Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşme nedeni ile ödenen paranın iadesi istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, davanın dayanağının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 776 ve devamı maddelerinde düzenlenen bonoya ilişkin olup ticari niteliğinin bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye ticaret mahkemesi tarafından ise; davanın bonodan kaynaklı olmayıp, bono bedelinin ödenmesi sonrasında, ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme nedeni ile geri istemine ilişkin olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacının, alacaklısı ... olan 27.05.2011 tanzim, 20.06.2011 vade tarihli 38.100,00.-TL bedelli senedin borçlusu olmadığı halde davacının ödediği bu bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir....

    Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalı yüklenici şirket ile haricen imzaladığı gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek ödediği bedelin iadesi ile satış bedeli karşılığı verilen senetlerin iptalini istemektedir. Bu halde, davacı ile davalı şirket arasında 4077 sayılı yasada tanımlanan şekilde gayrimenkul satış sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin son zamanlardaki uygulamalarına göre; tüketiciler ile yükleniciler arasında gerçekleşen harici konut satış sözleşmelerinde, sözleşmenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın, tüketici mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmektedir. O halde, davada görevli mahkeme tüketici mahkemesi olup, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

      arasındaki mevcut davalar, tapu hacizleri, dairelerin muvazaalı el değiştirmiş olması ve daire tapusunun müvekkile her türlü borçtan ari olarak devredilme ihtimalinin kalmadığının anlaşılması karşısında, dairenin satışına dair sözleşmeden dönme iradesi ve yapılan ödemenin iadesi talebi noter ihtarıyla davalılara bildirildiğini, verilen süreye rağmen, Eval firmasına 30.11.2015 tarihinde ödenen 60.000,00 TL ve 01.12.2015 tarihinde ödenen 40.000,00 TL olmak üzere, toplam 100.000,00 TL konut ön ödeme bedelinin ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle müvekkilin hesabına iadesi ihtaren talep edilmişse de bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, anılan nedenlerle ödenen 100.000,00 TL bedelin, ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine karar verilmesini talep etme zorunluluğu doğduğunu, alacağının hukuki koruma altına alınabilmesi için ihtiyati haciz talebi olduğunu, alacak likit olup muaccel olduğunu, satın alınan konutun...

      müdahalelerin bu sözleşmede yer alması gerektiğini, davalının sözleşmede bu yönde hiçbir beyanda bulunmadığını, 34 XX 141 plakalı aracın ayıplı olması sebebi ile satılan aracı geri vermeye hazır olduklarının bildirerek sözleşmeden dönmeleri sebebi ile ödenen bedelin avans faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yüklenici ile yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi hükümlerinin yerine getirilmediği iddiasıyla tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde yapılan masraflar ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. ... Tüketici Mahkemesince, davalı ... ile davacı arasında sözleşme bulunmadığı, satış vaadi sözleşmesinin adi şekilde yapılması nedeniyle geçersiz olduğu, davanın muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 4....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... ... 4. Tüketici ve ... 2....

          olduğundan konut satışı ve/veya satış vaadi söz konusu olmadığını, bu sözleşme kapsamında davacının organizasyona katılmasının ardından ismi çekilişlere katılmakta olduğunu ve isminin çekilişte çıkması halinde vekil edenin şirket tarafından konutun alınması için davacıya bu konutun bedeli ödendiğini, -Vekil edenin sağladığı hizmetin bir nevi, bankaların konut kredilerine benzemekte olduğunu, kredi sisteminden farklı olarak bu sistemde iştirakçiler birbirini finanse etmekte ve faiz ödenmediğini, yani vekil edenin konut satışı ve/veya satış vaadi söz konusu olduğunu, iştirakçilerin edindiği konut ve araçların da vekil edenin şirket ile bir alakası bulunmadığını, -Davacı organizasyondan ayrılmak ve ödediği bedellerin iadesi amacıyla davayı ikame ettiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme nedeniyle organizasyon bedelinin iadesi mümkün olmadığını, davacının davayı ikame ettiği tarihte de yürürlükte olan 6361 sayılı kanun doğrultusunda organizasyon bedelinin iadesi mümkün olmadığını, davanın...

          Dava, harici satış sözleşmesi nedeniyle ödenen satış bedelin iadesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itirazına uğramış olan alacak için, takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılan bir eda davası türüdür, eş söyleyiş ile itirazın iptali davasının davacısı takip alacaklısı, davalısı ise takip borçlusudur. Somut olayda davacı ... ile davalı ... arasında imzalanan bila tarihli harici satış sözleşmesi ile, diğer davalı Abdulkerim Yurdakul'a ait 52 DH 565 plaka sayılı aracın satıcı Yakup tarafından alıcı Yıldırım'a 32.000,00 TL bedelle satıldığı ve alıcı Yıldırım'ın bu bedelin 12.000,00 TL'sini peşin olarak ödediği, kalan kısmının ise aracın devri sırasında ödeneceğinin kararlaştırıldığını ancak aracın davacı ... ya da diğer davacı ...'...

            DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, konut satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkindir. Mahkemece, derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir. Dava şartları, bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli olan şartlar olup, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığı, davanın her aşamasında resen nazara alınmalıdır. HMK'nın 114/1-ı bendi uyarınca aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması, dava şartları arasında sayılmıştır. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte (derdest) ise, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Eldeki davada, davacı, konut satış sözleşmesi uyarınca satış bedeli müflis şirkete ödenmesine rağmen, konutun adına tescil edilmediğini belirterek ödenen satış bedelinin iflas masasına kaydını talep etmiştir....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: 2019/2291 KARAR NO: 2022/770 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ:İSTANBUL ANADOLU 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 12/07/2019 NUMARASI: 2016/1026 Esas - 2019/825 Karar DAVA: Alacak Davası (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/05/2022 Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında 23.09.2013 tarihinde gayrimenkul satış vaadi niteliğinde adi yazılı şekilde konut satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme uyarınca davalı tarafça ... ada, ... numaralı parselde, davalı şirket tarafından inşaa edilecek olan projede öngörülen 92 m2'lik 18 no'lu bağımsız bölümün müvekkili şirkete satışı konusunda tarafların anlaştığını, sözleşme içeriğinde, 24.09.2013 tarihinden itibaren başlamak ve 10.09.2016 tarihinde sona ermek kaydıyla toplam 350.000...

                UYAP Entegrasyonu