Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2018/835 Esas KARAR NO:2022/966 DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:17/09/2018 KARAR TARİHİ:09/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı; taraflar arasında mal alım -satımından kaynaklı ticari ilişki sebebiyle düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ise davacı tarafından ayıplı mal satışı yapılması nedeniyle öncelikle davanın reddini, aksi takdirde ayıp nedeniyle takas ve mahsup uygulanmasını savunmuştur. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; satış sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir....

    Taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, davacı yüklenici ile davalı arsa sahipleri arasında düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin.......Esas sayılı dosyasından verilen kararla feshedildiğini, sözleşmeye konu taşınmazın %50’sinin davacı yüklenici tarafından inşa edilmiş olduğunu ve davalıların sebepsiz zenginleştiğini öne sürerek 150.000,00 TL tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili davanın zamanaşımına uğradığını ayrıca taşınmazın ekonomik değeri bulunmadığını öne sürerek reddini savunmuştur....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki alacak davası ile ilgili olarak ilk derece mahkemesince verilen hükmün istinaf başvurusunun esastan reddine dair BAM ilgili dairesince verilen karara yapılan temyiz talebinin temyiz kesinlik sınırı nedeniyle reddine ilişkin ek kararın süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı, sözleşmenin iptali ve ödenen 5.001,00 TL nin tahsili isteğine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karara yönelik davacı avukatının istinaf talebi BAM ilgili Dairesince esastan reddedilmiş, davacı avukatı bu sefer temyiz talebinde bulunmuş, 15.03.2018 tarihli ek-kararla davacı avukatın temyiz talebi kesinlik nedeniyle reddedilmiştir. Son olarak davacı avukatı BAM ilgili Dairesi'nin ek – kararını temyiz etmiştir....

        Dava, arsa tahsis sözleşmesinin feshinden kaynaklı alacak talebine ilişkindir. Davacı, dar gelirli aileleri konut edindirme projesinden yararlanmak için davalı belediyeye yaptığı başvurunun kabul edildiğini ve yapılan noter çekilişi ile arsa tahsisinin yapıldığını, ancak satış bedelinin taksitler halinde ödenmesine rağmen, davalı belediyenin arsa tahsislerini iptal ettiğini, akabinde ise bölgenin imar planının değiştirildiğini, bu nedenlerle arsanın devrinin talep edilmesinin imkânsız hale geldiğini ileri sürerek arsanın dava tarihindeki rayiç değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının geçerli satış sözleşmesinin feshi nedeniyle, davalıdan taşınmazın ifanın imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değerini talep edebileceği kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı gelir paylaşımı karşılığı inşaat sözleşme ilişkisinden kaynaklı olarak davacı tarafından gecikme tazminatı, müspet ve menfi zararın tahsili için açılan belirsiz alacak davasıdır. Davacılardan ... hakkında yapılan tacir araştırması sonucu gayrimenkul sermaye iradı gelir sahibi olduğu anlaşılmakla taraflar tacir olmakla mahkememiz görevlidir. Mahkememizce öncelikle davalı yanın yetki ilk itirazının incelenmesi gerekmiştir. Davalı vekili yasal cevap süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunmuştur. Taraflar arasında ihtilafsız olan taşınmaz satış vaadi ve arsa payı gelir paylaşımı karşılığı inşaat Sözleşmesinin 35....

            CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davaya arabuluculuk yönünden itiraz ettiklerini, davaya karşı zaman aşımı itirazında bulunduklarını, davacının dava konusu ettiği alacak iddiası zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, dava konusu alacaktan dolayı Kayseri ...Dairesi ... esas nolu icra dosyasından ilamsız ödeme emri gönderildiğini, itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, takip derdest iken alacağın dava edilmesinde hukuki yarar olmadığını, bu yönden de davanın reddini talep ettiğini, davaya karşı belirsiz alacak davası yönünde de itiraz ettiklerini, kooperatifin sorumluluğundan kaynaklı alacak iddiasıyla açılan bu dava fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 5.000,00 TL üzerinden açıldığını, belirsiz alacak davasının yasal şartları oluşmadığından usule aykırı davanın bu yönden de reddini talep ettiklerini, davaya kesin hüküm yönünden de itiraz ettiklerini, davanın dayanağının kalmadığını, Kayseri ......

              ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA 6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2014/1695 Esas KARAR NO : 2021/78 DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 01/12/2014 KARAR TARİHİ : 29/01/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 02/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekili 01.12.2014 tevzi tarihli dilekçesinde özetle; davalının emlakçı olduğunu, tarafların, belirlenen bölgede davalı tarafından arsa alımı yapması konusunda anlaştıklarını, davalıya bu amaçla ödemeler yapıldığını ancak 184.511,25-TL. avansın davalının uhdesinde kaldığını, kooperatifin 29.06.2008 tarihli Genel Kurul Toplantısında tasfiye kararı alındığını, davalıya karşı ......

                Sitesi konut projesi inşaat ve satış vaadi sözleşmesi” ile 350.000 TL bedelle bir adet daire satın aldığını, satış bedelini ödediğini ve 12.09.2013 tarihinde kat irtifakı tapusunu aldığını, davalının bu proje için oluşturduğu internet sitesinde lüks konut olacağının taahhüt edildiğini, satış vaadi sözleşmesinin 2. maddesine göre de davalının birinci sınıf konut yapma taahhüdü altına girdiğini ve buna göre bedel tahsil ettiğini, ancak inşaat bitirilip daire tapusu verildiğinde dairenin taahhüt edilen lüks konutlarla hiç ilgisinin olmadığını, en ucuz malzeme ile yapıldığını gördüğünü, teslim alır almaz davalı ile irtibata geçtiğini, ancak sonuç alamadığını ileri sürerek ödemiş olduğu bedelden ayıplı ifa nedeniyle şimdilik 50.000 TL indirim yapılarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                  Sayılı emsal içtihadı ve ilişkin olduğu istinaf kararı birlikte incelendiğinde; istinaf kararında özetle; "ipotek resmi senedinde konut finansmanı sözleşmesi ile ticari ilişkiden kaynaklı sözleşmenin birlikte yer alması durumunda ipoteğin bölünmezliği kuralı gereği ipotek resmi senedinin konut finansmanı için de yapılmış olduğunun kabulünün gerekeceği, takip dayanağının konut finansmanından kaynaklanması sebebi ile bu haliyle şikayet eden aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılamayacağı,(nın) kabul edildiği , anılan Yargıtay ilamında ise ;"Somut olayda şikayetçi ipotek veren üçüncü kişi sadece konut finansman kredisi sözleşmesine göre verilen kredi için ipotek verildiğini, bu kredinin de büyük bir kısmının ödendiğini iddia etmiş ise de, yukarıda belirtildiği üzere ipoteğin borçlunun konut kredisinin yanısıra her türlü sebepten doğmuş ve doğacak doğan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği, takip talebinde ise kredi genel sözleşmesinden doğan...

                  İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile, taraflar arasında imzalanan iki adet gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile davacı tarafından ödenen 112.394,00 USD bedelin fiili ödeme tarihli kur üzerinden yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar, " karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46....

                  UYAP Entegrasyonu