Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ön ödemeli konut satış sözleşmesi,6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. (2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır. (3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz." şeklihde düzenlenmiştir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartı 6502 s.TKHK.nun 41.m.sinde;"Madde 41 (1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....

GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla, geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın ve verilen senetlerin iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1.Tüketici ve ... 3....

    GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

    Ayrıca davacı 15.02.2011 tarihli ihtarla cayma hakkını kullanmış ve ödediği bedelin iadesini talep etmiştir. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi olduğundan davacının imzalamış olduğu 16.08.2010 tarihli sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, burada sözleşmeden dönme hiçbir objektif koşula bağlanmamış,tamamen tüketicinin iradesine bırakılmıştır....

      Davacının, sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. Hal böyle iken; mahkemece, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 25.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Noterliği'nin 03/12/2019 tarihli 39620 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile T.K.H.K'dan cayma hakkının kullanmış ve ödediği bedelin iadesini talep ettiklerini, her ne kadar sözleşme gereği cayma hakkı 10 gün olarak belirtmişse de davalı şirket sözleşme gereği edimlerini yerine getirmemiş ve bedeli ödenen hisseli gayrimenkul devretmemesi nedeni ile tecrübe ve muayene şartı gerçekleşmediğinden belirtilen cayma süresinin henüz başlamadığını, açıklanan nedenlerle 18/12/2011 tarihli 0017949- 0017950- 0017951- 0017952 numaralı Hisseli Gayrimenkul Sözleşmenin geçersizliği ve iptali ile müvekkilin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, sözleşme uyarınca davalıya ödenen toplamda 30.000,00- TL'nin ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine ve satış sözleşmesinde söz konusu taşınmazın sözleşmede belirtilen sürede teslim edilmemesinden kaynaklanan ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Yukarıda açıklanan hükümler ve devre mülk sözleşmesine uygulanacak hükümler birlikte değerlendirildiğinde tapu devredilmiş olsa dahi bu sözleşmeler nedeniyle tüketicinin cayma hakkının bulunduğu görülmektedir. Devre mülk sözleşmeleri müşterek mülkiyet payına bağlı hisse devri içerdiğinden cayma ihtarının noter aracılığı ile yapılması gerekir. Cayma süresi bakımından eksik bilgilendirme halinde cayma süresinin uzayacağı ve tapu devri yapılan yerde fiili teslim olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, buna bağlı olarak da cayma hakkı kullanımının yerinde ve süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir (Y. 13. HD. 19.3.2018 T, 2016/16576- 2018/3304 sy.k )....

        İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin cayma hakkının kullanılmış olmasından kaynaklı iptali ile davacı adına olan taşınmazın tapusunun davalıya yeniden tescili ile sözleşme gereği davalıya ödenen bedelin davacıya iadesi talebini içermektedir. Yargıtay 13.HD'nin 2019/2239 Esas-6480 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; davacı dava dilekçesinde tapu iptal ve tescil talebinde de bulunmuş olup, dava konusu taşınmazın tapuda davacı adına tescil edilmesi nedeniyle mahkemesince de tapu iptal ve tescil kararı verildiğine göre öncelikle gayrimenkul aynına ilişkin iş bu talep nedeniyle, HMK'nın 12.maddesi gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Kesin yetki hallerinde mahkemenin resen davanın her aşamasında yetki hususunu göz önünde bulundurması gerekmektedir....

        UYAP Entegrasyonu