"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin, Noterde düzenlenen 04...1994 tarihli resmi senetlerle ...'na ait .... Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi hissesini ve minübüs hattını... plakalı araç ile birlikte satın aldığını,...-Kooperatif otobüslerinin ... Belediyesi ve .... otobüslerinin birleşmesiyle "...-Kooperatif Taşımacılık" adıyla faaliyetine devam ettiğini,...-Kooperatif başkanının aracını satarak yeni bir vasıta ile taşımacılığa aynı hatta devam etmek isteyen müvekkilinin çalışmasına engel olduğunu, ... Asliye Hukuk Mahkemesine ....08.2005 tarihinde 2005/267 Esas sayılı dosya ile açılan dava sonunda müvekkilinin......
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının üyeliğinin oluşum şekline dair bir kayda rastlanmadığını, ancak kooperatif belgelerine göre davalının 1998 -2006 tarihleri arasında kooperatife ödeme yaptığı, genel kurul tutanakları incelendiğinde toplantılara katıldığı, kooperatif Ana sözleşmenin 10. maddesindeki koşullarına taşıdığı, dolayısıyla davacı eylemli olarak üyeliği söz konusu olduğu gerekçesiyle, davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, müflis kooperatif iflas idare memuru temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı müflis kooperatif iflas idare memurunun temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde kooperatif tüzüğünün 16.maddesi gereğince temsilcinin müvekkilleri tarafından atandığını, müvekkillerinin davalı kardeşleri ...'ı üyeliğin mirasçılar adına tescili için temsilci tayin ettiklerini beyan etmişlerdir. Davalı ... ise savunmasında murisin vefatından sonra diğer davalı tarafından murisin kooperatif nezdindeki üyeliğinin usulüne uygun biçimde müvekkiline devredildiğini ve devir tarihi itibariyle de kooperatife ödemelerin tamamının müvekkili tarafından yapıldığını 32 yıl sonra usulsüzlük iddiasıyla kötüniyetli ve haksız şekilde iş bu davanın ikame edildiğini belirtmiştir. Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, 1163 sayılı yasanın 17. maddesinden hareketle çıkan veya çıkarılan ortakların kooperatife karşı 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde dava açması gerektiğinden bahisle davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir....
e ait olduğunun davalıya bildirildiğini, tüm bunlara rağmen davalı kooperatifin müvekkilinin üyeliğine son vermediğini ve müvekkili hakkında aidat borçları nedeniyle icra takibi yaparak borçların ödenmesini istediğini ileri sürülerek, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinin 22.02.2011 tarihi itibariyle iptalini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı kooperatif vekili, davacının üyeliğinin sona erdirilmesi yolunda kooperatif yönetimi tarafından alınmış bir kararın mevcut olmadığını, böyle bir kararın alınabilmesi için daireyi satın alan yeni malik ve davacının kooperatif yönetimine birlikte başvurarak yeni malikin daireyi satın aldığını ve kooperatife üye olmak istediğini beyan etmesi gerektiğini, ancak böyle bir beyan üzerine davacı eski malikin üyeliğinin sona erip yeni malikin üye olarak kabul edilebileceğini, eski malik davacının üyeliğinin devam ettiğini ve kooperatife ait tüm yükümlülüklerden sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin noter kooperatif hisse devir sözleşmesi ile üyeliğinin gerçekleşmesinden itibaren aidat ödemesi yaptığını, ayrıca müteahhit firmaya ince işler karşılığında ödeme de yaptığını, müvekkilinin gönderdiği ihtarnamelere rağmen davalı kooperatifin, üyelik hakkında bugüne kadar bilgi vermediğini, müvekkilinin iyi niyetli olarak aidatlarını müteahhit firma yetkilisi ...'e ödediğini, karar defterlerini incelediklerinde, müvekkilinin haberi olmaksızın 2004 tarihinde müvekkilinin üyeliğinin ...'...
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının kooperatif ihraç kararı iptali talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine ve kooperatif üyeliği talebinin kabulü ile davalı kooperatif üyesi olduğunu tespitine ve üyeliğinin devamına dair karar verilmiş olup, işbu karara yönelik davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur ....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili kooperatif üyesi olan davalının aidat ve sair borçlarını ödememesi nedeniyle takip yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; kooperatif üyesi olan davalının bir takım hakları yanında aidat ödemek gibi yükümlülüklerinde bulunduğu, kooperatif kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalının davacı kooperatife ödemesi gereken aidat miktarının 31.850,00 TL olup, ödemelerinin ise 23.300,00 TL olduğu, davalı tarafın önceki üye ...'ın birikimlerinin davalının hesabına aktarıldığını kanıtlayamadığı, buna göre davalının kalan borcunun 8.550 TL olduğu ve davacı vekilinin de faiz talebinden feragat etmiş olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı kooperatifin üyesi iken aidat borcunu ödememesi nedeniyle yönetim kurulunun 12.05.2010 tarih ve 268 sayılı kararı ile kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği, davacı ile davalı kooperatif arasında ihracın kesinleşmesinden sonra yapılan görüşmeler neticesinde 08.05.2013 tarihinde düzenlenen borç döküm belgesi ile davacının 2.330,00 TL borçlu olduğunun belirlendiği, öte yandan davacı tarafından 2011, 2012, 2013 yıllarında yapılan ödemelerin davalı kooperatif tarafından kabul edilip yasal defter ve kayıtlarına işlenmiş olması nedeniyle ihraç kararının davalı kooperatif tarafından kendiliğinden kaldırılmış olduğu, menfi tespit isteminden feragat edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının davalı kooperatiften 4.582,00 TL alacaklı olduğu yönünde açmış olduğu davanın feragat nedeniyle reddine ve davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, her ne kadar davacı tarafından davacı, 25.06.2015 tarihli satış işlemi ile bağımsız bölümü satın almış ise de, ayrıca kooperatif üyeliğinin devri konusunda sözleşme düzenlenmediği ve üyeliğin devri için kooperatife başvuruda bulunulmadığı, davacının da kabulünde olduğu üzere genel kurul çağrılarının kooperatif üyesi olan dava dışı ... adına çıkarıldığı, ortaklığının devredildiğine ilişkin davalı kooperatifin zımni bir kabulünün de bulunmadığı, buna göre kooperatif üyeliğinin devri şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Sonuç olarak; genel kurul hazırun cetvelleri, sunulan ortaklık evrakı, bilirkişi incelemesine göre davacı ile kooperatif arasında kooperatif kayıtlarına göre ortaklık ilişkisinin kurulduğu, üyeliğin sonlandırılmasına dair kooperatifçe usulüne göre ihtarlar yollanmaksızın karar alındığı, oysa, açık kapı ilkesi gereği, varsa eksik belge ve ortaklık şartlarının tamamlanması ya da eksik aidatların ödenmesi için usulünce ihtar çekilmesi gerektiği ancak, kooperatif tarafından böyle bir yol izlenmediği gözetilerek, davacının ortaklığının devam ettiği kanaatiyle davanın kabulüne..." karar verilmiştir....