Bu sebeple işveren tarafından yapılan feshin haklı ve geçerli nedene dayandığı ispatlanamadığından davacının işe iadesine karar verilmiştir....
Mahkemece davacının SGK kayıtları ile iş yeri özlük dosyası celp edilmiş taraflarca deliller sunulduktan ve tanık beyanları alındıktan sonra, hesap bilirkişisinden rapor alındığı, davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. 4857 sayılı İş Kanunu' nun 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır. İş sözleşmesinin çalışan tarafından haklı sebeple feshi ya da işveren tarafından haklı olmayan 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. Maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında bir sebeple feshi halinde çalışanın asgari çalışma süresini aştığı takdirde kıdem tazminatına hak kazanacaktır....
Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin İş Kanunu'nun 25/II-(h) madde ve bendi uyarınca haklı sebeple feshedildiğini, feshin sendikal sebeple yapıldığı iddialarının doğru olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davalı tarafından çalışma şartlarında yapılan esaslı değişikliğin keyfi biçimde ve yıldırma amaçlı olarak uygulandığı ve feshin sendikal nedene dayandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-(h) madde ve bendi uyarınca haklı sebeple feshedildiğini, feshin sendikal sebeple yapıldığı iddialarının doğru olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davalı tarafından çalışma şartlarında yapılan esaslı değişikliğin geçerli sebebe dayanmadığı ve feshin sendikal sebebe dayandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-(h) madde ve bendi uyarınca haklı sebeple feshedildiğini, feshin sendikal sebeple yapıldığı iddialarının doğru olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davalı tarafından çalışma şartlarında yapılan esaslı değişikliğin geçerli nedene dayanmadığı ve feshin sendikal nedene dayandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacının, toplanan deliller ve dosya kapsamı ile ... olan davranışları 4857 sayılı ... Kanunu'nun 25/II. maddesi kapsamında ... sözleşmesinin feshi için haklı sebep oluşturacak ağırlıkta değil ise de işyerinde işin yürütümünü bozduğu ve olumsuzluklara yol açtığından fesih için geçerli sebep oluşturacak niteliktedir. Bu durumda iyi niyet kurallarına göre davalı işverenden ... ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceğinden ... sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğinin kabulü ile davanın reddi yerine, yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır. Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir....
Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin II. bendinin (b) fıkrasına göre, işçinin işverene veya ailesine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene veya aile üyelerinden birine sataşması haklı fesih sebebi olarak sayılmıştır. Somut olayda güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi güvenlik müdürüne küfürlü hakarette bulunması ve onur zedeleyici davranışta bulunarak huzursuzluk yaratması, iş disiplinini ihlal etmesi nedenleriyle haklı sebeple feshedilmiştir. Dosya içeriğine göre 23.09.2014 tarihli tutanakta davacının " A... koyduğumun çocuğu......
Davacı, 06/05/2009 tarihli ihtarname ile bayilik sözleşmesinin 4. maddesine göre, bayinin, taraflar arasında akdedilen Total marka damacana suların pazarlanması ve satışına ilişkin bayilik sözleşmesine muhalefet ederek Akdur isimli firmadan damacana su aldığının Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesince tespit edildiğini belirterek, sözleşmenin bu (haklı) nedenle feshedildiğini, sözleşmenin 4. maddesine göre cezai şartın ödenmesini ihtar etmiştir. Dava dilekçesinde de ihtarda açıklanan maddi olgulara ve hukukî gerekçelere de atıf yapılarak mer'i mevzuat hükümleri ile bayilik sözleşmesinin 4. maddesine göre cezai şart isteminde bulunmuştur. Taraflar arasında akdedilen 17/11/2008 tarihli bayilik sözleşmesinin 4. maddesinin F fıkrasında, bayinin sözleşme süresi içerisinde başka hiçbir bayi ve tevzii şirketi ile mukavele yapmayacağı kararlaştırılmıştır....
Dosya kapsamına göre, iş sözleşmesinin işverence değil davacı tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacının ödenmemiş bir kısım ücret alacağının bulunduğu sabit olmakla birlikte, davacı iş sözleşmesinin kendisi tarafından haklı nedenle feshedildiğini iddia etmemiştir. Hal böyle olunca, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/03/2019 gününde oybirliği ile karar verildi....
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir. Dosya içeriğine göre davalıya ait işyerinde yardımcı personel olarak çalışan davacının 09.08.2010 tarihinden itibaren mazeretsiz ve izinsiz olarak işe gelmediği gerekçesi ile iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un 25/II-g maddesi gereğince feshedildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacı 09.08.2010 tarihinde izin aldığını ve 12.08.2010 tarihinde işyerine gittiğinde iş sözleşmesinin feshedildiğinin söylendiğini belirtmiştir. Buna göre davacının 09.08.2010-12.08.2010 tarihleri arasında işe gitmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu aşamada izin aldığını davacının kanıtlaması gerekir. Davacı bu konuda yazılı bir belge sunmadığı gibi, dinlenen davacı tanıkları duyuma ilişkin açıklamalarda bulunmuşlardır....