Uyuşmazlık konusu olarak açıklanan davacı şirketin ana dosyada davalı olarak gösterilen----- muvazaalı olarak temlik aldığı iddia edilen diğer davalı---- olmadığının tespiti ile fazladan ödenen tutarların iadesi talebi için de, davalı proje müdürü -- tarafından, davalı taşeron şirketin sahibi ve yetkilisi olan damadına muvazaalı olarak fazla miktarda düzenlendiği iddia olunan hakedişlerin tespiti ile muvazaa iddiası yönünden ana dosyadaki diğer davalılar ile davalı ------ arasındaki ilişkinin belirlenmesinin de bulunduğu anlaşılmaktadır....
Bilindiği üzere yapılandırma sözleşmelerine uygulamada sıkça rastlanmakta olup, borçlunun ödeme güçlüğü çekmesi, borçlunun ilave para ihtiyacı, değişen piyasa koşulları nedeniyle faiz oranlarının düşmesi gibi sebeplerle borçlu ile banka arasında yeni bir kredi sözleşmesi imzalanmak suretiyle bankaya kalan anapara borcu ve takip eden taksite kadar işleyen günlük faiz borcu ödenerek önceki kredi kapatılmakta ve borçlu ile banka arasında yeni bir kredi sözleşmesi kurulmaktadır. Somut olayda da davalı şirketi devrettikten sonra banka ile şirket arasında yeni bir kredi sözleşmesi imzalanmış, borçlu şirket ve banka yeni koşullar altında ve sözleşme serbestisi çerçevesinde kredi sözleşmesi kurmuştur. Banka bu sözleşmeyi kurarken yeni koşullar oluştuğundan bir önceki sözleşmede banka lehine tesis edilen kefalet sözleşmesinden de vazgeçmiştir....
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18.01.2012 tarih, 2011/19-622 Esas - 2012/9 Karar sayılı ilamı) Somut olayda, davacı-borçlu idare tarafından ...... takibine konu alacak için borçlu olmadığının tespiti davası açıldığı, hal böyle olunca, mahkemece taraflar arasında davacı idarece dosyamız davalısına karşı açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında Kamulaştırma Kanununun 10 ve 27. maddelerine göre ...... edilen bedellerin ilgili maddelere göre her zaman çekilebilir durumda olduğu ve bankaya yatırılan bedellerin ödenmemesi konusunda bir kısıtlamanın da bulunmadığı gözetildiğinde, aynı bedel için yapılan ...... takibine dair açılan menfi tespit davasının kabulü gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
Davacının takipten kaynaklı borcunun bulunduğu miktarın düşülmesi ile borçlu olmadığı miktar mahkememizce hesaplanmış ve böylece Davanın Kısmen Kabulü kısmen reddi ile, davacının Kayseri Genel İcra Dairesi’nin ... sayılı dosyasındaki takip nedeni ile, 148,00 TL asıl alacak ve 9.537,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.685,25 TL davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'ne iptal edilen takip bedeli yönünden mahkememiz kararının bildirilmesi için müzekkere yazılmasına, davacı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davacı tarafın tazminat talebinin İİK madde 72/5 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca müvekkilinin kefil olarak katılımı olduğu iddiasıyla kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı takip başlatılmış ise de, müvekkilince kredi kartı sözleşmesi imzalanmadığını, usulsüz tebligat nedeniyle takibin kesinleşmesi sonucu müvekkiline ait maaşa haciz konularak tahsilat yapıldığını belirtmek suretiyle müvekkilinin takibe konu borçtan dolayı sorumlu olmadığının tespitine, ödenen tutarların istirdatına, % 40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
‘un vekil olarak takip dosyasında kendisini temsil ettiğini, takip dosyasında davalı avukatın ihmali ve davalı ... müdürlüğünün haksız eylemleri sonucunda kesinleşen icra takibi nedeni ile borçlu olmadığı halde fazladan borç tahakkuku yapıldığını, davalı avukatının davalı banka ile anlaştığını, davalıların B.K 41 ve 390 maddeleri uyarınca zararından sorumlu olduklarını ileri sürerek kredi kartı nedeni ile aleyhine başlatılan icra takibinden borçlu olmadığının tespiti ile icra müdürlüğünce takip dosyasında haksız kesilen 1300,00 YTL nin tarafına iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı banka davanın reddini dilemiş,diğer davalılar yargılamaya katılmamışlardır....
- K A R A R - Davacı, davalı banka tarafından aleyhine tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini, davalı bankadan kredi kullanmadığını, sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek icra takibine konu sözleşmeden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan Adli Tıp Raporu doğrultusunda, icra takip dayanağı olan sözleşmedeki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir....
Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 15.01.2015 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....
HD sinin 06.06.2018 tarihli, 2017/2015 E.,2018/6640 sayılı ilamlarında işaret edildiği gibi, borçlu bulunmadıklarının, miktarın tespiti ile bu yönde hüküm kurulmasını, alacaklının haksız takip miktarırıın %20 si oranında tazminata mahkum edilmesini, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; davacılar tarafından davalı aleyhine açılan ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....
HD sinin 06.06.2018 tarihli, 2017/2015 E.,2018/6640 sayılı ilamlarında işaret edildiği gibi, borçlu bulunmadıklarının, miktarın tespiti ile bu yönde hüküm kurulmasını, alacaklının haksız takip miktarırıın %20 si oranında tazminata mahkum edilmesini, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; davacılar tarafından davalı aleyhine açılan ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....