Davalı Altenatif Bank A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın davacı taraf ile davalı Emay Şirketi arasında imzalandığı belirtilen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmadığını, böyle bir sözleşmenin varlığını bilmesinin de mümkün olmadığını, müvekkili banka ile davalı Emay arasında satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, müvekkili banka tarafından davanın husumetten reddini, huzurdaki davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı taraf ile müvekkil banka arasında ne tüketici hukukundan ne de kredi sözleşmesinden kaynaklı Tüketici Kanunu kapsamında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, müvekkili banka aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddini, davanın reddine karar verilmeyecek ise huzurdaki davayı görmekte görevli Mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmesini, hukuki dayanağı bulunmayan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine...
Tüketici Mahkemesinin 2019/401 E. - 2021/36 K. sayılı kararının gerekli görüldüğü takdirde yapılacak duruşmalı istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, görevli Mahkemenin Tüketici Mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Keşif, bilirkişi raporu, tapu kaydı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Konut Satış Sözleşmesi'nden kaynaklı hukuki ayıp niteliğindeki ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut bilgilerden dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın tapu kaydında davalılar lehine ipotek ve hacizlerin bulunduğu sabittir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir....
marifetiyle davaya konu ...plaka sayılı araç üzerinde keşif yapılarak davaya konu araçta ayıp olup olmadığı, ayıbın niteliği, araç ayıplı ise ayıbın onarım bedeli ve onarımdan kaynaklı aracın değerinde bir düşüş olup olmadığı var ise miktarı hususlarında rapor aldırılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ile ipoteklerin ve hacizlerin fekki, mümkün olmaması halinde bedelin iadesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut bilgilerden dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın tapu kaydında bir çok haciz bulunduğu sabittir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir, Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin sadece ipoteğin fekkini talep etmediğini, aynı zamanda tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edildiğini, nitekim müvekkili tüketici olup, genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, genel kredi sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmediği gibi, bu sözleşmeden kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirtmiş ise de, bu hususu gözardı ettiğini ve yine ayrıca tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebini dahi görmediğini, talep konusu sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, tüketicinin...
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimin ayıplı ifası nedeniyle akdin feshi ile bedelin iadesi, aksi halde bedelde indirim yapılması istemine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin sadece ipoteğin fekkini talep etmediğini, aynı zamanda tapunun hacizlerden ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edildiğini, nitekim müvekkili tüketici olup, genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, genel kredi sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmediği gibi, bu sözleşmeden kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirtmiş ise de, bu hususu gözardı ettiğini ve yine ayrıca tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebini dahi görmediğini, talep konusu sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını,...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının satın almış olduğu bilgisayarın ayıplı olması nedeniyle bedelin iadesi veya ayıpsız misli ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davaya konu ... marka ve ..... seri nolu bilgisayarın 11.000,00TL bedel ile satın alındığı, faturanın davalı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlendiği, davalının dava konusu bilgisayarın satıcı olduğu ve imalatçı - üretici , ithalatçı ile birlikte ayıplı maldan dolayı müteselsilen sorumluluğu bulunduğundan davalının husumet yönünden davanın reddi gerektiğine yönelik itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Taraflar arasında dava konusu ürünün mesafeli satış sözleşmesi alındığına dair bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf dava konusu ürünün ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın kullanıcıdan kaynaklı mı yoksa fabrika hatasından mı kaynaklı olduğu , ayıp nedeni ile bedel iadesi yapılıp yapılamayacağı hususlarında toplanmaktadır....
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu oturma grubunun ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın gizli ayıp olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı, davacının mobilyanın ayıpsız benzeri değiştirilmesi ve terditli olarak bedel iadesi talebinin haklı olup olmadığı noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı ayıp iddiasına dayalı bedelin iadesi istemine ilişkin tazminat davasıdır. Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)'nun 227. maddesindeki; "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2018/835 Esas KARAR NO:2022/966 DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:17/09/2018 KARAR TARİHİ:09/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı; taraflar arasında mal alım -satımından kaynaklı ticari ilişki sebebiyle düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ise davacı tarafından ayıplı mal satışı yapılması nedeniyle öncelikle davanın reddini, aksi takdirde ayıp nedeniyle takas ve mahsup uygulanmasını savunmuştur. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; satış sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir....