Noterliğinin 3655 yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini ve eksik metrekarelerin borçlanılan tutardan mahsubunun istendiğini fakat davalının cevabında m² lerin düştüğünü kabul ettiğini, mahsup taleplerini kabul etmediklerini, sözleşmede eksik ifa yapıldığı ve şerefiyesiz olarak borçlandırma yapılan bedel de ise indirime gidilmediğini, davalı idarenin taahhüt ettiği m² üzerinden konut teslimi yapmadığını ve sözleşmede üzerine düşen edimi ayıplı ve eksik olarak ifa ederken borçlandırma bedelinde ise bu ayıplı edimini göz ardı ettiğini, taahhüt edilen m² teslim edercesine borçlanma bedelinde indirime gitmediğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmede yer verilen şerefiyesiz borçlanma bedeli olan 70.070,00 TL bedelden 27,37 m² lik eksik ifa bedeli olan 27.370,00 TL bedelin mahsup edilerek eksik konut inşaat bedelinin toplamda 42.700,00 TL ye düşürülmesi ile sözleşmenin bu şekilde uyarlanmasını ve davalıya eksik teslim edilen m² bedeli kadar borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi...
Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Davacı satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak keşif tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Somut uyuşmazlıkta, davalıya çekişme konusu hissenin mülkiyetinin naklini sağlayan resmi senet içeriğinden payın 25.000,00 TL bedelle satışının yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı ve müdahiller payın gerçekte daha düşük olduğunu önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmişlerdir. Davacılar, satış sözleşmesinin tarafı bulunmadığından bedelde muvazaa iddiasının tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanması mümkündür....
Davacı vekili, 06/06/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle özetle, ayıp sebebiyle fazla ödendiği belirtilen ayıp sebebiyle bedelde indirim olarak 8.000,00- TL.'nin satış tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talepli olarak ıslah etmiştir....
Mahkemece, davanın fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasında 26/11/2015 tarihinde PV Model Taşıyıcı masa imalat ve montaj işine ait potokol yapıldığı, iş bedeli olarak 10.920 + KDV dahil 12.885,60 USD'lik fatura düzenlendiği, işin ayıplı yapıldığından bahisle davalı tarafça KDV dahil 1.965,60 USD'lik 31/12/2015 tarihli fatura düzenlemek suretiyle bedelde indirim yaptığı, icra takip miktarının indirim yapılan miktar olduğu, bilirkişi raporuna göre, davacı tarafça işin açık ayıplı şekilde ifa edildiği, taraflar arasında imzalanan ek iş raporu ve bila tarihli iş bitirme raporlarıyla işin açık ayıplı olarak davalı tarafça kabul edilmiş olduğu, bu nedenle bedelden indirim yapılmasının mümkün olmadığı, eserin sözleşme bedeline dahil edilmemek üzere davacı tarafça onarılmak suretiyle kabulünün yapıldığı, bu haliyle davalının bedelden indirim yönünde seçimlik haktan dönmesinin veya değiştirmesinin mümkün olmadığı, ancak olayda Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin...
Maddesinde "Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür." şeklinde düzenleme bulunduğu, ilgili maddede kastedilen zararın menfi ve müspet zarar olduğu, davacının davalının eksik ve geç ifası nedeniyle, eksik imalatlara ilişkin menfi zararını ve taşınmazın geç ifası nedeniyle kiralanamamasından kaynaklı yoksun kaldığı kira bedelini müspet zarar kapsamında davalıdan talep edebileceği, hükme esas alınan 15/11/2021 havale tarihli inşaat bilirkişisi ek raporunda dava konusu taşınmazın 13.040,00 TL tutarında eksik imalatının bulunduğunun hesap edildiği, yine taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre dava konusu taşınmaz inşaatı teslim süresinde tamamlanmadığından 17.867,00 TL kira tazminatı doğduğunun ifade edildiği anlaşılmakla," gerekçeleri ile; 1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, 12.000,00 TL'nin dava tarihi olan 29/09/2020 tarihinden itibaren, 18.907,06 TL'nin ıslah tarihi olan...
K A R A R Davacı, davalı ile aralarında 21.05.2008 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlediklerini, davalı bankadan kredi kullanmak suretiyle sözleşme bedelinin ödendiğini, ancak sözleşmede belirtilen sürede konutunun teslim edilmediğini, konutun tesliminin kendisine çok sonra yapıldığını, ancak gerek bağımsız bölümünde gerekse ortak alanlarda birçok eksiklik bulunduğunu belirterek, konutun tesliminde 6 ay 9 günlük gecikme nedeniyle 7.300,00 TL kira ecrimisil bedelinin davacıya ödenmesine, teslim edilen konut ile apartman ve site dahilindeki eksiklikler nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL bedel indirimi yapılmasına karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili 03.04.2014 tarihinde ıslah dilekçesi sunarak talebini 15.201,00 TL olarak arttırmıştır....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı, taşınmazın süresinde teslim edilmediği, eksik ve ayıplı ifa yapıldığı iddiasına dayalı tazminata ilişkin itirazın iptali istemlidir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin husumet itirazlarını dikkate almadığını, sözleşmenin 14.10.maddesi gereğince müvekkili şirketin sorumluluğun bulunmadığını, davalı şirkete ait arsa üzerindeki tüm inşaat ve imalat faaliyetlerinin yapılmasının ihbar olunan yüklenici firmaların sorumluluğunda olup, eksik ayıplı ifa ya da geç teslimden kaynaklı müvekkili şirketin herhangi bir sorumluğunun bulunmadığını, benzer talepler hakkında açılan davalar hakkında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19.Hukuk Dairesi ve Yargıtay'ın görüşü gereğince müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, hükmedilen kira tazminat bedelinin de fahiş olduğunu belirterek, verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, resmi şekilde tanzim edilen satış vaadi sözleşmesi gereğince, taşınmazın geç tesliminden kaynaklı kira tazminatı talebine ilişkindir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/70 D.İş sayılı dosyasınde aracın ayıplı olduğuna ve bu ayıbın satış önce var olduğuna, bu ayıpların doğrudan gözle görülmeyen gizli ayıp olduğuna ilişkin tespit yaptırdığını, araçtaki ayıplar nedeniyle satış bdelinden indirim talebini davalıya ihtarname ile bildirdiğini ancak talebinin reddedildiği ileri sürerek, tamirat bedelinden şimdilik 100,00 TL'nin ve diğer ayıplar için bedelde yapılacak indirim, ihtar ve tespit dosyası masrafları için şimdilik 100,00 TL'nin araç satış tarihinden itibaren yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; 25/06/2021 tarihli ıslah dilekçesinde tamirat bedeli talebini 5.297,30 TL'ye, diğer ayıplar için talebini 4.365,08 TL'ye arttırarak toplam 9.662,38 TL'nin araç satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir....
DELİLLER VE GEREKÇE : Davacı tarafça araç satışına ilişkin noterde düzenlenen sözleşme, gelen mesaj kayıtları, değişik iş tespit raporu, satış ilanları, davalı tarafından araç satış sözleşmesi ve irsaliyeli fatura sureti delil olarak sunulmuş, mahkememizce sigorta bilgi ve gözetim merkezinden dava konusu aracın hasar kayıt bilgileri, ekspertiz raporları, sigorta poliçesi, kaza tutanağı gibi bilgi ve belgeler istenmiş, gelen yazı cevabı dosya arasına alınmış, aracın tescil kayıtları il emniyet müdürlüğünden getirtilmiş, değişik iş dosyası celp edilmiş, bilirkişi raporu aldırılarak tarafların tüm delilleri toplanmıştır. Dava, ticari satımda ayıptan kaynaklı bedelde indirim hakkına dayalı alacak davasıdır. Taraflar arasında dava konusu ikinci el aracın noterde yapılan 27/05/2014 tarihli araç satış sözleşmesiyle 100.000,00-TL bedelle davalı tarafça davacıya satıldığı, aracın satış öncesi hasar kaydının mevcut olduğu noktalarında uyuşmazlık bulunmamaktadır....