Ayrıca taraflar arasındaki satım sözleşmesi de feshedilmemiştir. Bu durumda mahkemece, dava konusu çeklerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitini isteyemeyeceği gözetilmeden yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şti arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine göre adı geçen şirkete kullandırılan krediden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla, kredi sözleşmesinin müşterek müteselsil kefilleri olan borçlular K.. K.., A.. K.., Z... K... ve E.. K... hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Borçlular K. S..., A.. ve Z.. Koçak vekili, takip konusu alacağı kısmen ödeyen takibin diğer borçlusu E.. K..'ye alacaklı Vakıflar Bankası tarafından verilen 280.933, TL'sına ilişkin rücu belgesine dayalı müvekkillerine herhangi bir bildirim yapılmadan ve bu belgeye dayalı takip yapılıp ödeme emri gönderilmeden takip konusu alacağın tamamı olan 604.439,00 TL'sı üzerinden yapılan rücu işleminin ve buna istinaden konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurmuştur. E.. K.. vekili, alacaklı bankaya ödeyerek alacaklıya halef olduğu ve alacağı temlik aldıklarını savuunarak şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, ham deri alımı konusunda davalı ile yapılan anlaşmaya göre müvekkillerinden ...'ın borçlu, ...'ın kefil olduğu toplam tutarı 102.500 USD olan "malen" kaydını içeren 4 bono verildiğini ancak davalının satım sözleşmesine konu malı teslim etmediği gibi, bedelsiz bonoları icra takibine koyduğunu sürerek müvekkillerinin söz konusu bonolar nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
" Dava, dükkan satım sözleşmesine (yüklenicinin temlikine) dayalı davacılar adına tapuda tescili yapılan taşınmazdaki ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir...Somut olayda; dava konusu bağımsız bölüm tapuda "asma katlı dükkan" niteliğindedir. Taraflar arasındaki sözleşme ise ''Dükkan Satım Sözleşmesi''dir. Davacılar adına tescilli bağımsız bölümün niteliği 6502 Sayılı kanunun 3/h maddesinde belirtilen mallar arasında sayılmamaktadır. Dava konusu taşınmaz dükkân niteliğinde olduğundan Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda tanımları yapılan satıcı ve tüketici arasındaki mal ve hizmet satışına ilişkin düzenlemeye uymadığı anlaşılmaktadır. Davacılar adına tescilli bağımsız bölümün niteliği dükkan olup 6502 Sayılı kanunun 73.maddesi uyarınca uyuşmazlık tüketici mahkemesinin görev alanına girmediğinden tüketici mahkemesince çözülemez....
Davalı ..., borçlu adına kredi çektiğini karşılığında senet aldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı alacağının muvazalı olmadığının yasal delillerle ispat külfetinin davalıya ait olduğu, davalı alacağının muvazaalı olmadığına ilişkin tanık dinlenmiş ise de alacağın muvazaalı olmadığının ispatı için tanık beyanı ve senet varlığı yeterli olmadığı, davalı ile borçlunun aynı işyerinde asgari ücret ile çalıştıkları davalının, borçluya 60.000,00 TL borç para vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu alacağın muvazaalı olmadığını davalı ispat edemediğinden davanın kabulü ile borçlunun maaşı üzerindeki hacizlerden 2. sırada yer alan davacı banka alacağının 1. sıraya alınmasına, karar verilmiştir. Kararı davalı ... temyiz etmiştir. İİK'nın 140/1 maddesi uyarınca haczedilen mal alacaklıların alacağına yetmemesi halinde icra dairesince sıra cetveli yapılır....
a sattığını bildirerek şikayetçi olduğunun anlaşılması karşısında, bu devirlerin alacaklıyı zarara uğratmak kasdıyla olup olmadığının tespiti için devre ilişkin satım sözleşmesi örnekleri getirtilip halen taşınmazları kimin kullandığı araştırılmadan ve sanığa ait araçların üzerine bu dosyaya ilişkin takip borcundan dolayı hacizler tatbik edilmekle birlikte aynı mallar üzerinde başka dosyalardan dolayı hacizlerin bulunup bulunmadığı araştırılarak bulunduğunun anlaşılması halinde hacizli malların değeri ile üzerindeki tüm hacizli alacakların miktarları belirlenerek, anılan alacakların karşılanmasından sonra bu dosya borcu için bir miktar paranın kalıp kalmadığı saptanmadan, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat kararları verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın...
Somut olayda davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipotek ve hacizlerin kaldırılması, taşınmazın takyidatlardan arındırılmış olarak davacı adına tescili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde dava konusu bağımsız bölümün davalı Garanti Koza adına konut niteliğinde kayıtlı olduğu, davacının Devir Temlik Sözleşmesi devir aldığı dava dışı Hasan Hüseyin Özese ile davalı Garanti Koza A.Ş.arasında dava konusu taşınmaza ilişkin konut satım sözleşmesi akdedildiği sabittir. Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacak ve davacının istemi hakkında karar verilecektir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalı finans kuruluşlarının alacaklı, davalı Garanti Koza ...A.Ş.'...
Ancak somut olayda davacı ile davalı Garanti Koza...A.Ş.arasında dava konusu taşınmazlara ilişkin konut satım sözleşmeleri akdedildiği, dava konusu bağımsız bölümlerin davalı Garanti Koza ....A.Ş.adına tapuda kayıtlı bulunduğu, taşınmazların tapu kaydında davalı T3'nin alacaklı, davalı Garanti Koza....A.Ş.nin borçlu olduğu ipotek şerhleri ile dava dışı kişilerin alacaklı olduğu çok sayıda haciz şerhi bulunduğu sabittir. İpotek alacaklısı ile ipotek borçlusunun işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin terkini istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davada davacının talebi taşınmazın aynına yöneliktir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesine istinaden tapuda davacı adına devir ve tescil edilen taşınmazın tapu kaydındaki ipoteklerden ve hacizlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, tüm ipoteklerin, hacizlerin terkini istemine ilişkindir. İDM'ce 22/12/2020 tarihli tefrik kararı ile tapu iptal ve tescile yönelik talebin tefrikine karar verilmiş ve tefrik edilen dosya mahkemenin 2020/1118 E. sırasına kaydı yapılmış olup yargılaması halen devam ettiği anlaşılmaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T8 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan konut satım sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2023 NUMARASI : 2022/402 ESAS, 2023/7 KARAR DAVA KONUSU : Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali Ve Tescil, Şerhlerin Terkini, Olmadığı Taktirde Ödenen Bedelin Denkleştirici Adalet İlkesi Uyarınca Tahsili KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İ D D İ A: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin satış vaadi sözleşmesi uyarınca davalıdan dükkan satın aldıklarını, ödemeleri yaptığını, ancak davalının taşınmazın devrini müvekkillerine yapmadığını, devir yapılmaması nedeniyle taşınmaz üzerine 3.kişiler tarafından konulan haciz ve kısıtlayıcı şerh ve ipoteklerin terkini gerektiğini, açıklanan nedenlerle satım vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescili ile tapu kaydındaki mevcut şerhlerin terkini, aksi halde denkleştirici adalet ilkesi uygulanarak ödenen bedelin faiziyle ile birlikte iadesi ile menfi zararların tazminini talep...