Buna göre, gerek davacı iddiası gerekse davalı savunmaları kapsamında, taraflar arasındaki temel ilişkinin konut satışı olduğu, davalının 6502 sayılı Kanunda belirtilen “tüketici” tanımına girdiği, davacının ise “satıcı” konumunda olduğu ve uyuşmazlığın da resmi olsun veya olmasın, bir tüketici işlemi olan konut satış sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla, 6502 Sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı isabetli olup, aksi yöndeki davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir....
Mahkemece, dosya üzerinden alınan tek bilirkişi heyet raporuyla sözleşme kapsamında yapılan imalatın kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olduğu kabul edilerek sözleşme kapsamında iş sahibine teslim edilen robotların iadesi koşuluyla iş sahibince ödenen bedelin iadesine karar verilmiş ise de, sözleşmeye konu robotların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise bu ayıpların kabul edilmeyecek nitelikte olup olmadığı hususlarının teknik olarak mahallinde keşifle belirlenmesi gerekirken dosya üzerinden alınan bilirkişi raporuna dayanılarak eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi rapora itirazlar da karşılanmadan hüküm kurulması yerinde görülmemiştir....
A.Ş. arasında tüketici işlemine dayanak tutulan taşınmaz satış sözleşmesindeki edimlerin yerine getirilmesi suretiyle başkaca tüketici işlemi kalmadığı, davacı ile dava dışı ... A.Ş. ve ... A.Ş. arasında da herhangi bir sözleşmenin akdedilmediği, uyuşmazlığa konu ipoteğin davalı ... A.ş ile dava dışı ... A.ş ve ... A.Ş'nin aralarında yapmış oldukları kredi sözleşmesinden kaynaklı tesis edildiği, ipotek alacaklısının ... A.Ş. ve ... A.Ş, oldukları, ipotek borçlusunun da davalı ... A.Ş. olduğu, ipoteğin tüketici kredisi teminatını teşkil etmediği, davalı ......
Tüketici Mahkemesi SAYISI : 2021/47 E., 2021/573 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, tüketicinin açtığı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan, ifa imkansızlığına dayalı, sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi amacıyla başlatılan icra takibine, davalının itirazının iptaline ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Şti. vekili, birleşen davadaki savunmasında özetle; satım konusu emtianın sağlam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, davalının üretimi sırasında oluşan servis ihtiyaçlarının müvekkilince karşılandığını, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, satımdan üç yıl sonra müvekkilinin satım alacağının tahsilini talep ettikten sonra, makinenin iadesi ile ödenen bedelin tahsilinin talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında şifahi bir anlaşma bulunmadığını, 2015 yılında teslim edilen makinen 4 yıl alıcı elinde kaldıktan sonra kullanmadan kaynaklı yıpranma ve servis dışı müdahale nedeniyle oluşan ayıpların üretim veya satımdan kaynaklı ayıplar olarak düşünülemeyeceğini, hiç kimsenin kendinden kaynaklanan kusurlardan alacak talep edemeyeceğini savunarak, birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "......
Dava; taraflar arasındaki harici taşınmaz satış sözleşmesinden dolayı davacının borçsuz olduğunun tespitine ve sözleşme nedeniyle ödenen 313.173,97 USD bedelin istirdadına ilişkindir. Davacı bilahare menfi tespit istemine ilişkin taleplerinden vazgeçerek geçersiz sözleşme karşısında ödenen 313.173,97 USD' nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemi talepleri baki kalmak kaydıyla bu yönden eksik harç tamamlanmıştır.Dosya kapsamından; taraflar arasında "... Satış Vaadi Sözleşmesi" başlığı altında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafından 313.173,97 Amerikan Doları ödendiği konusunda ihtilaf yoktur. Kural olarak, taşınmaz mülkiyet nakli borcunu içerdiğinden dava konusu sözleşme Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 237, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 60. maddeleri uyarınca resmi biçim koşuluna uyularak yapılmadığından geçersizdir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketten satın aldığı baskı makinesinin ayıplı olduğunu iddia ederek gizli ayıp hükümlerince makinenin iadesi ve ödenen bedelin iadesini ve mahrum kalınan kar sebebiyle maddi tazminat talep ettiğini, mahkeme tarafından yeterli inceleme yapılmadan kısa süre sonucunda makine ve bedelin iadesinin kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davaya konu makinenin 31.01.2019 tarihinde tek yetkili satıcı olan müvekkilinden çalışır vaziyette satın alındığını, 2 ay boyunca çalıştırdığını ve kullandığını, davacının ilk iddialarında garanti belgesi ve sair belgelerin kendisine verilmediğini ileri sürse de bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının tekstil işiyle iştigal eden basiretli olma yükümlülüğüne sahip bir tacir olduğunu, TBK 223 maddesi gereğince gözden geçirmesinin söz konusu olduğunu, ürünün ayıplı olmadığı, geçerli bir ihbar ve bildiriminde yapılmadığının ortada olduğunu...
Islah dilekçesi karşı tarafa usulünce tebliğ edilmiştir. 6098 sayılı TBK' nın 227. maddesinde, alıcının malın ayıplı çıkması halinde seçimlik hakları belirtilmiş, buna göre somut olayda davacı tercih hakkını satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi yönünden kullanmıştır. TBK 227/4. Maddesine göre, alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde durum bunu haklı göstermiyor ise hakim satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik, satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkından birini kullanabilir.(Madde 227/son.) Yine TBK 229. Maddesine göre; "satış sözleşmesinden dönen alıcı satılanı ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür....
Dava, eser sözleşmesinden dönme nedeniyle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki akdedilen sözleşme e-ticaret sitesi kurulumu ve entegrasyon yazılımı işini konu alan eser sözleşmesi olup, davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir....
Vadisi Toplu Konut Projesi Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzaladığını, ... ili ... İlçesi, ... Vadisi projesinde inşa etmekte olduğu B2-8 Blokta (17) nolu daireyi 100.339,00-TL bedelle satın aldığını, satış bedelini peşin ödediğini, sözleşmede yer alan hüküm nedeniyle konutu iade ederek bedel iadesi talebinde bulunduğunu, davalıya ödediği 97.777,57-TL 'nin tarafına iade edildiğini, bu bedeli ihtirazi kayıtla aldığını, ancak,karşılanmayan zararlarının olduğunu ileri sürerek, ödediği bedelin iade edildiği tarihe kadar, denkleştirici adalet ilkeleri gözetilerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 10.000,00-TL 'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı, ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 35.000,00 TL'ye çıkartılmıştır....