Eldeki davada, davacı ile ile ... arasında akdedilen taşınmaz satış sözleşmesinin ifa edilmemesi nedeni ile ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Uyuşmazlık konusu sözleşme ticaret şirketi olan davacı ile inşaat şirketi arasında akdedilmiştir. TTK 19. maddesinde gerçek kişi tacirler bakımından istisnaya yer verilmiş ise de, ticaret şirketleri bakımından bir istisnaya yer verilmemiş, ticaret şirketlerinin borçlarının istisnasız olarak ticari sayıldığı borçlarının ticari olduğu düzenlenmiştir. Ayrıca iki adet taşınmaz alımı bakımından da davacının tüketici kabulü mümkün değildir. Bu durumda her iki tarafı tacir olan ticari satım sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlığa bakmak görevi İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/01/2024 gününde oy birliğiyle karar verildi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2019/87 ESAS - 2020/270 KARAR DAVA KONUSU : Ayıp Nedeniyle Bedelde İndirim KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu verilen yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı G.Menkul Satış Sözleşmesi ile 52.800,00- TL bedelle, Samsun Atakent Toki Ada: 8532 parsel:3 C-5 Blok, iç kapı no:2 bağımsız bölümü taşınmazı satın aldığını, dava konusu taşınmazın ağır kusurlu ve gizli ayıplı olduğunu, dairelerin tavan taban döşemeleri duvar ve taşıyıcı duvarlarda çatlakların oluştuğunu, site yönetimi tarafından bu durumun yazışmalar ile davalı kuruma bildirildiğini, TOKİ tarafından verilen cevabi yazıda söz konusu şikayetlerin yerinde incelendiği, giderilmesi için yüklenici firmaya ihtar çekildiğinin...
Her ne kadar uyuşmazlığa konu sözleşme dışında davacı tarafça iki adet satış faturası ile kendilerini alacaklı konuma düşürmüşlerse de bu iki adet fatura yargılamamızın konusu teşkil etmemektedir. Davacının ayıp iddiaları ile ilgili araştırma yapılmamıştır, zaten buna da uyuşmazlık bakımından gerek yoktur çünkü eldeki dava hizmet sözleşmesinde ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi yahut bedelde ayıp miktarınca indirim yapılması gerekçesi ile menfi tespit davası değildir. Yani davacı dava dosyamızda ayıplı ifa nedeniyle ne menfi tespit davası açmıştır ne de ödediği bedelin istirdatını istemiştir. Davacı sözleşmede kararlaştırılan bedeli ödememiş, borcu sıfırlamak için reklamasyon faturası düzenlemiştir. Bu reklamasyon faturası onu yargılamamız bakımından alacaklı konuma getirmez. Dolayısıyla davacının ayıp iddialarının araştırılması ancak bu safhadan sonra menfi tespit yargılamasının konusu olabilecektir....
Kaldı ki tapu kayıtlarının aleni olması nedeniyle davacı satın aldığı konutun tapusunun neyi kapsadığını bilebilecek durumda olup TMK 1020.maddesi gereğince "kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez" kuralı karşısında, davacının spor kompleksinin site sakinlerine ait olması gerektiği iddiasının da dinlenmesi mümkün değildir. Ortada bu nedenlerle "eksik ifadan" bahsedilemez. Bu nedenlerle; Dairemiz çoğunluğunun "Eksik İfa" nedeniyle bozma doğrultusundaki görüşüne katılmamaktayım. Mahkemenin davanın reddine dair kararının onanması gerektiği görüşündeyiz....
Kaldı ki tapu kayıtlarının aleni olması nedeniyle davacı satın aldığı konutun tapusunun neyi kapsadığını bilebilecek durumda olup TMK 1020.maddesi gereğince "kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez" kuralı karşısında, davacının spor kompleksinin site sakinlerine ait olması gerektiği iddiasının da dinlenmesi mümkün değildir. Ortada bu nedenlerle "eksik ifadan" bahsedilemez. Bu nedenlerle; Dairemiz çoğunluğunun "Eksik İfa" nedeniyle bozma doğrultusundaki görüşüne katılmamaktayım. Mahkemenin davanın reddine dair kararının onanması gerektiği görüşündeyiz....
Kaldı ki tapu kayıtlarının aleni olması nedeniyle davacı satın aldığı konutun tapusunun neyi kapsadığını bilebilecek durumda olup TMK 1020.maddesi gereğince "kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez" kuralı karşısında, davacının spor kompleksinin site sakinlerine ait olması gerektiği iddiasının da dinlenmesi mümkün değildir. Ortada bu nedenlerle "eksik ifadan" bahsedilemez. Bu nedenlerle; Dairemiz çoğunluğunun "Eksik İfa" nedeniyle bozma doğrultusundaki görüşüne katılmamaktayız. Mahkemenin davanın reddine dair kararının onanması gerektiği görüşündeyiz....
Kaldı ki tapu kayıtlarının aleni olması nedeniyle davacı satın aldığı konutun tapusunun neyi kapsadığını bilebilecek durumda olup TMK 1020.maddesi gereğince "kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez" kuralı karşısında, davacının spor kompleksinin site sakinlerine ait olması gerektiği iddiasının da dinlenmesi mümkün değildir. Ortada bu nedenlerle "eksik ifadan" bahsedilemez. Bu nedenlerle; Dairemiz çoğunluğunun "Eksik İfa" nedeniyle bozma doğrultusundaki görüşüne katılmamaktayız. Mahkemenin davanın reddine dair kararının onanması gerektiği görüşündeyiz....
Kaldı ki tapu kayıtlarının aleni olması nedeniyle davacı satın aldığı konutun tapusunun neyi kapsadığını bilebilecek durumda olup TMK 1020.maddesi gereğince "kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez" kuralı karşısında, davacının spor kompleksinin site sakinlerine ait olması gerektiği iddiasının da dinlenmesi mümkün değildir. Ortada bu nedenlerle "eksik ifadan" bahsedilemez. Bu nedenlerle; Dairemiz çoğunluğunun "Eksik İfa" nedeniyle bozma doğrultusundaki görüşüne katılmamaktayız. Mahkemenin davanın reddine dair kararının onanması gerektiği görüşündeyiz....
Mahkemece, sosyal tesislerin Toki’ye ait taşınmaz üzerine yapılmış olmasının eksik ifa veya gizli ayıp olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, dava konusu olayda “eksik ifa” söz konusu olup, 4077 sayılı Yasanın 30. maddesine göre, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki dava konusu eksiklikler nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği kabul edilmelidir. Bu durumda mahkemece, dava konusu spor kompleksi yönünden, taraflar arasında ihtilafsız olan satış bedeli üzerinden gerekli indirim yapılması gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacının davalı ......
Mahkemece, sosyal tesislerin Toki’ye ait taşınmaz üzerine yapılmış olmasının eksik ifa ve gizli ayıp olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, dava konusu olayda, “eksik ifa” söz konusu olup, 4077 sayılı Yasanın 30. maddesine göre, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki dava konusu eksiklikler nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği kabul edilmelidir. O halde, mahkemece spor kompleksi yönünden işin esası incelenerek, taraflar arasında ihtilafsız olan satış bedeli üzerinden gerekli indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....