Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dava, kooperatif ortaklığından çıkarma kararının iptali istemine ilişkindir....
-K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatif tarafından davacıya tahsis edilen konutun geç teslim edilmesinden dolayı kira alacağı ve konuttaki eksik imalat nedeniyle davacı tarafından yapılan masraflar toplamının tahsili için kooperatif aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, haksız itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının üyeliğini 2004 yılında devrettiğinden davacılık sıfatı kalmadığını, davacının diğer kooperatif üyeleri ile aynı tarihte dairesini teslim aldığından kira alacağı ve kendi dairesine yaptığı masrafları talep edemeyeceğini savunarak, haksız davanın reddini, icra inkar tazminatına hükmolunmasını istemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, aidat borcunun ödenmemesi üzerine müvekkili kooperatifin ortağı olan davalı aleyhine girişilen takibin, haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin, kooperatif ortaklığından istifa ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 14/02/2013 NUMARASI : 2011/566-2013/93 Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 08.11.2013 gün ve 5465 Esas, 6950 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkili kooperatifçe davalı aleyhine kooperatif ortaklığından kaynaklanan 66.500,00 TL asıl alacak, 59.388,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 125.888,75 TL'nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazının iptali ile takibin devamına ve % 40 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının üyelik devraldığı halde yeni üye olarak kaydının yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Dava, kooperatif kur'a çekiminin iptali ve tazminata ilişkindir. HMK'nın 222. maddesine göre davacı davalı kooperatif kayıtlarına dayandığında, davalı kooperatifin kayıtlarını ibraz etmemesi halinde ödeme iddiasını ispat etmiş sayılır....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin 2005 yılından beri davalı kooperatif ortağı olduğunu, müvekkilinin kooperatif çalışma alanı dışında ikamet ettiği gerekçesiyle kooperatif ortaklığından çıkarıldığını, bu kararı 29.09.2009 tarihinde öğrendiğini, davalı kooperatifin müvekkilinin başka köyde ikamet ettiğini bilerek ortaklığa kabul etmesine rağmen, ortaklıktan çıkarmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, ihraç kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini ileri sürerek, ortaklıktan çıkarma kararının iptalini, yerine alınan ortak vara ortaklığının iptalini, müvekkilinin kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif temsilcileri, anasözleşmenin 9/b ve 17. maddeleri gereğince çıkarma kararının alındığını, çıkarma kararının doğru olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir....
Her ne kadar davacı tarafça, kooperatif ortaklığı, Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiş, iki tarafa borç yükleyen sözleşmelere benzetilerek, davalı kooperatifin temerrüdü nedeniyle ortaklığın feshi istenmiş ise de, kooperatif ortaklığı ile ilgili ilke ve kurallar özel kanun niteliğindeki 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nda düzenlenmiş olup, kooperatif ortaklığının feshinin mümkün olmadığını, davacının talebinin kooperatif ortaklığından ayrıldığının tespiti istemine yönelik olduğunun, kooperatif ortaklığından istifanın da, aynı kanunda düzenlenen şekli kurallar uygun olarak mümkün olduğunun kabulü gerekir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 13. maddesinde ortağın anasözleşmeye uygun olarak istifa etmesine rağmen kooperatifin istifayı kabulden kaçınması halinde ortağın çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirmesi halinde çıkmanın gerçekleşeceği düzenlenmiş olup, davacı kooperatif anasözleşmesinin 13. maddesinde de bu hükme paralel bir düzenleme yer almıştır....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; kooperatif ortaklığından ayrılan ortağın, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ayrıldığı yıl sonu bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olduğu ve ayrıldığı yıl sonu bilançosunun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hakkını talep edebileceği, davacılar ..., ..., ..., ..., ...'...
E. sayılı dosyasından verilen karar uyarınca davacının ...Şti.’nin ortaklığından çıktığının ticaret sicile tescil-ilanı ile tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, TTK 34. Maddesine dayalı ... kararına itiraz mahiyetindedir. Davacı tarafından Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... tarih, ... Esas, ... Karar sayılı kesinleşmiş ilamında; davacının ... Şti.'...
Uyuşmazlığı doğuran işlemlerde ise davalının kooperatif ortaklığından ayrılmasına rağmen yapacağı bir miktar ödeme ile kendisine isabet eden dairenin tapusunun verileceği kararlaştırılmıştır. Bu durum, ancak yasanın 17 ve 23. madde hükümlerine göre eşitlik ilkesine aykırı olarak bir kısım ortaklara farklı statü ve ayrıcalık sağlayıcı mahiyettedir ve kooperatif hukukunun temel müessesesini ve ilkesini zedeleyici sonuçlar doğurmaktadır. Kural olarak kooperatiflerde farklı statüde ortaklık oluşturulması geçersiz olup, böyle bir ortaklığın ihdası ancak geçerli bir genel kurul kararı ile mümkündür. Yönetim kuruluna genel kurulca yetki verilmedikçe veya yönetim kurulunun bu yöndeki işlemleri genel kurulda onaylanmadıkça farklı statülü ortaklık yaratan işlemlerin geçerliliği bulunmamaktadır. Somut olayda, davacı ile davalı kooperatif arasında bir ibraname düzenlenip düzenlenmediği belli değildir ve dosyada buna ilişkin bir belge örneğine rastlanamamıştır....