WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davalının kefil olarak imzaladığı 13.5.2005 tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı ...’na araç kredisi ve ipotek karşılığı işletme ihtiyaç kredisi kullandırıldığını, araç kredilerinin ödenerek kapatıldığını, ancak ipotek karşılığı ihtiyaç kredisinin ise ödenmediğini, bu nedenle genel haciz yoluyla takip yapıldığını, ancak alınan ipoteğin üst sınır ipoteği tesis edilmesi gerekirken sehven hiç kullandırılmamış konut kredisi karşılığı tesis edildiğinden ipoteğin terkin edildiğini, davacı iddialarının yerinde olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davalının davacıyı yanılttığının, hile kullandığının ve kefalet limitinin sonradan doldurulduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    İpotek akit tablosunda limit miktarı saptandıktan sonra, "bu meblağa ilaveten ve ayrıca" ibareleri ile ipoteğin kapsamını genişleten kayıtların eklenmesinin, üst sınır ipoteği olarak tesis edilen ipoteğin türünü anapara ipoteğine dönüştürmesi mümkün değildir. Zira, TMK'nın emredici nitelikteki 851, 881, 875 ve 876. maddeleri hükümlerini bertaraf etmeye yönelik bu kayıtların hukuki sonuç doğurmaları kabul edilemez. (YHGK'nın 24.05.1989 tarih ve 111- 294 E., 378 K. sayılı ilamı bu yöndedir. Bunun yanında davaya konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin konut finansmanı kredisinin teminatı olduğu tartışmasızdır. Davacı tüketici, dava dışı satın aldığı malikin yine tüketici kredisi niteliğindeki davalı bankadan kullandığı konut kredisi dolayısıyla söz konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis edilmiş olup, davacının ipotek veren eski malikin bankaya olan tüm borçlarından da sorumlu olacağına ilişkin ayrıca bir taahhütü de bulunmamaktadır....

    Davacı, konut kredisi sözleşmesini imzalamadığını, talimatı olmadığı halde davalı bankaca kredinin dairenin eski malikine ödendiğini ileri sürerek bu kredi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, konut üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve ödemek zorunda kaldığı kredi taksitlerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacının 28.02.2005 tarihli vekaletname ile dava dışı ...'e“ ...aldığım ve alacağım konut kredisinin teminatını teşkil etmek üzere Finansbank...lehine dilediği bedel, derece, sıra ve müddetle olmak üzere ipotek tesisine, ipotek takrirlerini vermeye, ..verilecek konut kredi bedellerini tahsile, bu hususlarda ilgili Banka ve Tapu Dairesinde tanzim olunacak evrakları imzalamaya .., kanunen benim yapmam gerekli tüm işlemleri benden farksız olarak ifa ve ikmale ..” şeklinde yetki verdiği açıktır....

      Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, T.C....

      Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, T.C....

      Aynı Yasanın 10. maddesinde, “Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya 2012/28475-2013/990 hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir” hükmü getirilmiştir. Yine aynı yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise “ bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüyle kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir. Somut olayda dava, davacı tarafından dava dışı ... satın alınan ve adı geçen kişinin davalı Bankadan kullanmış olduğu konut kredisi kapsamında davalı lehine ipotekli bulunan taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, dava konusu ipoteğin, tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisine ilişkin olarak tesis edilmiş olması nedeniyle, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun” kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevlidir....

        Tüketici Kredisi Sözleşmesi kapsamında alınan limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibe geçilip, borçluya İİK'nun 150/ı maddesi kapsamında icra emri gönderilmiş, borçlu icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini istemiştir. Somut olayda, takibe konu ipotek, tüketici kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın tüketici kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olmakla kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabilir. Borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2016/13181 Esas sayılı dosyası ile de taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takipler başlatıldığını, davacının keşide edilen kat ihtarnamelerine itiraz etmemesi nedeniyle İİK 150/ı maddesi gereği ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından ihtarnamelere itiraz edilmediğinden ihtarname içeriğindeki hesap özetlerinin takip hukuku yönünden kesinleştiklerini, borçlunun hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcu ödedikten sonra ileri sürebileceğini, takibe konu ipotek resmi senedinin incelenmesinde ipoteğin davacının kullanmış olduğu konut kredisi yanında davalıya bankaya olan tüm borçlarının teminatı için verildiğini, bu nedenle davacının ipoteğin sadece konut kredisini kapsadığı yönündeki iddialarının yerinde olmadığını, ayrıca ipotek resmi senedinin ayrılmaz parçası olan konut kredisi sözleşmesinde de ipoteğin diğer kredi sözleşmelerinin ve her ne sebeple olursa olsun bankaya olan tüm borçların teminatı olacağının...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; söz konusu ipotek konut kredisi neticesinde koyulduğundan, bu ilişkide ... ...’in tüketici vasfını taşıdığı tartışmasız olup, hayatın olağan akışına ve genel kabule göre matbu olarak banka tarafından düzenlenen bu belgelerin aksi banka tarafından ispatlanmadığı sürece tüketici ile müzakere edilmediği kanaatine varılması gerektiği, bu nedenle o an konut kredisini almak isteyen tüketicinin, krediyi ödediğinde ipoteğin kaldırılacağı düşüncesiyle sözleşme kapsamını ayrıntılı değerlendiremeyeceği, burada bilgilendirme sorumluluğun tüketicinin şartlarını ağırlaştıran bankaya ait olduğu, bu bilgilendirmenin yapıldığına dair mahkemece kanaate varılamadığı, ipotek belgesindeki 1 ... maddenin ağır sonuç taşıması nedeniyle haksız şart teşkil edeceği ve kanuna göre sözleşmenin tamamını etkilememesi durumunda yalnız haksız şartın geçersiz sayılacağı, tüketici kredisi ödendikten sonra bankaya ipoteğin...

            DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; çekilen kredi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekki taleplerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece, menfi tespit talebinin hukuki yarar bulunmaması ve ipoteğin fekki talebinin ise aktif dava ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

            UYAP Entegrasyonu