"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.04.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle tazminat, ikinci kademede eski hale getirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının davalı tarafa yükletilmesine, 27.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 25.01.2016 gün ve 2015/13851 Esas, 2016/837 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi ve eski hale getirme isteğine ilişkindir. Davacı, sınır komşusu olan davalının taşınmazında kazı ve tesviye çalışması yapmak suretiyle taşınmazlar arasında kot farkı oluşmasına neden olduğunu, bu nedenle toprak kayması ve göçükler meydana geldiğini, taşınmazına elatmanın önlenmesi ile tüm olumsuzluklar giderilecek şekilde eski hale getirilmesini talep etmiştir....
a-Davacı, taşınmazına komşu dere yatağının, davalı şirket tarafından yapılan çalışma sırasında yönünün değiştirildiğini ve dere yatağından gelen sel sularının aktarılmasını sağlayan menfezin davalı şirket tarafından kapatıldığını, taşınmazının kullanılamaz hale geldiğini belirterek, ecrimisil ve eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporları doğrultusunda istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda davacının talep edebileceği tazminat miktarı taşınmazın eski hale getirilmesi nedeniyle hesaplanacak zarar miktarı kadardır. Haksız fiildeki tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli istenebilir. Dava konusu olayda, taşınmazın fiziki yapısına zarar verilmiştir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.”...
Davacılar vekili 26.05.2016 tarihli karar duruşmasında (5.celsede) "biz her ne kadar ıslah dilekçemizde eski hale getirme bedelini tazminat olarak talep etmiş isek de dava dilekçemizdeki gibi eski hale getirme bedelinin tespitini istiyoruz, elatmanın önlenmesi ve ağaç bedellerinin tazminini istiyoruz" şeklinde açıklamada bulunmuştur....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi; elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasındaki illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Şu husus hemen belirtilmelidir ki, asıl olan, davacının mülkiyet hakkının korunması ve zararına sebebiyet veren durumun ortadan kaldırılmasıdır. Davacının katlanılabilme sınırlarını aşan bir zararı varsa, buna son vermek için davalının yapması gereken masraf davacının zararından daha fazla olsa bile, elatmanın önlenmesine ve eski hale getirmeye karar verilmelidir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.”...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.03.2014 gününde verilen dilekçe ile eski hale getirme olmadığı takdirde tazminat talebi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 27.02.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili davacıların ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, eski hale getirme bedeli istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava konusu mecurun davalı kiracı tarafından tahliye edildikten sonra kiralanana verilen hasar ve eski hale getirme bedelinin mahkeme aracılığıyla tespit ettirildiğini belirterek bilirkişi raporunda taşınmazın sözleşmede yazılı olduğu üzere teslime hazır hale getirilmesi bedelinin 123.036 TL olduğunu belirterek bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Hukuk Dairesinin 2016/11140 esas 2018/7026 karar sayılı 15/11/2018 tarihli içtihadı "Tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli istenebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın olay tarihindeki gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın eski hale getirilmesi için gerekli bedel hesaplanmış ise de, zarar gören alanın olay tarihindeki değeri hakkında herhangi bir inceleme ve belirleme yapılmadığı anlaşılmaktadır....