Aynı sözleşme ile ayrı bir daire satışı yapılan ve satış bedelinin teminatı için de ayrıca 120.000,00 TL'lik senet verilen dava dışı Vahit Özkanlı tarafından da davacı aleyhine senede dayalı olarak takip balatıldığı, davacının bu takibe karşı da aynı gerekçelerle menfi tespit davası açtığı, Uyap üzerinden bir örneği dosyaya alınan Konya 2. Tüketici Mahkemesinin 2022/1008 E. sayılı dosyasında görülen davada da davacının satış bedelinin ödenmediği yönünde bir savunmadığı bulunmadığı görülmüştür. Bu itibarla, satış bedelinin ödendiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamakta olup, davacının, davalı ile yaptığı ön ödemeli konut satış sözleşmesi kapsamında süresinde teslim yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispat edemediği anlaşılmakla, davalının satış bedelinin teminatı olarak verilen senedi takibe koymasında ve davalıdan tahsiline istemesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır....
Ön ödemeli konut satış sözleşmesi,6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. (2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır. (3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz." şeklihde düzenlenmiştir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartı 6502 s.TKHK.nun 41.m.sinde;"Madde 41 (1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....
Davacı vekilinin istinaf talebine cevap dilekçesinde özetle; tarafların edimlerini gerçekleştirdiklerini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı yanın tüm istinaf itirazlarının haksız ve hukuka aykırı olup, somut olayın özelliklerine aykırı olduğunu, bu nedenlerle davalının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; ön ödemeli satış sözleşmesinden kaynaklanan teslimde gecikme nedeniyle gecikme cezasının tahsili istemine ilişkindir. Konya 1....
Ön ödemeli konut satış sözleşmesi 6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. (2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır. (3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz." şeklinde düzenlenmiştir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartı 6502 s.TKHK.nun 41.m.sinde;" (1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde iş makinesinin harici satış protokülü gereğince davaya konu senedin davacı tarafından davalıya verildiği, satış sözleşmesine konu iş makinesinin gerçek sahibinin davalı değil, dava dışı ... olup harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğu, taraflarca verilenlerin iadesi gerektiği, hal böyle olunca davacının menfi tespit isteminin yerinde olduğu, tarafların satış sözleşmesinden dönerek aynı araçla ilgili kira sözleşmesi akdettiği, aracın davacı yedinde kaldığı, akabinde iş makinesinin davalıya teslim edildiği, aracın davacı tarafından kullanılması nedeniyle doğan zararın senet bedelinden mahsubu talebinin yerinde olmadığı, sözleşme konusu iş makinesinin satış protokolü ile davacıya teslim edildiği, davacının öncesinde bu sözleşmeye istinaden sonrasında ise taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesine dayalı olarak iş makinesini kullanmaya devam ettiği, davacının zilyetliğinde bir süre iş makinesinin bulunması ve kullanması satış...
HMK’da 26.maddesine aykırı olduğunu, Mahkemece; davacının dava dilekçesindeki talebinin gecikme tazminatı ve kira kaybı talebi şeklinde iki ayrı talep gibi değerlendirdiğini, dava dilekçesinde 6.000 TL gecikme tazminatı talep edilip, bu bedele dava tarihinden yasal faiz istediğini, davacının ayrı gecikme bedeli talebi olmadığını, henüz gecikme bedeli tespit edilmeden aylık gecikme bedeli (faiz)yürütülmesinin hukuka uygun olmadığını, 2- Kadıköy 9....
DELİLLER: Taşınmaz satış sözleşmesi, tapu kayıtları, mimari proje, ödeme belgeleri, keşif, bilirkişi raporu, sulh sözleşmesi, ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, terditli olarak tapu tescile herhangi bir nedenle karar verilememesi durumunda taşınmazın eksiksiz teslim edilmiş olması halinde rayiç değer, konutun geç tesliminden dolayı kira kaybı tazminatı ve yüzölçümü eksikliği nedeniyle değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir. Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesi’nin 07/10/2019 tarih ve 2018/316 Esas, 2019/890 Karar sayılı kararı ile tapu iptali ve tescil talebinin reddine, terditli talebin kabulü ile 336.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilmiş, hüküm davacı tarafça tapu iptali ve tescil talebi ile yüz ölçüm kaybı ve kira kaybı tazminat taleplerinin kabulü gerektiği gerekçesi ile istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki gecikme tazminatı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile yaptığı satış sözleşmesi ile sözleşme tarihinden itibaren 16 ay sonra teslim edilmek üzere konut satın aldığını, davalının konut sözleşmesinde öngörülen süreden sonra teslim ederek kira kaybına neden olduğunu belirterek, konutun geç teslimi nedeniyle 75,16 TL zararın dava tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı konutu belli bir tarihde teslim etme taahhüdünde bulunmadıklarını, sözleşmede geç teslim halinde kira kaybı ve tazminat ödeneceğine dair hüküm bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile müflis şirket arasında 27.09.2002 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin satış bedeli olan 120.00.00.-TL’sını ödediğini, sözleşme gereğince müvekkiline kat irtifakı tapusu verilmesine rağmen konutun tamamlanarak teslim edilmeden şirketin iflasına karar verildiğini, müvekkilinin iflas masasına alacak kayıt istemlerinin reddedildiğini ileri sürerek, ödenen satış bedelinden arsa bedelinin mahsubu ile bakiye 67.240,00 TL asıl alacak, 827,00 TL tapu gideri, 1.935,00 TL KDV, 10.824,36 TL gecikme cezası ile ödeme tarihi ile iflas tarihi arası işlemiş faiz alacağının masaya kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı, davalıdan satın aldığı dairenin sözleşmede kararlaştırılan süre içerisinde teslim edilmemesi nedeniyle kira tazminatı isteğinde bulunmuş, davalı; geç teslim olmadığını, satımın dar gelirli aileleri konut sahibi yapmaya yönelik olup taksit ödemelerinin dairenin tesliminden itibaren başlandığını, bu nedenle davacının bir hak kaybının olmadığını beyanla davanın reddini savunmuş ve mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 14.7.2006 tarihli sözleşmede dairenin 16 ay 2012/8308-19565 içerisinde teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Öyle ise mahkemece anılan sözleşmeye göre dairenin tesliminde gecikme olup olmadığı ve gecikmenin sabit olması durumunda ise gecikme süresi belirlenerek bu süreye ilişkin kira kaybına hükmedilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....