Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayıp nedeniyle satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır....

Üzerinde olduğunu, bu durumda davacı henüz sözleşmenin imzası safhasında sözleşmeden kaynaklı her tür taleplerinden yüklenicinin sorumlu olduğunun bilincinde olduğu halde davalıya husumet yöneltilmesi başta taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, benzer uyuşmazlıklarda yargıtay ve istinaf mahkemelerinin yerleşik uygulamaları davalı emlak konut gyo a.ş'ye husumet yöneltilemeyeceği yönünde olduğunu, Emlak Konut Gyo A.Ş., sermaye piyasasına tabi bir T3 olması sebebiyle inşaat, imalat faaliyetinde bulunamadığı ve bu amaçla personel ve ekipman bulunduramadığından; aktif rol oynamadığı inşaattan ileri gelen eksik, ayıplı ifa ve geç teslim iddialarının yasal muhatabı olamayacağını, Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarının, “Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği” ile belirlenmiş usul ve esaslar dâhilinde; gayrimenkullere, gayrimenkule dayalı sermaye piyasası araçlarına, gayrimenkul projelerine, gayrimenkule dayalı haklara ve sermaye piyasası araçlarına...

ye doğrudan ayıp oranında bedelde indirim seçimlik hakkı talep edilemeyeck olmakla birlikte; davacının misli ile değişim talebini davalılardan Ford Otomotiv A.Ş.'...

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/1018 ESAS-DERDEST DAVA KONUSU : Konut Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tüm Takyidatlardan Arındırılmış Şekilde Tescil, İpoteklerden Dolayı Borçlu Olmadığının Tespiti, İpoteklerin ve Hacizlerin Terkini, Eksik İfa Nedeniyle Tazminat KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İ D D İ A: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; Davalı T7 A.Ş ile müvekkili arasında akdedilen 05/04/2014 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi kapsamında Kozapark Akkoza projesindeki İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, 382 ada 20 parselde (yeni parsel No:43) kayıtlı 34....

Ön ödemeli konut satış sözleşmesi,6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartı 6502 s.TKHK.nun 41.m.sinde;"Madde 41 (1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Aksi hâlde satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez. (2) Satıcı, geçerli bir sözleşme yapılmış olmadıkça tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez." şeklinde düzenlenmiştir....

Sitesi konut projesi inşaat ve satış vaadi sözleşmesi” ile 360.000 TL bedelle bir adet daire satın aldığını, satış bedelini ödediğini ve 19.09.2013 tarihinde kat irtifakı tapusunu aldığını, davalının bu proje için oluşturduğu internet sitesinde lüks konut olacağının taahhüt edildiğini, satış vaadi sözleşmesinin 2. maddesine göre de davalının birinci sınıf konut yapma taahhüdü altına girdiğini ve buna göre bedel tahsil ettiğini, ancak inşaat bitirilip daire tapusu verildiğinde dairenin taahhüt edilen lüks konutlarla hiç ilgisinin olmadığını, en ucuz malzeme ile yapıldığını gördüğünü, teslim alır almaz davalı ile irtibata geçtiğini, ancak sonuç alamadığını ileri sürerek ödemiş olduğu bedelden ayıplı ifa nedeniyle şimdilik 50.000 TL indirim yapılarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

    talebi olmadığını ve davalıyı ibra ettiğini kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, ibra nedeniyle davacının davası haksız ve mesnetsiz olup, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, davacı satış bedeli ödemelerinde temerrüde düşüldüğünü, mütemerrit olan taraf karşı tarafın temerrüdüne ilişkin iddiada bulunamayacağını, gecikme nedeniyle tazminat isteyemeyeceğini, ekte yer alan Satış Sözleşmesi ve Ödeme Planı ve Taahhütnamesinden de görüleceği üzere, davacı tarafın satış bedelinin 250.000,00TL'lik kısmını halen müvekkiline ödemediğini, konut satış sözleşmesinde toplam satış bedelinin 2.950.000TL olup, davacının fiilen ödediği tutarın 2.700.000,00 TL olduğunu, bu bu hususta mevcut bütün talep, dava ve diğer yasal haklarımızı saklı tuttuklarını, davacı tarafın konut teslimde gecikme nedeniyle davalı şirketten herhangi bir talep hakkı olmadığını, konutun tapusu davacıya 20/06/2019 tarihinde verildiğini, oysa ki sözleşme gereğince buna ilişkin taahhüt tarihinin 30/06/2019 tarihi olduğunu...

      Vaatte bulunanın satış vaadinin konusunu oluşturan taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin varlığını aramak da gerekmez. Satış vaadi sözleşmelerinde, satış vaat eden sözleşmede devir tarihi olarak belirtilen tarihte sözleşme konusu taşınmazı satış vaadedilene devretmekle yükümlüdür. Satış vaat eden devir sırasında taşınmaza malik değilse ve sözleşmeden kaynaklı borcunu ifa edemezse Borçlar Kanununun ifa imkansızlığı ve borca aykırılık hükümleri gereği tazminata mahkum edilir. (Bknz. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/14132 Esas, 2019/6133 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı tarafça dava konusu parsellerdeki davalıya ait hisseler ile ilgili olarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu, mahkemece davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir....

      İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle eser sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkindir. Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, Davacı ----- davalı şirket arasında ---- yer alan araziler üzerinde kurulacak toplam---- ---------- yapılması ve ---- onaylatılması amacıyla------- yılında sözlü anlaşma yapılması hususunda uyuşmazlık olmadığı; Uyuşmazlığın, davalı tarafça projelendirme işleminin ifa edilip edilmediği, eksik, ayıplı hizmet verilip verilmediği, projelerin davacıya teslim edilip edilmediği, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu proje tadil işlemine ödenen bedelin, üretim kaybından doğan,----- doğan zararlardan kaynaklı her bir kalem yönünden şimdilik -----davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığına yönelik olduğu görüldü....

        Cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı itirazlarının olduğunu, müvekkili firmanın elindeki araçlarının düzenli bir şekilde gerekli olan tüm bakımlarını yaptırdığını, aracın tüm bilgilerinin sahibinden.com sitesinden yayınladıklarını, aracın satış öncesi ticari iş amacıyla müvekkili tarafından sorunsuz bir şekilde kullanıldığını, açıklanan nedenle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Deliller; Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'na, Antalya Vergi Dairesi'ne, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odası'na, Korkuteli Sulh Hukuk Mahkemesi'ne, sahibinden.com internet sitesine, Ziraat Bankası'na yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, ayıplı satıştan kaynaklı bedelde indirim, onarım masrafı, olmadığı takdirde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi taleplerine ilişkindir....

          UYAP Entegrasyonu