Konut İnş.San.Dış Tic.Ltd.Şti.’nden 12.12.2007 tarihinde satın aldığı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine tesis edilen 1.derecede 600.000 TL bedelli üst sınır (teminat) ipoteği bulunduğunu, taşınmazın ipotekli olarak satın alındığını, banka ile görüşülüp borç ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek davalı lehine konulan 600.000 TL tutarındaki ipoteğin bedelin tamamen ödenmiş olması nedeniyle terkinine, ipoteğin fekki amacıyla davalı bankaya ödenen 300.000 TL dışında ipotekle teminat altına alınan başka borç var ise bunun tespiti ile borcun tarafımızdan ödenmesi (mahkeme veznesine yatırılması) karşısında ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Tüketici Mahkemesinin 2017/511 Esas, 2018/441 Karar sayılı ve 18/12/2018 tarihli kararı ile; "Söz konusu taşınmazın 08/11/2013 tarihinde ipotekli olarak T1'ye satıldığı, bu tarihten sonra konut kredisinin tüm borçlarının 11/08/2014 tarihinde kapatıldığı bu hususun ihtilaflı olmadığı , borç bitiminden sonra bankaya ipoteğin fekki için başvurulup olumsuz sonuç alındığı, bunun üzerine ipoteğin kaldırılması için mahkememizde dava açıldığı, dava devam ederken söz konusu taşınmazın Gülhan Tatlı'ya ipotekli olarak devredildiği, Gülhan Tatlının davaya dahil edildiği, taşınmaz üzerinde malik sıfatı kalmayan T1'nin aktif husumetinin kalmadığı anlaşıldığından davanın T1 yönünden reddinin gerektiği, Gülhan tatlı yönünden devam eden davanın yine yukarıda açıklanan nedenle haksız şarta bağlı olarak tüm borcu ödenmiş konut kredisi için konulan ipoteğin fekkinin gerektiği, Gülhan Tatlı'ya karşı davalı banka tarafından, maliki olduğu dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin paraya çevrilmesi için Ankara...
KARAR Davacı, davalı bankadan 2006 yılı Eylül ayında konut kredisi kullandığını, kullandırılan kredinin 2 kez yapılandırıldığını, ilgili kredinin öngörülen süreden daha kısa sürede ödendiğini, kredi kullandırımı sırasında kredi ile aldığı bağımsız bölüm üzerine ipotek konulduğunu, borç tamamen ödendiği ve sözlü olarak talep ettiği halde davalı bankanın bağımsız bölüm üzerindeki ipoteği kaldırmadığını ileri sürerek taşınmazı üzerindeki ipotek şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava dilekçesi ile davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı bankadan 47.000,00 TL konut kredisi kullandığını, kredi borcunun ödenmesine rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılması istemiyle eldeki davayı açmış; davalı tarafından verilen cevap dilekçesi ile davanın kabul edildiği bildirilmiştir....
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; dosyada mevcut konut kredisi ve teminat sözleşmesinin 2. Maddesi gereğince, bu konut kredisi dışında kalan diğer borçlar yüzünden davacıların herhangi bir sorumluluğunun olmadığı, taşınmazın ipotek ile satın alındığı ve davacıların sorumluluğunun sadece konut kredisine ilişkin olduğu nedenle talep ettikleri bedelin buna ilişkin olmadığı anlaşıldığından ve söz konusu ödenen bedelin şirket tarafından ödendiğinden davacılardan ...'ın aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçeleriyle davacı ... yönünden davanın aktif husumet nedeniyle reddine; davacı şirket yönünden davanın kabulü ile 41.202 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı şirkete ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Somut davada, İpoteğe ilişkin resmi senet incelenmesinde "...akdedilen/akdedilecek Konut Finansmanı Sözleşmesi'ne istinaden Türk Ekonomi Bankası A.Ş. tarafından açılmış veya açılacak Konut Kredisi Finansmanı Kredisinden doğmuş veya doğacak borçlar ve/veya borçlarını ile ... doğan her türlü kredi borcu ve masrafların ... teminatını teşkil etmek üzere ... ipotek tesisini kabul ve talep ediyorum/ediyoruz." şeklinde belirtildiği görülmekle ,şikayete konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin konut kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu açıktır. Yukarıda açıklanan sebeplerle ilk derece mahkemesince meskeniyet şikayetinin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsiz olduğundan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Somut davada, İpoteğe ilişkin resmi senet incelenmesinde "...akdedilen/akdedilecek Konut Finansmanı Sözleşmesi'ne istinaden Türk Ekonomi Bankası A.Ş. tarafından açılmış veya açılacak Konut Kredisi Finansmanı Kredisinden doğmuş veya doğacak borçlar ve/veya borçlarını ile ... doğan her türlü kredi borcu ve masrafların ... teminatını teşkil etmek üzere ... ipotek tesisini kabul ve talep ediyorum/ediyoruz." şeklinde belirtildiği görülmekle ,şikayete konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin konut kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu açıktır. Yukarıda açıklanan sebeplerle ilk derece mahkemesince meskeniyet şikayetinin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsiz olduğundan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; davacı ve müteveffa eş Coşkun Altuğ'un 19/07/2012 tarihinde evlendikleri, Coşkun Altuğ'un 14/03/2016 tarihinde vefat ettiği, "Ankara İli Sincan İlçesi Maraşal Çakmak Mahallesi 41 ada 17 parsel 1. kat 6 no'lu bağımsız bölüm" sayılı taşınmazın müteveffa eş Coşkun Altuğ tarafından 05/11/2015 tarihinde satış yolu ile edinildiği, taşınmazın tapu kaydı üzerine davalı Türkiye Garanti Bankası lehine 05/11/2015 tarihli 151.905,00 TL bedelli, 37222 yevmiye no'lu ipoteğin konulduğu, satış ve ipotek işleminin aynı resmi senette yapıldığı, 05/11/2015 tarihli konut finansmanı sözleşmesi ve sözleşmenin eki ile ayrılmaz parçası olan kredi sözleşmesi tahtında ipotek tesis işlemi yapıldığı, bu itibarla dava konusu ipoteğin, taşınmazın edinilmesinde kullanılan konut kredisi nedeniyle tescil edildiği anlaşılmıştır....
Sözleşmenin 17.maddesinde sözleşme dışında hangi nedenle doğmuş olursa olsun her türlü banka alacağı da teminat altına alındığından ipoteğin bankanın yuva kredisi alacağı ile sınırlı olduğu düşünülemez. Bilirkişice bankanın yuva kredisi alacağının ödendiği saptanmış olmasına rağmen ipotek borçlusunun bankaya kredi kartından kaynaklanan borcu kaldığı ortaya çıkartıldığından dava dışı kişinin bankaya olan tüm borçları kapatılmadan ipoteğin terkini olanaksızdır. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, taşınmazın ipotek akit tablosunda davalıdan alınan 100.000 TL bedelli konut kredisi karşılığında taşınmaz üzerinde aynı bedelli ipotek tesis edildiği, tarafların açıklamalarına göre davacı ve davalı arasında konut kredisi kullandırılmasına ticari ilişkinin bulunmadığı, ipoteğin gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya 100.000 TL ipotek bedeli kadar borçlu olmadığının tespitine ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu ipoteğe ilişkin 16.07.2009 tarih ve 8370 yevmiye nolu resmi senette ipoteğin, davacının davalı şirketten aldığı 100.000 TL bedel müvekkilinde konut kredisi için tesis edildiği belirtilmiştir. Böylece ipotek resmi senedinde davacının davalıdan 100.000 TL aldığı kendi imzası ile tasdik edilmiş olduğuna göre davacı, bu ipotek nedeniyle davalıdan bu miktar bir parayı almadığını ya da alıp da geri ödediğini yazılı delillerle kanıtlamak zorundadır....
in konut satın almak için davalı bankadan konut kredisi kullandığı, bu krediyle satın aldığı konut üzerine konut kredisinin teminatı olarak ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, üzerinde ipotek bulunan konutu dava dışı ... satın aldıktan sonra konut kredisinin kalan borcunu ödemiş ve daha sonra konut üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı banka bu ipoteğin sadece konut kredisinin teminatı olarak alınmadığını, konut sahibi ...'in bankanın kredi sözleşmelerindeki kefaletlerinin de teminatı olarak alındığını belirterek, ipoteğin kaldırılmasını kabul etmemiş ve dava dışı ...'in , banka müşterisi ... Tekstil Şirketi arasında ile banka arasında imzalanan 23.10.2010 tarihli genel kredi sözleşmesinin kefili olduğunu belirtmiştir. Genel kredi sözleşmesinin 61 ve 69. maddeleri ile ...'in 30.04.2010 tarihli ipotek tesciline ilişkin akit tablosunun incelenmesinde ipoteğin, ipotek veren ...'...