Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davacı yararına maktu vekâlet ücretine hükmedilmiş olup, konusuz kalan teminat mektupları yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen senet bedelleri üzerinden davacı yararına nispi vekâlet ücretine hükmedilmemesi hatalı olmuştur. 3-Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarına gelince; davacı tarafın kooperatife aidat borcu bulunmadığının tespitine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma eksik incelemeye dayalı olup, hüküm kurmaya elverişli değildir. Kooperatif kayıtları üzerinde kooperatif üyeliği konusunda bilgi ve deneyim sahibi bir mali müşavir bilirkişi marifetiyle kooperatif kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmaksızın aidat borcunun bulunmadığına hüküm vermek doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....

    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında daha evvel Mahkemelerinin 2003/884E.-2004/263 K. sayılı dosyası ile davalı lehine tapu iptal ve tescil kararı verilmişse de bu kararın davalının kooperatif üyeliğine müsteniden verildiği, yani davalı adına tapu tescilinin temel sebebinin kooperatif üyeliği olduğu, kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği, ihraç kararının kesinleştiği dolayısıyla mülkiyet ve tescil sebebinin ortadan kalktığı, daha evvel verilen mezkur tapu iptal ve tescil davasının reddine dair kararı ile ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/564-187 E.K. ile davalının üyelikten ihracının iptaline dair kararın verildiği dönemde davalının kooperatif üyeliğinin devam ettiği, ancak iş bu dava açılmadan kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği, şartların ve vakıaların değiştiği anlaşılmakla bu hükümler olayda kesin hüküm olarak değerlendirilmediği, davalı üyenin kooperatife karşı olan mali yükümlülüklerini eksik ifa ettiği, adına tesciline karar verilen gayrimenkulün...

      Davalı kooperatif temsilcisi ...., yaklaşık 10 yıla yakın bir zamandır davacının sitede oturduğunu ve iş yerini kullandığını, hak sahibi olduğunu, davacının bir borcu da bulunmadığını, bu nedenle açılan davayı kabul ettiklerini belirtmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı temsilcisi davayı kabul ettiğini beyan etmiş ise de, Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevabına göre ....’un yönetim kurulu üyeliği görevinin 08/05/2008 tarihine kadar olduğu, bu haliyle davayı kabul beyanında bulunma yetkisinin olmadığı, mevcut delil durumu itibari ile de davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, red gerekçesi dosyası kapsamı ile örtüşmemektedir....

        Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacının tüm ödemeyi Mehmet Nevzat'a yaptığı kooperatife hiçbir ödeme yapmadığı, anasözleşme hükümlerine göre usulüne uygun biçimde kooperatif üyeliği sıfatını kazanamadığı için davacının yaptığı ödemeyi ancak kendisine ödeme yaptığı kişiden talep etmesinin mümkün olduğu, kooperatif için hiçbir ödeme yapmadığı için davalılardan tamir bedeli dışında talepte bulunulması mümkün olmadığı, davacının yalnızca bağımsız bölümün eksiklikleri ile teslim aldıktan sonra bu yerler için davacının 3.004,00 TL gideri talep edebileceğinden davanın kısmen kabulüne, tapu iptali ve tescil talebinin reddi ile taşınmaz için yapıldığı anlaşılan 3.004,00 TL’nin dava tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

          edildiğini, müvekkilinin de bu kooperatife bu amaçla ortaklık için başvurduğunu ve müvekkilinden peşin ödenmesi gereken 10.000,00-TL aidatın istenmesi üzerine banka havalesi ile kooperatife gönderildiğini, bu şekilde müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunu düşünüp gecekondusunu yıkıp, Doğukentte arsa alıp, kooperatife vermek taahhüdü için uğraştığını, ancak müvekkiline kooperatif üyeliği için bilgi ve belge verilmediğini, öğrendiklerine göre müvekkilinin üyeliği konusunda yönetim kurulunun bir karar vermediğini, Kooperatifler Kanunu kapsamında ortak olmak için açık kapı ilkesi nazara alınarak şartları taşıyanlar ve yerine getirenler yönetim kurulu kararı olmasa dahi üyeliği kazanacakları nazara alındığında ve müvekkilinin gerekli şartları yerine getirdiğinden kooperatifin ortağı olduğunun kabulü gerektiğini....

            Kararı, asıl davada davacı kooperatif vekili, asıl davada davalı-karşı davada davacı arsa sahipleri vekili, asıl davada asli müdahiller-birleşen davada davacılar vekili ve birleşen davada davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada asli müdahiller-birleşen davada bir kısım davacılar vekili ile birleşen davada davalı TOKİ vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Asıl davada davacı kooperatif vekilinin, tapu iptal ve tescil isteminin reddine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı kooperatif ile davalı arsa sahipleri arasında 23.08.1989 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir....

              a tapu devredildiğini ve kredi alacaklısı davalı banka lehine de ipotek tesis edildiğini, yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, anılan bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tescilini ve davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin terkinini, bunun mümkün olmaması halinde bağımsız bölümün dava tarihindeki rayiç değerinin tespit ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı ... vekili, taşınmazın aynı ile alakalı olduğundan birleşen davada mahkemenin yetkili olmadığını, kooperatif anasözleşmesi uyarınca her ortağın en az bir pay taahhüt etmesi gerektiğini, bu kapsamda davacılardan ...'in üye olduğunu, kooperatif üyeliği bulunmayan davacı ...'in taraf sıfatına haiz olmadığını, davacılara daire tahsisi yapılmadığını, tapu siciline güvenerek taşınmaz iktisap eden müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, davacıların muvazaa iddiaları ile ilgili herhangi bir delil ibraz etmediklerini savunarak, birleşen davanın reddini istemiştir....

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin, 1990 yılında, davalıların murisinden, 13740 ada 4 parselde bulunan taşınmazın 4/10 hissesine isabet eden kooperatif üyeliğini noterde yapılan devir sözleşmesi ile devraldığını, devrin davalı kooperatife bildirilmesine rağmen üye kaydının yapılmadığını, üye kaydının ve tapudaki kayıt işleminin yapılmadığı hususlarını, davalılar ile diğer davalı kooperatif arasındaki davaların kendisine ihbar edilmesi ile öğrendiğini, bunun üzerine üyelik kaydının yapılması için kooperatife ihtarname gönderdiklerini, davalı kooperatifin bu davalarda, hissenin müvekkiline ait olduğu yönünde savunmada bulunduğunu, bu durumun da hisse devrinden ve üyelik kaydının yapılması talebinden haberdar olduğunu gösterdiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinin tespiti ile üyeliğin isabet ettiği taşınmaz hissesinin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline; mümkün olmadığı taktirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000,00 TL zararın...

                  parselde kayıtlı taşınmazın asgari 200.TL/m2 azami 1250.TL/m2 bedelle üst birliğin 24.12.2016 tarihli genel kurul ve ek2 protokol hükümlerine tapuların alınması için tapu harçları ve resmi giderler için kooperatif kasasında ödenek yetmediği takdirde gerekli resmi harç tutarlarının kooperatif ortaklarından tahsil edilmesine karar verildiği yine aynı doğrultuda 25.03.2018 tarihli genel kurulun 7 nolu kararı ile aynı konuda karar verildiğini, bu kararlar doğrultusunda üst birliğe ödenmesi gereken toplam borcun 400.000.TL lik kısmının kooperatif kasasından ödendiği, ancak bakiye kalan 377.475.55.TL lik borç tutarının ise kooperatif üyeleri arasında paylaştırıldığı, üyelerin borçlu olduğu bu tutarlar iadeli tahahhütlü posta yoluyla kooperatif üyelerine tebliğ edildiği, tebliğe istinaden davacı kooperatifin bir çok üyesinin bu borç tutarlarından kendilerine isabet eden kısmını ödedikleri, ancak davalı gibi bir kısım üyenin ise kendilerine isabet eden bu borçları ödememeleri nedeniyle aleylerine...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında, kooperatif üyeliğinin tespiti ve ihraç kararının iptali istemlerine ilişkin asıl ve birleşen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi süresinde duruşmalı olarak istenmiştir. Ancak, hükmün mahiyeti itibarıyla, davanın HUMK’nun 438. maddesi gereğince duruşmalı olarak incelenebilecek davalardan olmaması nedeniyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyelik hakkı devir sözleşmesi uyarınca kooperatif üyesi olduğunu, ancak davalı kooperatif yönetiminin müvekkilini üyeliğe kabul etmediğini ileri sürerek, müvekkilinin kooperatif üyeliğinin tespitini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu