Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıba dayalı ipoteğin fekki istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde, 10. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, aynı Yasa'ya 21.02.2007 tarihli 5582 sayılı Yasa'nın 24. maddesi ile eklenen 10/B maddesinde; "Konut Finansmanı sözleşmeleri" de bu yasa kapsamında değerlendirilerek, konut finansmanı sözleşmelerinin düzenlenme koşulları, borçlunun temerrüdü durumunda finansman sağlayan bankanın yükümlülükleri, borcun muaccel kılınabilmesinin ve muacceliyet uyarısının koşulları gibi hususlar özel olarak ve ayrıca düzenlenmiştir....

    Genel Müdürlüğü lehine konut finansmanı kapsamında kredi tesisini konu alan diğer sözleşmeler ve anılan sözleşmelerin eki ve ayrılmaz parçası olan kredi sözleşmesi, kredi kartı dahil her türlü tüketici sözleşmeleri ile açılmış ve açılacak kredilerden doğan borçlar da kapsama alınmak suretiyle iradi ipotek konulduğu, bu suretle taşınmaz üzerindeki ipoteğin iradi ipotek olduğu iradi ipotek kurulması halinde meskeniyet şikayetinden rucü etmiş sayılacağı belirlenmekle, davacının meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının olmadığı görülmekle davanın reddine..." dair karar verildiği görülmüştür....

    Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Bu kapsamda yapılan incelemede, davanın kullanılan konut kredisi sebebiyle banka lehine koyulan ipoteğin fekki ve meydana gelen zararın karşılanmasına yönelik alacak davası olduğu anlaşılmıştır. Temel ilişkinin Tüketici Kanununda düzenlenen konut kredisinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacının ticari ve mesleki amaçla hareket etmediği, kullanılan kredinin konur kredisi olması nedeniyle davacının tüketici sıfatı bulunduğu ve taraflar arasındaki ilişkinin de tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İpoteğin Kaldırılması (Fekki) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça önceki malik tarafından konut kredisi kullanmak amacıyla konulan ipoteğin kaldırılması talebiyle ipoteğin fekki davasının açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı tarafça kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Benzer bir olayda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi; "Somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın konut kredi sözleşmesi nedeniyle konulan ipoteğin kaldırılması isteğinden kaynaklandığı,bu durumda taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....

    Hukuk Dairesi tarafından dava konusu ipoteğin karz ipoteği olarak nitelendirildiği görülmüş ise de, dosyada bulunan kredi sözleşmesi ve ipotek akit tablosu incelendiğinde; ipoteğin dava dışı Köprü İnşaat unvanlı şirketin davalı bankadan kullandığı genel kredi sözleşmesine teminat olarak verildiği, sözleşmede bunun açıkça ifade edildiği görülmekle, ipoteğin genel kredinin teminatı olarak tesis edildiği kabul edilmiştir. Genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nun 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğundan bu sözleşmeleri teminen tesis edilen ipotek işlemlerinin de anılan yasa hükmü kapsamında ticari dava olduğunun kabulü gerekir. Uyuşmazlık her ne kadar borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali ve ipoteğin fekki istemiyle açılmışsa da temel ilişki genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığından TTK'nın 4.maddesi uyarınca ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme ticaret mahkemesidir....

    Şti. tarafından açılan ipoteğin fekki davasının reddine, davacı ... tarafından açılan ipoteğin fekki davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacılardan ... ipoteğin terkini ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, diğer davacı ...Ltd. Şti. borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkemece talep gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, menfi tespit konusunda davası bulunmayan ...'in talebinin reddine, ipoteğin fekki talebi bulunmayan ...Ltd. Şti.'nin ipoteğin fekki davasının reddine karar verilmesi 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesine aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

      Şti. arasında akdedilen kredi sözleşmesinin kefili ve ipotek borçlusu olduğunu, müvekkilinin ipotek veren kefil sıfatıyla imzalamış olduğu ilk kredi sözleşmesinden doğan borcun sona erdiğini, lehine ipotek verilen asıl borçlu şirketin dava dışı 3. kişiye kullandırılan bireysel kredi sözleşmesine kefil olduğunu, borçluların bu kredi sözleşmesinden doğan borçlarını yerine getirmediğinden davalı bankanın müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine giriştiğini, müvekkilinin sonraki kredi sözleşmelerinden doğan borçtan sorumlu tutulmayacağını ileri sürerek icra takibinin müvekkili bakımından iptaline, ipoteğin fekkine ve davalı bankanın alacak miktarının % 40' ı oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişitir....

        maliki olduğu taşınmaz hakkında tasarrufta bulunmasını engellemesi nedeniyle işgal niteliği taşımakta olduğunu, İpoteğin fekki hususunda davalı bankaya Zeytinburnu 1....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Dava, dava dışı kredi borçlularının davalı banka ile akdetmiş olduğu Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullanacağı kredilerin teminatı amacıyla tesis edilmiş ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, tapu kayıtları,ihtarnameler, kredi sözleşmesi, ve tüm dosya kapsamına binaen; söz konusu davada, dava dışı ... Tic. Ltd. Şti. -... -... Dış Tic. Ltd. Şti.’nin davalı banka ... Bankası A.Ş. Güneşli Şubesi nezdinde kullanmış oldukları kredi/kredilerin teminatını teşkil etmek üzere, üçüncü şahıs olarak ipotek verildiği görünen davacı ...'...

          UYAP Entegrasyonu