UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; konut satış sözleşmesinden kaynaklı ayıbın giderilmesi, olmadığı takdirde bedelin iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekilinin istinafı özü itibariyle aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin doğru olmadığı iddiasına ilişkindir....
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava; ayıplı ticari aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde araç için ödenen bedelin yasal faiziyle iadesi ve sözleşmenin iptali, bu da mümkün olmadığı takdirde araçtaki ayıbın ücretsiz onarılması talebi ve ayrıca araç için ödenen tamir masrafları olan 3.036,75 TL'nin yasal faiziyle davalıdan tahsili talebine ilişkindir....
Tekstil bilirkişisi ve SMMM Bilirkişilerinin Raporunun Sonuç Kısmında özetle; satılan kumaşın teknik olarak ayıplı olmadığı, ancak gönderildiği beyan edilen numuneden farklı olduğu, bu hususun ayıp olarak kabulü halinde ayıbın gizli ayıp olmadığı belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, satış sözleşmesinde ayıptan kaynaklı ödenen bedelin iadesi ve mahrum kalınan kar talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı satıcı tarafından davacı alıcıya satılan ürünün ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı ile şartlarının oluşması halinde davacının ayıptan kaynaklı dönme hakkını kullanarak ödediği bedelin iadesini isteme hakkının olup olmadığı ve aynı nedenle mahrum kaldığı karı talep etme hakkının olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıp iddiasına dayalı malın ayıpsız misli ile değişimi, olmadığı takdirde dönme nedeniyle ödenen paranın iadesi ve bu da olmadığı takdirde bedelden indirim istemine ilişkin terditli dava niteliğindedir. Taraflar arasındaki ihtilaf; 02/02/2021 tarihli sözleşmeye istinaden yapılan işin ayıplı olup olmadığı, varsa ayıbın gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, ayıbın giderilmesinin mümkün olup olmadığı, ayıbın giderilmesi halinde davacının elde etmeyi beklediği menfaati elde edip edemeyeceği, varsa ayıp nedeniyle davacının misli ile değiştirme hakkını kullanmasının mümkün olup olmadığı, eser sözleşmelerinde satış sözleşmelerinde olduğu gibi misli ile değişim seçimlik hakkın bulunup bulunmadığı, ayıbın niteliği dikkate alındığında davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının mümkün olup olmadığı, mümkün değilse bu ayıp nedeniyle bedelden indirim seçimlik hakkının kullanılmasının mümkün olup olmadığı ile davalılardan ... Ltd. Şti.'...
Somut olayda; davacının bildirdiği taşınmazın bağımsız bölüm niteliğinde olduğu, uyuşmazlığa konu bononun konut satış sözleşmesinden kaynaklı verildiği, davacının bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin de tüketici işlemi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, Yerel Mahkeme gerekçeli kararında, davanın temelinin Genel Kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirttiğini, bu hususu gözardı ettiğini ve yine tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi taleplerini görmediğini, talep konusunun sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, Halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğunu Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığını, dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı bulunduğu, davacının tapu iptali ve tescil talebi bulunmadığı, uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden kaynaklı ipoteğin ve haczin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, genel kredi sözleşmelerinin 6102 sayılı TTK'nın 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğu, bu sözleşmeleri temine tesis edilen ipotek ve haciz işlemlerininde ticari dava olduğu, uyuşmazlığın her ne kadar sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı tesis edilen ipoteğin ve kötü niyetli haczin fekki, mümkün olmaması halinde bedelin iadesi talebiyle açılmışsa da, temel ilişkinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığından TTK'nın 4. Maddesi uyarınca; ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkemelerin ticaret mahkemeleri olduğu tartışmasızdır....
Davacının daire niteliğinde bir adet taşınmaz satın aldığı, sözleşme anındaki nihai amacının mesleki veya ticari olduğunun ispat edilemediği, davalılar arasındaki ilişkinin genel krediden kaynaklı olmasının mahkemenin görevini etkilemeyeceği, zira davacının bu ilişkinin varlığına yönelik sözleşmeye dayanan bir talebi bulunmadığı, dayandığı sözleşmenin tüketici işlemi niteliğindeki konut satış sözleşmesi olduğu ve sözleşme konusunun ayıpsız olması gerektiği iddiasıyla dava açıldığı sabittir....
Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesi ile davalıdan satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığı gerekçesiyle misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş ıslah dilekçesi ile de, misliyle değişim talebinden vazgeçerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemiştir. Davalı vekili ise; ayıp iddialarının doğru olmadığını, ayıp olduğu kabul edilse dahi sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin orantısız güçlük doğuracağını, iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 6502 sayılı Yasa'nın "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11. maddesinde ayıp nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmıştır....
Dava, satın alınan konut nitelikli gayrimenkulün ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak öncelikle misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davalı satıcı 6502 s.TKHK.kapsamına göre sağlayıcı olmadığı için,davacı ile davalı arasında tüketici işlemi sözkonusu olmadığı için uyuşmazlık 6098 s.TBK.nunun ayıba karşı tekeffül ve ayıptan sorumluluğa ilişkin hükümleri uyarınca çözülmesi gerekir....