Davalı Cevabının Özeti: Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin işyerinde yapılan denetim sonucunda tespit edilen davranışlarının doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmadığını, davacının davalı Bankayı zarara uğrattığını, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II maddesi uyarınca haklı sebeple feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece feshin geçerli sebebe dayanmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatma tazminatının altı aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir....
Mahkemece, dosya içeriği ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı kanuni süresi içinde taraflar temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği ve davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı noktalarında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 3-4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır....
Davalı vekili, davacının devamsızlıkları sebebiyle iş sözleşmesinin işverence haklı olarak feshedildiğini, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, hafta sonları çalışılmadığını, resmi bayramlarda çalışılması halinde sonradan izin verildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece,iş sözleşmesinin birinci dönem çalışma süresi için işverence haklı sebeplerle feshedildiğinin ispatlanamadığı, ikinci dönem çalışma süresi için ise iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı olarak feshedildiği, fazla çalışma yaptığı, milli bayramlarda çalıştığı, yıllık izinleri kullanmadığı, ücretlerinin de ödenmediği, ücret alacağının hangi döneme ilişkin olduğu belirtilmediğinden reddedildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Davalı T7 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 25.07.2016- 21.08.2015, 19.02.2016 ve 20.03.2016 tarihlerinde görevi başındaki iken uyuduğunun tespit edildiği, 09.08.2016 tarihinde demokrasi nöbeti sırasında saygısız tutumlar sergilediğini, haklı sebeple iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalılar T3 ve T4 Hiz Ltd Şti vekilleri cevap dilekçesinde özetle; davacının iş sözleşmesinin belediyenin 03.10.2016 tarihli talimatına istinaden görevi başında uyuması, emir ve talimatlara aykırı davranması nedeni ile haklı sebeple feshedildiği kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı, tutulan tutanaklardan 20.00- 08:00 vardiyasında çalıştığının belli olduğu, fazla çalışma yapmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tazminat ve alacakların zamanaşımına uğradığı, davacının mazeretsiz olarak işyerini terk ettiği, devamsızlık nedeni ile haklı sebeple iş sözleşmesinin feshedildiği, ödenmeyen alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiği, bilirkişi raporu ile tespit edilen fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücretine hak kazandığı açıklanarak davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir....
İhbar süresi içerisinde, tarafların hak ve borçları devam etmektedir. Davacı tarafça 18.06.2012 tarihine kadar ihbar öneli tanındığı nazara alındığında, iş sözleşmesinin 24.04.2012 tarihi itibariyle sona ermediği kabul edilmelidir. İhbar süresi içerisinde, işveren, 14.06.2012 tarihli fesih bildirimiyle davacının iş sözleşmesini haklı sebeple ve derhal feshettiğini bildirmiştir. Bu halde, iş sözleşmesinin işverence sona erdirildiği kabul edilerek değerlendirme yapılması gereklidir. Her ne kadar, Dairemizin bozma ilamında, iş sözleşmesinin işçi tarafından emeklilik sebebiyle feshedildiğinin esas alınarak, kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınması gerektiği belirtilmiş ise de, bozma ilamının dosya delil durumu karşısında, maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş sözleşmesinin de performans düşüklüğü nedeni ile haklı sebeple feshedildiği, hak ettiği kıdem ve ihbar tazminatının ödendiği, işyerinde sürekli olarak işçi sirkülasyonu olduğu, şirket Yönetim Kurulu Başkanı’nın sendika başkanını kabul ederek fabrikayı gezdirdiği, işyerinde sendikal faaliyet yürütülüp yürütülmediğini bilmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğinin davalı tarafından ispatlanamadığı, sendika üyeliğinden kısa bir süre sonra sendikal nedenlerle iş sözleşmesinin feshedildiği açıklanarak davanın kabulüne karar verilmiştir....
Her ne kadar dava dilekçesi içeriği ve yargılama sonucunda yapılan tespitlere göre davacının ücret alacaklarının ödenmediği anlaşılmakta ise de yargılama sürecinde davacı iddiasını ıslah yönüne gitmemiş ve iş sözleşmesini kendisinin haklı sebeple feshettiğine dair bir iddia da bulunmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece dava dilekçesi kapsamı dışına çıkılarak ücret alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesinin işçi tarafından feshedildiğinin kabul edilmesi dosya kapsamına uygun değildir. Bu durumda kıdem tazminatı talebinin reddi gerekir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davalı işveren iş yerinde lahmacun ustası olarak çalışmış olan davacının iş sözleşmesinin, 4857 sayılı Kanun'un 25/2-b. bendi gereğince kanında Hepatit B virüsü bulunması ve davalının gıda sektöründe hizmet vermesi sebebiyle artık çalıştırılmayacağı gerekçesiyle feshedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece işverence yapılan feshin haklı sebebe dayanmadığı kabul edilmişse de; davacının hastalığının tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve iş yerinde çalışmasında sakınca bulunduğu Sağlık Kurulunca saptanmadan sonuca gidilmiştir. Bu sebeple Sağlık Kurulu raporu aldırılarak davacının hastalığının tedavi edilemeyecek nitelikte olup olmadığı ve iş yerinde çalışmasında sakınca bulunup bulunmadığı tespit edilerek feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı hususunda bir karar verilmelidir....
DAVA : Davacı, ücret ve yüzde bir cezai şart alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından süresinden önce haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek davalıdan bakiye ücret ve yüzde bir cezai şart alacağının tahsilini istemiştir. Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebeple feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle bakiye ücret alacağının kısmen kabulüne, diğer alacak talebinin reddine karar verilmiştir....