Kat 5 bağımsız bölüm sayılı taşınmazlar olmak üzere toplam 3 adet daire satın aldığı, bu durumun sunulan satış sözleşmeleri, ödeme belgeleri ve alınan bilirkişi raporuyla belirli olduğu, taşınmazın konut edinme amacıyla gerçekleşmediği, yatırım düşüncesiyle alındığı dolayısıyla taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olmadığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, davacının, davalı şirketin müteahhit sıfatı ile inşaa ettiği taşınmazdan mesken niteliğinde satın aldığı dairenin teslim edilmemesi, diğer davalının ise satışı bildiği halde kötüniyetle hareket ederek meskeni 3. kişiye devretmesi nedeniyle ödediği bedelin iadesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın temelinin 31.10.2015 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesinin oluşturduğu, davalılardan sözleşmede belirtilen 37. nolu bağımsız bölüm için ödenen bedelin iadesinin istendiği dikkate alındığında davacının bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğunun kabulü gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, resmi şekilde ön ödemeli konut satış vadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, aksi halde sözleşmeden haklı sebeple dönme hakkının kullanıldığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
KARAR Davacı, davalı şirket ile 07.04.2013 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, kapıdan satış şeklinde .... Tatil Üyelik sözleşmesinden 25.07.2013 tarihli ihtarname ile cayma hakkını kullandığını ileri sürerek, sözleşmenin iptali ile ödemiş olduğu bedelin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirket ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını,ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek,sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise davacının cayma hakkını süresinde kullanmadığını savunmuştur. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Noterliği kanalıyla 06.04.2022 tarihinde ... yevmiye numarası ile davalı yana ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnamede sözleşmenin 2. ve 18. maddelerine istinaden, imzalanan sözleşmenin müvekkili şirketçe haklı nedenle feshedildiği bildirilerek teminat adı altında yapılan ödemenin iadesinin talep edildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, bu nedenle müvekkili şirket ile davalı yan arasında 03/05/2021 tarihinde imza altına alınan sözleşmeden kaynaklı, müvekkili şirketçe ödenen teminat bedelinin iadesine ilişkin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-USD'nin fiili ödeme tarihindeki ... Efektif Döviz Satış Kuru üzerinden, temerrüt tarihinden işleyecek ticari faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalıya usulüne uygun yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, distribütörlük sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, yüklenici ile yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi hükümlerinin yerine getirilmediği iddiasıyla ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Üsküdar 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, konut ve tatil amaçlı taşınmazların da 4077 sayılı Kanun kapsamına girdiği, bu Kanundan kaynaklanan tüm uyuşmazlıklarda davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 4....
HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Mahkemece geçerli olmayan bila tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi ve 07/03/2013 tarihli taahhütnameden dolayı ödenen bedelin iadesi amacıyla açılmış sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmiş ise de esasen, "daire satım sözleşmesi" nden vazgeçilerek ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 35.maddesinin dördüncü fıkrası ve ek fıkra ile Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı karar gereğince dava konusu uyuşmazlığa ilişkin verilen kararları inceleme görevi Dairemiz'e ait olmayıp, İş Bölümü Kararının 6.Hukuk Dairesi'nin görevlerini düzenleyen 32 Maddesinde "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre...
Sulh Hukuk ve Adana Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın kat mülkiyeti kanunundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi, devre mülk sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....
arasındaki mevcut davalar, tapu hacizleri, dairelerin muvazaalı el değiştirmiş olması ve daire tapusunun müvekkile her türlü borçtan ari olarak devredilme ihtimalinin kalmadığının anlaşılması karşısında, dairenin satışına dair sözleşmeden dönme iradesi ve yapılan ödemenin iadesi talebi noter ihtarıyla davalılara bildirildiğini, verilen süreye rağmen, Eval firmasına 30.11.2015 tarihinde ödenen 60.000,00 TL ve 01.12.2015 tarihinde ödenen 40.000,00 TL olmak üzere, toplam 100.000,00 TL konut ön ödeme bedelinin ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle müvekkilin hesabına iadesi ihtaren talep edilmişse de bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, anılan nedenlerle ödenen 100.000,00 TL bedelin, ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine karar verilmesini talep etme zorunluluğu doğduğunu, alacağının hukuki koruma altına alınabilmesi için ihtiyati haciz talebi olduğunu, alacak likit olup muaccel olduğunu, satın alınan konutun...
Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalı yüklenici şirket ile haricen imzaladığı gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek ödediği bedelin iadesi ile satış bedeli karşılığı verilen senetlerin iptalini istemektedir. Bu halde, davacı ile davalı şirket arasında 4077 sayılı yasada tanımlanan şekilde gayrimenkul satış sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin son zamanlardaki uygulamalarına göre; tüketiciler ile yükleniciler arasında gerçekleşen harici konut satış sözleşmelerinde, sözleşmenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın, tüketici mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmektedir. O halde, davada görevli mahkeme tüketici mahkemesi olup, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....