DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak istinaf edenin sıfatına göre yapılan inceleme neticesinde; Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle ayıp oranında bedelde indirim istemine ilişkindir. Dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, delilerin toplanmış olmasına, mahkemece hükmün kaldırılması kararından sonra yapılan yargılama sonrası aldırılan bilirkişi raporunun ayıp oranında bedelde indirim davalarında hükme esas alınabilecek nispi metoda göre tanzim edilmiş olmasına göre davanın kısman kabulü kararında hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı vekili cevabında, işin geç ve gerektiği gibi ifa edilmemesi nedeniyle TBK'nın 475. maddesi gereğince bedelde indirime gittiklerini, ayrıca işin gereği gibi yapılmaması nedeniyle başka bir şirkete yaptırılmak zorunda kalındığını belirterek, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; motor ve şanzımanda meydana gelen arıza nedeniyle araçta gizli ayıp bulunduğu, satış tarihinde aracın ayıplı haliyle değerinin 36.000,00 TL, ayıpsız değerinin 48.000,00 TL olduğu, aracın ayıplı haliyle kullanılmaya devam edilmesi sebebiyle iş gücü kaybı bulunmadığı belirtilmiştir. Ayıp oranında bedelde indirim tutarının Yargıtayca benimsenen nispi metoda göre hesap edilmesi gerekmekte olup, aracın sözleşme tarihindeki ayıplı değeri 36.000,00 TL/ sözleşme tarihindeki ayıpsız değeri 48.000,00 TL x sözleşme bedeli 49.000,00 TL=36.750,00 TL 'nin satış bedeli olan 49.000,00 TL'den düşüldüğünde bulunan 12.250,00 TL ayıp oranında bedelden indirim tutarını oluşturmaktadır....
Ön ödemeli konut satış sözleşmesi,6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. (2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır. (3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz." şeklihde düzenlenmiştir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartı 6502 s.TKHK.nun 41.m.sinde;"Madde 41 (1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....
Ön ödemeli konut satış sözleşmesi,6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir..." Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartı 6502 s.TKHK.nun 41.m.sinde;"Madde 41 (1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....
Etap Projesi kapsamında 8100 adada yer alan 22 numaralı iş yerinin 10/05/2007 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi ile T3 satıldığını ancak davalının satış sözleşmesi hükümlerine uymadığından yani ödemesi gereken konut taksit tutarlarını ödemediğinden kendisine konut satışlarına idare adına aracılık eden T. Halk bankası A.Ş. Yüreğir şubesi aracılığı ile ihtarname keşide edildiği, ancak söz konusu ihtarnamelere rağmen konut taksit tutarlarını ödenmemesi üzerine bu kez 2. ihtarname keşide edilerek satış sözleşmesinin feshedildiği ve iş yerinin boşaltılarak anahtarını 15 gün içerisinde aracı banka şubesine teslim edilmesi gerektiğinin bildirildiği buna rağmen davalı tarafından konutun teslimi yapılmadığı tüm bu nedenlerle idare mülkiyetinde bulunan ancak davalı tarafından işgal edilen taşınmaza vaki el atmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Kat, 49 Nolu 3+1 Daire; Net alanı 108,28 m2, ( sözleşmeye göre net 123,16 m2 olması gerektiği, buna göre 14.88 m2 daha küçük yapıldığı) Dairelerdeki net kullanım alanlarının eksik olması nedeniyle, bedel indirimi ve müvekkilinden haksız alınan fazla tutarın iadesini talep ettiklerini, belirtilen sözleşme hükümlerine göre 3 adet gayrimenkulün 9 ay 8 günlük geç teslimden kaynaklı, sözleşme hükmü gereğince müvekkiline ödenmesi gereken gecikme cezasının tespitini ve Davalıdan tahsilini talep ettiklerini, ayrıca manevi tazminata mahkum edilmesini talep ettiklerini, sonuç olarak, davalı tarafından satılan taşınmazların sözleşmede belirtilen m2 lerden daha küçük olması nedeniyle, satış bedellerinden indirim yapılmasını, ayrıca 9 ay 8 gün geç teslimi nedeniyle, gecikme tazminatının tespitini, şimdilik 2.000,00 TL nin davalıdan faizi ile tahsilini, davacının ayıbı gizlemesi nedeniyle müvekkiline 50.000,00 TL Manevi tazminat ödemesini, talep etmiştir....
Dava, araç satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup aracın ayıplı olması nedeniyle ödenen satış bedelinin iadesi olmadığı takdirde ayıp oranında bedelde indirim yapılarak aradaki farkın ödenmesine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’nun 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Bir başka özel yetkiye ilişkin düzenleme ise, 6502 sayılı yasanın 73/5. maddesinde düzenlenmiş olup, bu düzenlemeye göre de, tüketici davalarının tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Somut olayda, davacının yerleşim yeri ... ilinin ... İlçesi sınırları içerisindedir. Davalının yerleşim yeri ise ... İlinin ... İlçesi’nde bulunmaktadır....
Davalı araç satış bedelinin 46.500,00 TL olduğunu iddia etmiş ise bu iddiasını HMK'nın 204/2. maddesi uyarınca yazılı delille ispat edememiştir. Resmi belgede yazılı bedelin aksi ispat edilemediğine göre ilk derece mahkemesinin satış bedelinin 50.000,00 TL olduğunu kabul ederek, bu bedel üzerinden nispi metod yöntemine göre hesaplanan 10.000,00 TL indirim bedeline hükmetmesi doğrudur. Ayrıca satış bedeli üzerinden harcı yatıran ve bu bedelin iadesini isteyen davacının daha sonra ıslahla seçimlik hakkını değiştirmesi sonucu satış bedelinin altında belirlenen indirim miktarı yönünden yeniden talepte bulunmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak; davacı taraf, davadan önce davalıya gönderdiği ihtarnamede, satış bedelinden indirim talebinde bulunmamış, sözleşmeden dönüldüğünün belirterek satış bedelinin iadesisini istemiş ancak dava sırasında yapılan ıslahla bu seçimlik hakkını değiştirerek, bedelde indirime dönüştürmüştür....
İnşaat bilirkişisi tarafından sözleşme bedeli ve m² oranlaması yapılarak hesaplama yapıldığı ancak davacı tarafın talebinin aradaki satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıp oranında bedelde indirime ilişki olduğu anlaşılmakla, bedel indirim miktarının Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin ve istinaf mahkemelerinin yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere nispi metoda göre hesaplama yapılması için dosya inşaat bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi 21/10/2022 tarihli 2.ek bilirkişi raporunda özetle; "delil tespiti dosyasında belirtilen ölçülerle aynı m² ye sahip olduğu net alanının 74,5 m², brüt alanın 101,3 m² olduğu, dava konusu taşınmazın özellikler itibariyle 240.000,00 TL olabileceği, bağımsız bölümde mevcut kusur ve eksikliklerden dolayı kusurlu değerin ise 220.000,00 TL olabileceği, nispi metot yöntemine göre indirim bedeli hesabı yapılırsa indirim miktarı bedeli: Kararlaştırılan Bedel(Satış Bedeli) x (Ayıplı Değer/Ayıpsız Değer) İndirim bedeli: 155.000,00 TL-(155.000,00 TL x 220.000,00 TL...