Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Devremülk Satış Sözleşmesinin yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin iptali ile davalıya ödenen bedelin davalıdan tahsili talebine ilişkindir. ... 2....

    Davalı vekili cevap dilekçesi ile, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi olması nedeniyle tarafların tüketici sıfatı taşımadıklarını, dava konusu uyuşmazlığın Genel Mahkemelerce çözümlenmesi gerektiğini, bu sebeple öncelikle Görevsizlik kararı verilmesini, esasa ilişkin olarak fesih gerekçelerinin gerçeğe aykırı olduğunu, davacı tarafın cayma hakkının bulunmadığını, sözleşmenin devre tatil değil Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi olduğunu, tüm bu sebeplerle davanın öncelikle usul yönünden görevsizlik nedeniyle reddine, esas yönünden hukuka aykırı ve haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 11....

    Mahkemece, taraflar arasında devre mülk sözleşmesinin hakem heyeti kararı ile iptal edilmesi nedeniyle ile davanın kabulüne karar verilmiştir. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup davacının, davalı şirketin temsilcileri tarafından gezi amaçlı götürüldüğü sırada daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan cayma hakkı, ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içinde sözleşme askıdadır....

      Somut olayda, dava, devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : 2020/135 E - 2020/285 K DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yan ile 18/04/2018 tarihli 3 adet ön ödemeli konut satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmelerin şekil şartı nedeniyle geçersiz olduğunu, davalının edimini zamanında ifa etmesini imkansız olduğunu, dava ön şartı olan arabulucuya başvurma yolunun tüketildiğini belirterek haklı davanın kabulüne, öncelikle sözleşmelerin resmi şekle aykırı yapılmasından dolayı geçersizliği ile müvekkili tarafından ödenen satış bedellerinin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde aksi halde davalı yanın edimini zamanında ifa etmesinin imkansızlığı nedeniyle sözleşmelerin haklı nedenle feshi ve ödenen satış bedellerinin denkleştirici adalet...

        teslim edilmemesi nedeniyle müvekkili şirketçe 27/03/2020 ve 03/04/2020 tarihli anılan satış sözleşmelerinden dönülmüş olduğunu (cayma hakkının kullanıldığını) bu hususun davalı yana bildirilerek; bahse konu her iki satış sözleşmesiyle ilgili olarak müvekkilince cayma hakkının kullanılmış olması sebebiyle müvekkili şirketçe ödenmiş olan toplam 8.823,70 TL tutarındaki satış bedelinin, ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek olan yasal faiziyle beraber iadesinin talep edildiğini; ihtarnamenin karşı yana tebliğ edildiğini; davalı yanca müvekkiline satış bedelinin iade edilmediğini, bunun üzerine, taraflarınca alacağın tahsili adına arabuluculuk yoluna başvurulduğunu; anlaşma sağlanamadığını, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi kaydı ile konkordato geçici mühlet kararının ilanen tebliği suretinden görüleceği üzere; davalı firmanın, konkordato talebinde bulunduğunu; bu kapsamda, İstanbul ......

          Somut olayda, dava devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Kocaeli 8. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Kocaeli 8. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, taraflar arasında 23.07.2015 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, davacının taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekeceği, bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğu cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu; satıcı mülkiyetindeki ... ili, ... ilçesi, ... mevkii, 1. Pafta 978 parselde üzerinde kayıtlı bulunan arsa üzerinde inşa edilmekte olan “... ......

              DELİLLER : Tapu kaydı, satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, şerhlerin terkini, olmadığı taktirde ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Davacılar vekili dava dilekçesinde satış vaadi uyarınca davalıdan dükkan satın aldığını ileri sürerek bu dava açılmış olup tapu kaydında da taşınmazın niteliği dükkân olarak belirtilmiştir. Anılan Kanunun 3/h maddesinde de "Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar..." hükmünü içermektedir....

              K A R A R Davacı-karşı davalı, davalıdan 30.1.2002 tarihinde bedelini ödeyerek satın aldığı taşınmazın davalının sonradan vesayet altına alınması sonucu açılan tapu iptal ve tescil davasında satış sözleşmesinin iptali ile tapu iptal ve tescile karar verildiğini, satış bedeli olarak ödenen bedelin ise iade edilmediğini ileri sürerek ödenen bedelin tespiti ile ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı-karşı davacı, yetki itirazında da bulunarak esastan davanın reddini dilemiş, karşı davada, taşınmazın davacı tarafından kullanımından kaynaklı 5.000,00 TL ecrimisil bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, davalının yerleşim yeri mahkemesi olan ... Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı ödenen bedelin iadesine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu