WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davaya konu devre mülk hissesinin davacı adına tapuda tescili yapılmış olmakla birlikte tesliminin yapılmamış olduğu, harici devre mülk satış sözleşmesi tapuda pay devriyle geçerli hale gelmiş olsa da, davacıya satışı yapılan devre mülkün fiilen teslim edilerek kullanıldığı veya davacının teslimden imtina ettiğinin iddia ve ispat edilmediği anlaşılmış olup, tapu belgesinde belirtilen dönemlere ilişkin konaklamasının bulunmaması karşısında tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediğinden davacının cayma hakkını kullanarak sözleşmenin feshini ve yaptığı ödemeyi talep hakkının bulunması sebebiyle, davanın kısmen kabulü ile, taraflar arasında imzalanan 14890 nolu Devre Mülk Satış Sözleşmesinin süresinde cayma hakkı kullanıldığından feshine, sözleşmeden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından ödemesi yapılan 8.247,00 TL'nin 01/05/2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı adına kayıtlı Ankara İli, Ayaş İlçesi, Uğurçayırı...

Teminat senetlerinin hangi hukuki ilişki ve ne için verilmişse sadece bunun için geçerli olabileceği, davalı yanın da kabulünde bulunan protokol içeriğine göre dava konusu senedin yapılan bir alış-veriş nedeniyle verildiği, ancak taraflar arasında çıkan anlaşmazlık nedeniyle satıştan vazgeçildiği, davalı ... tarafından banka havalesi yoluyla ödenen 200.000 TL ile araç satın alındığı, satıştan vazgeçilmesi üzerine davalı ...'in noterlikte düzenlenmiş olan araç satış sözleşmesi ile 200.000 TL bedelle davacının oğlundan aracı satın aldığı, bu satış işlemi ile birlikte davacıya ödenen 200.000 TL'lik bedelin ...'e iade edilmiş olduğu, her ne kadar bu davalı tarafından aracın daha sonra 3.şahsa 155.000 TL'ye satıldığı ve zarar ettiği ileri sürülmüş ise de, davalı ... davacıya verdiği 200.000 TL ile satın alınan otomobili davacının oğlundan 200.000 TL bedelle geri satın almıştır....

    İlçesi ... ada ... parselde kayıtlı arsa üzerine 489 m2 inşaat ve 1.100 m2 bahçe tahsis alanlı “villa konut” niteliğinde daire inşası için 1.8.2008 tarihli noterde “Gayrimenkul satış ve inşaat yapım” ve ayrıca 29.8.2008 tarihinde satış sözleşmesinin eki niteliğinde satış bedeline dahil olmayan ve ilave ücret ve KDV ödenmesini gerektiren opsiyon malzeme ve imalat tercihini içeren ek sözleşme imzaladıklarını, inşaat sözleşmesi gereğince “anahtar teslimi” tamamlanmak suretiyle KDV hariç 954.888,00 USD bedel mukabilinde satım ve teslim almayı kararlaştırdıklarını, davalıya 190,987 USD peşinat olarak ödeyip 763,910 USD’lik Bono verdiğini, sözleşmenin 8.6.maddesi gereği 30.12.2008 tarihinde ekonomik kriz nedeniyle cayma hakkını kullanıp davalıya bildirdiğini sözleşmenin 8.6.maddesindeki cayma hakkının kullanılması halinde satış bedelinin %15’nin masraf ve hizmet bedeli olarak ödenen bedelden mahsup edilip bakiyesinin alıcıya ödeneceğine dair hükmün haksız şart niteliğinde olduğu...

      DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile borçlu olmadığının tespiti, sözleşme nedeniyle ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....

      Davacı iş sahibi vekili, davalı yüklenici ile ön protokol yaparak beğendiği ev eşyasının yapımı konusunda 13.04.2014 tarihli sözleşme imzaladıklarını, nakit ve kredi kartı çekimi ile 2.000,00 TL ödendiğini, ürünlerin teşhir ürünü olduğunu anlayınca malı almaktan vazgeçtiğini, bedelin iadesi için çekilen ihtarnameye rağmen bedel ödenmediği gibi, bakiye iş bedelinin tahsili için takip başlatıldığını, borçlu olmadığının tespiti ile ödenen 2.000,00 TL nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı yüklenici vekili ise cevap dilekçesiyle davanın reddini dilemiş ve birleşen dava ile bakiye iş bedelini istemiştir....

        KARAR Davacı, davalı ile .... nolu devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, toplamda 7.200,00 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptalini, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve ödenen 7.200,00 TL'nin iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasındaki ..... Palace hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin İPTALİNE, 7.200,00-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödenmeyen senetlerin davacıya iadesine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, devremülk satış sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

          Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin fesih ve davalı satıcıya yapılan ödemenin iadesi isteğine ilişkindir. Mahkemece; "...taraflar arasındaki devremülk satış sözleşmelerinin de tapulu taşınmazın satışına ilişkin olup geçersiz olduğundan, geçersiz sözleşmeye dayanarak, davacının sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince, fesih ve ödediği bedelin iadesini her zaman talep hakkına sahip olduğu anlaşılmakla, davalı hakkında açılan davanın kabulü ile, taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin geçersiz olduğunun tespitine, davacının bu sözleşme nedeniyle ödenen bedelin iadesi gerekmektedir. (...)...

          nin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, TKHK m.50/9' da bu tür sözleşmelerin alıcı tarafında yer alan kişinin (tüketicinin) dönme hakkının bulunduğunun düzenleme altına alındığı, davacı ile davalı arasındaki ilişkide davalı ... Tur Organizasyon Tur İnş Tic Ltd Şti' ne cayma beyanı göndermişse de 6502 sayılı TKHK' dan önce devremülk satış sözleşmelerinde cayma hakkının mevcut olmadığı, bu nedenle davacının beyan ettiği cayma hakkı ancak iş bu dava ile kabul edileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde 'Sözleşmeye konu olan devremülk satıcının ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... Mevkii, 110J25D 3 Pafta 206 Ada 18,17,16,15,14,13,12,11,10,9 parsel ve 110J25C4 Pafta 96 ada, 80 parsel .../... da bulunan taşınmaz üzerinde yapılacak olan ......

            Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. O halde, mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 11.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              MUHALEFET ŞERHİ Mahkemece taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin kapıda satış sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacının tatil hakkını kullanmamış olduğu bu nedenle cayma hakkını kullanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 4077 sayılı yasanın 8. maddesinde düzenlenen satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardandır. Alıcı bu madde kapsamına göre satın aldığı malı tecrübe ve muayene etmedikçe cayma hakkını kullanabilecektir. Ancak her hakkın sınırları olduğu gibi bu hakkında sınırları olmalı ve bu hak kullanılırken satıcının zararlarının azaltılması da düşünülmelidir. Bu tür sözleşmede satıcı bedeli de aldığı için sattığı malı başkasına pazarlamaktan vazgeçip sattığı malı alıcının kullanımına hazır tutmak amacıyla bir takım külfetler altına girmektedir. Normalde alıcıdan beklenen satın aldığı malı bir an önce tecrübe ve muayene edip, kullanacaksa cayma hakkını kullanmasıdır....

                UYAP Entegrasyonu