Maddesi, “Tüketicinin devre mülk hakkı veren sözleşmelerden cayma hakkını kullanması durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, cayma bildiriminin satıcı veya sağlayıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç on dört gün içinde tüketiciye geri verilir.” hükmünü içerdiğini, taraflar arasında düzenlenen devre tatil sözleşmesinde kanunda düzenlendiği şekilde sözleşmede tüketiciye cayma hakkı veren bir düzenleme yapılmadığını, ayrıca kanunun ilgili maddesinde cayma süresi içerisinde satıcı veya sağlayıcı sözleşmeye konu mal veya hizmet karşılığında tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez hükmüne de aykırı olarak dava konusu sözleşmenin imzalandığı tarihte davacıdan ekteki evraklardan da görüldüğü üzere nakit para ve senetler aldığının da sabit olduğnuu, davaya konu olan gayrimenkul hisse satış sözleşmesi resmi şekil şartına haiz olmadığını, taşınmazların...
Davalı ise; araç satış sözleşmesi gereği belirlenen bedelin 243.500,00-TL'lik kısmının nakit olarak ödendiğini, 200.000,00-TL'lik kısmının ise banka havale yoluyla ödendiğini, davacı tarafın davasının kötüniyetli olarak açıldığını, davacı tarafın yıllar sonra bu bedeli istemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; satış sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında araç satışına dair noterde düzenlenmiş sözleşme bulunduğu, araç bedelinin 443.500,00-TL olduğu çekişmesizdir. Uyuşmazlık; davalı tarafından eksik ödeme yapılıp yapılmadığı noktasındadır. Noter senetleri sahteliği ispat edilinceye kadar geçerli belgelerden olup, söz konusu senette alıcı- davalının satış bedelini ödediği yazılıdır....
Davalı ise; araç satış sözleşmesi gereği belirlenen bedelin 243.500,00-TL'lik kısmının nakit olarak ödendiğini, 200.000,00-TL'lik kısmının ise banka havale yoluyla ödendiğini, davacı tarafın davasının kötüniyetli olarak açıldığını, davacı tarafın yıllar sonra bu bedeli istemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; satış sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında araç satışına dair noterde düzenlenmiş sözleşme bulunduğu, araç bedelinin 443.500,00-TL olduğu çekişmesizdir. Uyuşmazlık; davalı tarafından eksik ödeme yapılıp yapılmadığı noktasındadır. Noter senetleri sahteliği ispat edilinceye kadar geçerli belgelerden olup, söz konusu senette alıcı- davalının satış bedelini ödediği yazılıdır....
KABUL VE GEREKÇE: Dava konusu uyuşmazlık; tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Dosya kapsamında yapılan incelemede; Taraflar arasında 18/08/2003 tarihli 8819 sayılı "Erzin İsos A.Ş Erzin İsos Termal Resort Devre Mülk Satış Vadi Sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin imzalandığı, davacı tarafından sözleşmeden dönülerek ödenen bedelin tahsili amacıyla açılan davanın kabulüne yönelik hükme karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. 6502 sayılı TKHK'nun 50/9. maddesinde, “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır.” şeklinde yer alan düzenlemeyle devir ve teslim edilene kadar geçen sürede sözleşmenin askıda olduğu belirtilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesince, davanın kabulü ile taraflar arasında akdedilen 03/10/2015 tarihli SBK02-0315 numaralı Yalova Termal Saray Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin iptaline, 14.495,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karar davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46....
Asliye Hukuk Mahkemelerince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesince, davanın kabulü ile taraflar arasında düzenlenen 08/05/2015 tarih AD01-0386 nolu Yalova Termal Palace Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin İptaline, Sözleşme gereğince düzenlenen kıymetli evrakların davacıya iadesine ve 6.000,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karar davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davacı arasında 19.11.2017 tarihinde devre mülk sözleşmesi imzalandığını, davacının, müvekkile 14.02.2022 tarihinde göndermiş olduğu ihtar ile ile devre mülk sözleşmesine ilişkin cayma hakkını kullandığını bildirdiğini ve yine davacı yanca dava dilekçesinde cayma hakkının kullanıldığını beyan etmesine karşın bahse konu işlemin cayma işlemi olmadığını, cayma bildirimin söz konusu olabilmesi için 14 günlük yasal süresi içerisinde yapılması gerektiğini, devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri yönetmeliği m. 7 uyarınca "sözleşmelerin kurulmasından itibaren on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkına sahiptir." davacı tarafın müvekkile aralarında imzalanan 19.11.2017 tarihli sözleşmeden caydığına ilişkin beyanını 5 yıl gibi uzun bir süre sonra 14.02.2022 tarihinde müvekkile ilettiğini, somut olayda cayma hakkının kullanıldığından bahsetmenin mümkün olmayacağını, bu durumun...
sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir....
Şti) ibaresi ile gönderildiğini, T5 ile müvekkili şirketin ayrı hukuki kişilikler olduğunu, bu nedenle ihtarnamenin hukuki bir geçerliliğinin bulunmadığını, sözleşmedeki cayma bedelinin fahiş olduğu gerekçesiyle indirime gidilmesinin doğru olmadığını, hüküm altına alınan alacağa avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığını beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede; Dava, düğün organizasyonu sözleşmesinden dönülmesi nedeni ile peşin olarak ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir....
Davalı cevap dilekçesinde, zamanaşımı definde bulunmuş, ayrıca harici satış sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 12.831 TL üzerinden takibin devamına ve inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davada, geçersiz satış sözleşmesinden kaynaklı ödenen satış bedelinin, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili talebine ilişkindir.Diğer bir deyişle, taşınmazın, davacıya devrine ilişkin ifanın imkansızlığı nedeniyle, davalıya ödenen paranın iadesine ilişkindir....