Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnşaat Doğalgaz Elektrik San.ve Tic.Ltd.Şti' den 71.695,00 TL alacaklı olduğu, davacı tarafça yapılan imalatların tamamlandığı,sözleşmeye dahil olan işler karşılığı 16.048,00TL bedelin bilirkişi raporunda sehven mükerrer olarak fazla hesaplandığı,sözleşme dışı yapılan imalata ilişkin ise karşılıklı görüşülerek fiyat ve yapım koşullarının belirtildiği ek tutanak ile imza altına alınacağı belirtilmesine rağmen dosya içinde böyle bir tutanağın görülemediği, yapılan imalatların sözleşmeye uygun yapıldığı,yapılan tespit doğrultusunda yapılan işlerde eksik olmadığı, dubleks terasından su aldığı için ayıplı imalat olduğu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, ayıbın giderilmesi için gerekli bedelin 8.175,00.-TL olduğu, davacı tarafından talep edilebilir alacak miktarının KDV dahil 188.564,96-TL olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir....

    satış sözleşmesinden dönen alıcının, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlü olduğu belirtilmiştir....

    Uyuşmazlık, ithalatçı firmaya karşı davacı tüketicinin sözleşmeyi feshederek ödediği bedelin iadesi yönündeki seçimlik hakkını kullanıp kullanamayacağı, dava konusu araçta varlığı ileri sürülen ayıpların bulunup bulunmadığı, üretimden kaynaklı ayıplar olup olmadığı, alınan bilirkişi raporlarının yeterli olup olmadığı, davacının kullandığı seçimlik hakkının edimler arasında dengesizlik yaratıp yaratmadığı, kurulan hükümde aracın iadesine yönelik hüküm tesis edilmemesinin eksiklik olup olmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, " ... 6502 sayılı kanun kapsamında aracın satın alınması sırasında fark edilemeyen ancak kullanım sırasında ortaya çıkan arızalardan olduğu ve kullanıcı kaynaklı olmadığı bu durumunda aracın tahsis ve kullanma açısından değerini ve tüketicinin maldan beklediği faydayı azaltığı anlaşılmıştır. Dava konusu aracın 6502 sayılı kanunun 8. maddesine göre ayıplı olduğu kabul edilmiştir. Bu husus bilirkişi raporu ile de sabittir....

    Her ne kadar davacı tarafça sözleşmeden dönüldüğü ve ödenen bedelin iadesi talep edilmiş ise de, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere dava konusu dolabın kapağındaki ayıbın dolap kapağının değiştirilmesi suretiyle giderileceği tespit edilmiştir. Bu nedenle davacının sözleşmeden dönmek suretiyle bedel iadesi talebi 6098 sayılı TBK'nun 227/4 maddesi uyarınca hakkaniyet uygun değildir. Bu nedenle aynı Kanun hükmü uyarınca dava konusu dolap kapaklarının değiştirilmesi suretiyle ayıbın giderilmesine, davacının bedel iadesi talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Ön ödemeli konut satış sözleşmesi,6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir..." Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartı 6502 s.TKHK.nun 41.m.sinde;"Madde 41 (1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....

      DELİLLER : Tapu kaydı, satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, şerhlerin terkini, olmadığı taktirde ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Davacılar vekili dava dilekçesinde satış vaadi uyarınca davalıdan dükkan satın aldığını ileri sürerek bu dava açılmış olup tapu kaydında da taşınmazın niteliği dükkân olarak belirtilmiştir. Anılan Kanunun 3/h maddesinde de "Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar..." hükmünü içermektedir....

      İlk derece mahkemesince; Davanın kabulü ile davalı tarafından davacıya 07/05/2017 tarihli satış sözleşmesi ile satılan mobilyaların davacı tarafından davalıya iadesi ile 16.745,00TL bedelin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, sözleşme konusu mobilyaların davalı tarafından davacıdan ödeme yapıldıktan sonra teslim alınmasına karar verilmiş olup, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Amasya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/325 esas, 2022/290 karar sayılı dava dosyasında verilen harici satım sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, terdiden ödenen bedelin iadesi talebinin reddine karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; harici satım sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, terdiden ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "... -Davanın tapu iptali ve tescili talebi yönünden esastan REDDİNE, -Davanın ödenen bedelin iadesi yönünden HMK madde 114/1- d ve 115/2 gereği dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE," karar verilmiştir....

      Taraflar arasındaki uyuşmazlık,aracın gizli ayıplı olarak davacıya satılıp satılmadığı,aracın onarımı için gerekli bedelin tespiti noktasında toplanmaktadır. Her ne kadar davalı tarafça ayıbın süresi içerisinde ihbar edilmediği yönünde itirazda bulunulmuş ise de, bizzat davalı asilin 20/01/2021 tarihli celsede satış tarihinden 3 gün sonra davacının kendisini arayarak ayıbı bildirdiğini beyan etmesi karşısında bu yöndeki istinaf itirazlarına itibar edilmemiştir....

      Tüm dosya kapsamına göre yapılan incelemede; davanın davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olduğundan bahisle misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönülerek bedelin iadesi ile manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince orantılılık ilkesi gereği ücretsiz onarım ile aracın motorunun değiştirilmesi yönünde kurulan hükme karşı davacı vekilince aracın misli ile değiştirilmesi koşullarının bulunduğu yönünde katılma yoluyla Nissan Otomotiv A.Ş. vekilince davadaki taleplerin zaman aşımına uğradığı, davacı istinafının yerinde olmadığı ve ayrıca ilk derece mahkemesince talep edilen manevi tazminat ile ilgili hüküm kurulmadığı öne sürülmüştür....

      UYAP Entegrasyonu