ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2020 NUMARASI : 2019/145 ESAS - 2020/155 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Adana 4....
KARAR Davacı, davalının da aralarında bulunduğu tüm kat malikleri ile düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre taşınmazın üzerinde bulunan binanın yıkılıp yerine yenisinin yapılacağını, ancak davalıya ait bağımsız bölüm üzerinde konut kredisinden kaynaklı ipotek bulunduğundan yıkım kararının alınamadığını, yıkım kararı alınabilmesi için davalının kredi sözleşmesinden kaynaklanan tüm borcunu ödeyerek dava dışı ipotek alacaklısı bankanın kredi sözleşmesinden doğan alacağını temlik aldığını, yıkım kararı alınabilmesi için ipoteği kaldırdığını, ancak davalının borcunu ödemediğini bu nedenle hakkında icra takibi başlattığını, fakat davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, itirazın kaldırılması davasının reddedildiğini ileri sürerek; davalının ödemesi gereken 18.500,00 TL'nin borcun doğduğu tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Her ne kadar dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa'nın 3/l bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden sözedilemeyeceği, amacının salt kişisel ihtiyaçları için kullanma, tüketme amacını aştığı, Yasa'nın 3/k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değildir. Güdülen amaç, arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılmasıdır. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü işbu saikinin, 6502 sayılı Yasa'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; 16/11/2022 tarihli duruşma tutanağında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmişse de; açılan davanın vekalet sözleşmesinden kaynaklı dava olması, bu aşamada alacak miktarının ne kadar olduğunun bilinemeyecek olması ve de davalının mal kaçırma ihtimalini gösteren herhangi bir emareye de yer verilmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, konut satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkindir. Mahkemece, derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir. Dava şartları, bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli olan şartlar olup, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığı, davanın her aşamasında resen nazara alınmalıdır. HMK'nın 114/1-ı bendi uyarınca aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması, dava şartları arasında sayılmıştır. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte (derdest) ise, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Eldeki davada, davacı, konut satış sözleşmesi uyarınca satış bedeli müflis şirkete ödenmesine rağmen, konutun adına tescil edilmediğini belirterek ödenen satış bedelinin iflas masasına kaydını talep etmiştir....
DELİLLER: Tapu kaydı, Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, Kira sözleşmesi, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil, birleşen dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı taşınmazın iadesi, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi, olmadığı taktirde ödenen bedellerin tahsili istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....
Ayrıca üye, ... sistemi içinde yapılan alım satım işlemlerinde, ... şirketine, sözleşmede kararlaştırılan oranda komisyon öder. ... şirketinin üyelik sözleşmesinden doğan borçları ise; her üye için bir cari hesap açmak, ürün veya malların listesini oluşturmak, satış işlemi taleplerinde satış onay kodu vermek, üyeler arasında yapılan alış verişleri ve ... çeklerini kabul ederek cari hesaplara kaydetmek, cari hesap ekstresini üyeye tebliğ etmek şeklinde sıralanabilir. ... sisteminde, üyeler arasında alım satım işlemleri ise şu şekilde gerçekleştirilir; ... hesabı yeterli olan üye, sistemden ihtiyacı olan mal veya hizmeti satın almak istediğinde, ... şirketinden satış onay kodu alır, satış işlemi sonucunda, satıcı firma karşı tarafa ... çeki düzenleyerek verir. ... şirketi, alıcı üyenin cari hesabına borç kaydı, satış yapan üyenin cari hesabına ise alacak kaydı işler....
Uyuşmazlığın konusu ve taraflar arasındaki ilişki, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davacının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda tanımlanan şekilde tüketici ve davalınında satıcı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davaya genel mahkeme tarafından değil, Tüketici Mahkemesince bakılmış ve sonuçlandırılmıştır. Emsal 13. HD sinin 2015/29366 E, 2016/21744 K sayılı ilamı da bu doğrultudadır. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince " 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar, " karşı istinaf inceleme görevinin 18.,19. veya 46....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/1007 Esas KARAR NO : 2022/83 DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/12/2021 KARAR TARİHİ : 31/01/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2022 Mahkememize tevzi edilen Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 17.07.2020 tarihinde altı(6) adet aracın satışı ve içlerinden biri olan ... plakalı aracın plaka devir ve tescili için ön satış sözleşmesi yapıldığını, sözleşmede "Araçlar tüm haciz ve rehinlerin kaldırılması suretiyle temiz olarak devir edilecektir" ibaresi yer almış ve sözleşme Konkordato Komiseri, Satıcı ve Alıcı Müvekkili tarafından imzalandığını, satış bedeli 415.000,00-TL olarak belirlenmiş olan bu sözleşmede müvekkilinin satış bedelini taraflar arasında ortak olarak belirlenen ve sözleşmede özel olarak belirtilmiş olan ... ....
Noterliği'nin 17/02/2017 tarih ve 05648 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile birlikte müvekkilinden fazla alınan KDV bedelinin ödenmesi talebiyle iade edildiğini, ekli ihtarnamenin davalıya 20/02/2017 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalının taraflarına herhangi bir ödeme yapmadığını, düzenleme uyarınca satış bedellerinin sözleşmelerde %18 KDV oranı üzerinden belirlenen konutların 08/09/2016 ve 31/03/2017 tarihleri arasında teslimlerinin yapılması yada faturalarının düzenlenmesi durumunda, teslim tarihi itibariyle düzenlenecek satış faturalarında KDV oranının %8 olarak uygulanacağını, bu durumda satışa konu konut bedellerinin ilgili dönemde yürürlükte olan %18'lik KDV oranı uygulanarak belirlenen konut satış sözleşmeleri için tüketicilerin konut edimlerinin de 2016/9153 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 08/09/2016 ve 31/03/2017 tarihleri arasında yapılması durumunda KDV oranında verginin yüklenicisi olan tüketicilire lehine yapılan değişiklikten yararlanarak KDV oranında yapılan indirim...