Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin, mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması ya da zorunlu ipoteklerden olmamakla birlikte ipotek bedelinin haciz tarihinden önce ödenmiş olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller....

    İstinaf sebeplerine ilişkin yapılan incelemede; Dava, ipoteğin fekki talebine ilişkindir. Davacı, dava dışı 3. kişiden dava konusu taşınmazı 15.01.2014 tarihinde ipotekli şekilde satın aldığını, ipoteğe konu konut kredisi borcunun 7.2.2015 de ödenerek kapatıldığını, davalı bankanın satıcının bankaya olan diğer borçları nedeniyle ipoteği kaldırmayı kabul etmediğini, oysa ki ipoteğin kesin borç ipoteği olup sadece ödenip kapatılan konut kredisi borcunu temin ettiğini iddia etmiş, davalı banka ise, üst sınır ipoteği olduğunu, konut kredisini kullanan ve ipotek senedindeki taahhüdü veren dava dışı satıcının bir ticari krediye olan kefilliği nedeniyle borcunun halen devam ettiğini, ipotek senedi gereği taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılamayacağını savunmuştur....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı, davalı bankadan aldığı kentsel dönüşüm kredisi tutarı 96.000 TL için bir tane konutun değeri 110.000 TL tespit edilmesine rağmen gereğinden fazla toplam 3 adet taşınmaz toplam değeri 250.000 TL üzerinden ipotek tesis edildiğini ve ipoteklere bağlı olarak 3 adet bağımsız bölümlerin DASK sigortası ve 3 adet konut eşya sigortası yapıldığını, gereksiz yere konulan ipoteklerden dolayı mağdur olduğunu krediyi veren bankanın kredi tahsis harcı dışında ücret almaması gerektiği halde 1.292 TL ekspertiz ücreti aldığını adına kayıtlı olan 3 ayrı dairenin her birinin değerinin şu anda 160.000 TL civarında olduğunu beyanla, aldığı kredi karşılığı sadece bir tek taşınmaza ipotek konulması yeterli olduğundan ve borcu karşıladığından diğer iki taşınmaz üzerine konulan ipoteklerin terkini ile eşya sigorta tutarı 508 TL, ekskpertiz ücret 1.292 TL toplam 1.800 TL'lik kesintinin yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahisiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde aleyhine şikayet olunan banka tarafından konut finansmanı kredisinden kaynaklı ipotek tesis edilmiş ve ödenmeyen konut kredisi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılarak satış gerçekleşmiştir. Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin konut finansmanı kredisinin teminatı olduğu tartışmasızdır. İpotek aktinde "Taşınmazın borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin de teminatı olduğu" yönündeki kayıt yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıttır. Bu durumda bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipotek bedeli dışında borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin ipotek kapsamında sayılması ve bu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          davacı tarafından Çorum İli Merkez ilçesi Üçtutlar Mahallesi 103 ada 54 parsel sayılı Zemin Kat 6 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz için konulan ipoteğin üst limit ipoteği olduğu, ipoteğin konut kredisi için konulduğu, dava dışı Hayrettin Doğan'ın davalı bankadan çekmiş olduğu bir konut kredisinin bulunmadığı, Osmancık İcra Dairesinin 2019/657 Esas sayılı icra dosyasında İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, ancak buna dayanak kredi sözleşmesinin konut kredisi olmadığı, davacının taşınmazındaki ipoteğin 26.08.2008 tarihinde tesis edildiği, davacının taşınmazındaki mülkiyet hakkını dava tarihi baz alındığında 12 yıllık bir süredir tam olarak kullanamadığı anlaşılmakla, davacının davasının kabulü ile; Çorum İli Merkez ilçesi Üçtutlar Mahallesi 103 ada 54 parsel sayılı Zemin Kat 6 bağımsız bölüm numaralı taşınmazda davalı Halk Bankası lehine konulan 26.08.2008 tarih ve 17542 yevmiye numaralı ipoteğin fekkine" gerekçeleri ile; kabulüne dair karar verilmiştir....

          İcra Müdürlüğünün 2015/2852 Esas sayılı dosyasındaki alacağın kredi kartı borcundan kaynaklandığı ve ipotek resmi senedinin teminat kapsamında olduğu, dolayısıyla yapılan sıra cetvelinin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.Dava, sıra cetvelini şikayete ilişkindir.Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde aleyhine şikayet olunan banka tarafından konut finansmanı kredisinden kaynaklı ipotek tesis edilmiş ve ödenmeyen konut kredisi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılarak satış gerçekleşmiştir.Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin konut finansmanı kredisinin teminatı olduğu tartışmasızdır. İpotek aktinde taşınmazın borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin de teminatı olduğu yönündeki kayıt, yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıttır....

            Bodrum kat,...nolu bağımsız bölümünde kayıtlı konutu 27.03.2012 tarihinde satın aldığını, söz konusu konut için ...’ün davalı bankadan konut kredisi kullandığını ve davalı banka lehine konut kredisinin teminatı olmak üzere konut üzerine ipotek konulduğunu, davacının belirtilen konutu ipotekli olarak satın aldığını ve konut kredisi borcunu 52.430,00 TL olarak ... adına 03.04.2012 tarihinde davalı bankaya ödediğini, banka yetkililerince borcun ödenmesiyle ipoteğin fekkine dair yazının kendilerine verileceğinin belirtildiğini, ancak daha sonra banka şubesi yetkililerince ...’ün başkaca kredi borçları olduğu ve konut üzerine konulan ipoteğin bu borçlar nedeniyle kaldırılamayacağının bildirildiğini, davalı bankaya gönderilen Bakırköy 20....

              K A R A R Davacı; davalı bankadan konut kredisi kullandığını, kredi borcunu eksiksiz ödeyerek kapattığını, 3 yıldır ipoteğin halen kaldırılmadığını ileri sürerek taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava dilekçesinin tebliği ile davayı kabul ettiğini belirterek davanın konusuz kaldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı kallandığı konut kredisi nedeniyle taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiş, davalı davayı kabul etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 750,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan 2007 yılında konut kredisi kullandığını, bu sırada tapu kaydına ipotek konulduğunu, 2013 yılında da kredi borcunu tamamen ödediğini, buna rağmen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydı üzerine davalı lehine konulan ipoteğin kaldırılması istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                  Davacı, dava dışı ...’ den ipotekli bir taşınmaz satın aldığını, ipoteğin konuluş nedeninin çekilen konut kredisi olduğunu, taşınmazı devraldıktan sonra ipotek borcunu ödeyerek kapattığını, gerekli tüm harç ve masrafları yatırdıktan sonra davalıdan ipoteğin fekkini talep ettiğini, davalının önce talebini kabul ederek tapu müdürlüğünden ipoteğin fekkini talep ettiğini ancak tapunun eksiklikler nedeniyle bankanın talebini yerine getirmemesi üzerine, banka tarafından dava dışı satıcının bankaya olan farklı borçları olduğu gerekçesi ile ipoteğin fekkine yönelik talebinin kabul edilmediğini ileri sürerek ipotek nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise söz konusu ipoteğin dava dışı satıcının bankaya olan tüm borçlarının teminatı olduğunu, satıcının kefil olduğu ticari kredi borcunun halen devam ettiğini bu nedenle ipoteğin fekkine karar verilemeyeceğini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu