Taraflar arasında görülen kooperatif üyeliğinin tespiti davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 30.09.2015 gün ve 2015/4605 Esas, 2015/6114 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı kooperatif vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü....
Hukuk Dairesince 29.11.2010 gün ve 2009/6203 Esas, 2014/12174 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının ihraç kararından sonra genel kurullara çağrıldığı, oy kullandığı, yaptığı ödemenin davalı kooperatif tarafından kooperatif kayıtlarına işlendiği ve böylece davacının ihraç kararından dönüldüğü, ortaklığının halen devam ettiği gerekçesiyle, davanın tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir. Dairemizin 05.06.2014 gün ve 2014/147 Esas, 2014/4370 Karar sayılı ilamı ile mahkeme kararı onanmıştır. Davalı kooperatif vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki muris hakkındaki ihraç kararının iptali ve kooperatif üyeliğinin murisin kanuni mirasçıları adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin murisinin davalı kooperatif üyesi olup vefatından sonra üyelikten çıkarıldığını, çıkarılma nedenini öğrenemediklerini, kooperatif anasözleşmesinin 16....
TL yüksek bir meblağ ödedim aldım, (o tarihte 27 adet altın bilezik bozdurdum, üstünü de para olarak tamamlayıp verdim) ancak buranın tapusunun bulunmadığını, kooperatif hissesinin verileceğini, kooperatif tamamlandıktan sonra tapunun kayıtlı olan kişiye verileceğini söylediler, davaya konu yeri Antalya'da bulunan Noter'den yapılan işlemle satın aldım, Noterden satışı yaptıktan sonra kooperatifin bulunduğu yere geldik, kooperatif üye defterine ablam davacı ...'u kaydettiler, kooperatif başkanı ... ve bir ... soy isimli bir kişi daha vardı, ancak ismini hatırlamıyorum, bu kişiler kooperatif defterine ablamın kooperatif borcu olmadığı yönünde beyan yazıp imzaladılar ve tapusu verilecektir diye yazdılar, o kooperatif defteri de noter tarafından tasdiklenmiş bir kooperatif defteridir, kooperatif üyeliğinin yapıldığı ve noterde alım satımın yapıldığı tarihten bu zamana kadar halen daha davacı ablam ...'...
Köyünde sulama amacıyla köy halkı ile dayanışma içinde su getirdiklerini, bu dayanışmanın daha sonra adı geçen davalı kooperatif haline dönüştüğünü, kooperatife üyelik için şifahen başvurduğunu ancak üyeliğinin yapılmadığını, bunun üzerine Kooperatif İşbankası hesabına 100,00 TL üyelik giriş aidatı yatırarak 30.04.2014 tarihinde noterden çekilmiş ihtarname ile üyeliğinin yapılmasını istediğini ancak bu talebinin de kabul edilmediğini, kooperatif anasözleşmesi gereğince üyeliğe hak kazandığını, ne kooperatifin eski hali olan Dayanışmaya ne de Kooperatife herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek, üyeliğinin tespit ve tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Davacının ortaklık iddiasının kooperatif açısından sonuç doğurabilmesi için gerçekleştirilen iş ve işlemlerin kooperatif ortaklarının denetimine açık bir şekilde kooperatif kayıtlarına işlenmesi gerekmektedir. Aksi durumda kooperatif yöneticilerinin her zaman düzenleyebilecekleri adi nitelikli belgelerle kooperatifi borç ve yükümlülük altına sokmaları mümkündür. Bir diğer taraftan kooperatif kooperatif yöneticilerine duydukları güvenle ortaklık ilişkisi kurmak isteyen tarafların haklarının da korunması gerektiği gözetildiğinde üyeliğin tespiti noktasında üye olduğunu ileri süren taraflarla kooperatif hakları arasında hassas bir denge bulunmaktadır....
DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti DAVA TARİHİ : 11/10/2022 KARAR TARİHİ : 07/06/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonucunda; Dosya incelendi....
Kooperatif üyeliğinin .......... yevmiye sayılı devir sözleşmesi ile davacıya devrettiği, bu belgenin usulüne uygun düzenlenmiş bir pay devir işlemi olduğu her ne kadar davacının kooperatif üye kayıt defterine kaydı yapılmamış olsa da davacıya üye kimlik kartı ve üyelik numarası verilmiş olması, davacı asilin genel kurul davet listesinde yer almış olması, kooperatife verdiği senetlerin kabulü ve yaptığı ödemeler karşılığı davacı asile makbuz verilmiş olması, davalı kooperatifin hali hazırdaki başkanı ............. esas sayılı dava dosyasına ibraz etmiş olduğu ,,,,,,,,,,,,,,, tarihli beyan dilekçesinde kooperatif borçlarını ödeyen üyelerin isimlerini söylerken davacı asilin isminin de bu isimler arasında yer almış olması hep birlikte değerlendirildiğinde davacı asilin zımni olarak üyeliğinin davalı kooperatifçe benimsendiği, kooperatif ortaklığının kooperatif yetkili organlarının açık bir karar ile gerçekleşebileceği gibi bu konuda açık bir karar olmasa bile kooperatifin ilgili kişi ile...
ın kooperatif yöneticileri hakkında çeşitli yolsuzluk yaptıkları iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğunu öğrendikten sonra kooperatif yetkililerini arayarak iddialar hakkında bilgi edinmek istediğini, kooperatif yöneticilerinin çelişkili bilgiler vermesi ve mevcut üye İlistesinde isminin yer almaması nedeniyle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne başvurarak üyelik durumu ile üyeliğinin devam edip etmediğini sorduğunu, şifahen kooperatif üyeleri arasında isminin bulunmadığını öğrendiğini, oysa müvekkilinin ortaklıktan çıkarılmasını gerektiren hiçbir sebep bulunmadığını, kooperatifin aktif bir çalışma yapmaması nedeniyle üyelerinden herhangi bir aidat almadığını, müvekkilinin kooperatif üyeliğinden hangi genel kurul kararı ile ihraç edildiğinin bilinmediğini, ihraç kararının esasen yok hükmünde olduğunu, müvekkiline ihraç edildiğine dair herhangi bir tebligat yapılmadığını, ayrıca müvekkilinin borcu olmadığı gibi kooperatif üyelerinden aidat toplanmadığını belirterek, müvekkilinin davalı kooperatif...
anasözleşmede yer alan koşulları gerçekleştirmeyen kimseleri haklı nedenlerle üyeliğe kabul etmeme yetkisi bulunsa da somut olayda içerik olarak davacının üye olmak bakımından kooperatif anasözleşmesinde yer alan koşulları gerçekleştirmediğine yönelik alınmış bir kararın bulunmadığı, bu durumda kooperatif yönetim kurulunun, davacıyı üyeliğe kabul etmeme gerekçesinin TMK'nun 2. maddesi kapsamına uygun düşmediği, ayrıca davacı vekilinin dava dilekçesinde, müvekkilinin kooperatif üyeliğinin tespiti ile birlikte üyeliğin tescili talebinde bulunmuş ise de, üyeliğin tespitine ilişkin kararın infazı aşamasında davalı kooperatif tarafından üyeliğin tescili yapılacak olup bu nedenle yalnızca üyeliğin tespitine yönelik karar verilmesi gerektiği, aksi halde tespit ile birlikte tescile de karar verilmesinin, davalı kooperatif yönetiminin yerine geçerek idari nitelikte bir karar verilmesi sonucunu doğuracağı gözetildiğinde davacı vekilinin tescil istemi yerinde görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin...