici kredisi) lehtarını bu ağırlaştırıcı hükümlerden ayrık tutmak amacını güttüğünden, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna 4822 Sayılı Yasa'nın 15. maddesi ile eklenen 10. maddesinde; "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir" şeklinde tanımlandıktan sonra, maddede bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları gibi farklı ve özel şartlara yer verilmiştir....
Taraflar arasında, tüketici kredisi kredisi sözleşmesi imzalandığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık; dava konusu tüketici hakem heyeti kararının davalı bankadan kullanılan tüketici kredisine ilişkin olup olmadığı hususundadır. ....Tüketici Hakem Heyetinin 17.06.2014 tarih ve 2014/ 1335 sayılı kararı davacı ile dava dışı... arasında düzenlenen tüketici kredisi nedeniyle alınan masrafın iadesi istemine ilişkindir. Belirtilen tüketici hakem heyeti kararında davalı İş Bankası taraf değildir. Bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/08/2019 NUMARASI : 2019/462 ESAS 2019/546 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : Adana 1.Tüketici Mahkemesi'nin 06.08.2019 tarih ve 2019/462 Esas 2019/546 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Davalının müvekkili banka ile tüketici kredisi, kredi kartı ve kredili mevduat hesabı sözleşmesi imzaladığını ve sözleşmelere istinaden davalıya kredi ve kredi kartı verildiğini ancak davalı kredi, kredi kartı ve kredili mevduat hesabından kaynaklanan borcunu zamanında ödemediğini, hesabın kat edilerek davalıya ihtarname gönderildiğini, ihtarname üzerine borç ödenmeyince davalı aleyhine Adana 2....
konumundaki davalı aleyhine açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, davaya bakmakla mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemelerin İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğunun tespitine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....
Açıklandığı üzere Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, kredi kardı ve "Konut Finansmanı Kredisi" gibi tüketici kredisi kullanan borçluları, diğer kredi borçlularından ayrı tutmak, tüketicinin koşullarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla geliştirilmiş özel bir yasa olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüde düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerekir. Tüketici Yasası'na göre daha genel bir Yasa olan İİK'nun 149. maddesi, bu özel Yasanın kapsamında kalmayan krediler için uygulanabilir olup, yasa koyucunun anılan kredilere açıkça Tüketici Yasasında yer vermiş olması da, maksadının bu yönde olduğunu ortaya koymaktadır....
Mahkemece, takip talebinde dayanak yapılan kredilerden kredi kartı sözleşmesinde ve konut kredisi sözleşmesinde davalının kefaleti bulunmadığı gibi takip talebinde taksitli ticari kredi olarak belirtilen kredinin gerçekte taksitli ihtiyaç kredisi olduğunun bilirkişi raporuyla saptandığı ve bu nedenle çıkan uyuşmazlığın çözüm yerinin tüketici mahkemesi olduğu ancak takip talebinde yazılı olan ticari kredili mevduat hesabından dolayı davacının alacaklı olduğunun benimsenen bilirkişi raporuyla saptandığından bahisle davacının toplam 27.632,67 TL’ye yönelik taksitli ticari kredi (taksitli ihtiyaç kredisi) talebinin bu kredinin tüketici kredisi olması nedeniyle TKHK’nun 23. maddesi uyarınca mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın tefrik olunarak görevli ......
DELİLLER : Yazılı beyanlar, tüketici kredisi sözleşmesi, Tarsus 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/2705 E. Sayılı dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, tüketici kredisi sözleşmelesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı banka vekili, müvekkili banka ile davalıların murisi T5 arasında 31.03.2015 tarihli Bireysel Tüketici Kredi Sözleşmelerinin imzalandığını, paranın murisin hesabına yatırıldığını, murisin vefat ettiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı muris mirasçılarına ihtarname gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine davalılar aleyhine Tarsus 1....
Yasa koyucu bankalardan kredi kullanan bir kısım kredi (tükeci kredisi) lehtarını bu ağırlaştırıcı hükümlerden ayrık tutmak amacını güttüğünden 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna 4822 sayılı Yasanın 15. maddesi ile eklenen 10. maddesinde; "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir." şeklinde tanımlandıktan sonra maddede bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları farklı ve özel şartlara tabi tutulmuştur. Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10.madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, kredi verenin yükümlülükleri de sayılmıştır....
Davacı davalı bankadan aldığı maaşına, kullandığı kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle, konulan blokenin kaldırılması amacıyla eldeki davayı açmıştır. Davalı banka ise davacıya kullandırılan 23.05.2011 ve 16.07.2012 tarihli tüketici ve ihtiyaç kredisi sözleşmelerine istinaden maaş hesabı karşılığında tüketici kredisi kullandırıldığını, sözleşme ve ekindeki rehin sözleşmesi ve taahhütname ile takas mahsup haklarının olduğunu, yapılan işlemin sözleşmeye uygun olduğunu savunmuştur. Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmeleri ile davacının davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak sözleşmelerin 15 ve 16. maddeleri ile banka nezdinde bulunan tüm alacakları, mevduat ve bloke hesapları üzerinde hapis, mahsup ve takas etme yetkisini davalı bankaya verdiği açıktır. Banka bu yetkiyi davacının borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemediği takdirde kullanacaktır. Davacının bankadan aldığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankanın, 2011 yılında kullanılan 2 ayrı tüketici kredisinden ve 2013 yılında açılan kredi kartı hesabının kullanımından kaynaklı ödenmeyen kredi borcu nedeniyle, davalı bankadaki maaş hesabının bloke edildiğini, işlemin haksız olup 4077 sayılı Kanun'un 6. maddesi ile İcra İflas Kanunu 84. maddesine aykırılık taşıdığını ileri sürerek, bloke işleminin kaldırılması ve haksız kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir....