"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.04.2014 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı .. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/03/2012 gününde verilen dilekçe ile 6831 sayılı Kanuna aykırılık nedeni ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair karar verilmiş, davalının eski haline getirme talebine verilen 08/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, 6831 sayılı Kanuna aykırılık nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; davalı temyiz süresini kaçırdığını belirterek eski hale getirme talebinde bulunmuştur. Davalı eski hale getirme dilekçesinde, temyiz nedenlerini açıklamaksızın karar tebliğinin kendisine yapılmadığını, tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'na aykırı olduğunu belirterek eski hale getirme talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Somut olayda; davacıya ait taşınmazda herhangi bir ürün veya ağaç ekili olmadığı, boş vaziyette bulunduğu mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının oluşmuş bir zararı olmadığından eldeki davayı açmakta hukuki menfaati bulunmamaktadır. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Davacı, adına kayıtlı taşınmazdan davalının izinsiz aldığı stabilize malzemesi nedeniyle taşınmaza zarar verildiğini, davalıya zararı giderip eski hale getirmesi için çekilen ihtarın da sonuçsuz kaldığını belirterek, verilen zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazdan sadece 2008 yılında malzeme alındığını, o tarihte davacının malik olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmaza davalının malzeme alarak zarar verdiği gerekçesiyle, alınan bilirkişi raporları da değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dairemiz yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi ve bu durumda ise taşınmazın tapusunun halen davacının üzerinde kalmaya devam edeceği de gözetilerek, belirlenen tazminat tutarından dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Yasası'nın 43. maddesi uyarınca uygun bir indirim yapılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen eski hale getirme, ecrimisil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmadan kaynaklanan eski hale getirme, tazminat ve ecrimisil isteklerine ilişkindir....
Bu durumda el atılan taşınmaz bedelinin 4.607,00-TL. olacağı ve bu değer hesaplanan eski hale getirme bedelinden yüksek olduğundan, eski hale getirme bedeline hükmedilmesinde temyiz edenin sıfatına göre bir isabetsizlik görülmemiştir....
HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ] "İçtihat Metni" Davacılar, 1266 ve 1267 parsellerin maliki bulunduklarını, davalıların maliki oldukları 1268 parsel içinden geçen kadim arkı kapatarak yağmur sularının tahliyesini engellediklerini, yağmur sularının başkaca tahliye imkanının bulunmadığından ekili mahsullerinin zarar göreceğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesine ve eski hale getirilmesine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, kadim su arkının söz konusu olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, keşif sonrası alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteklerine ilişkindir....
Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairenin yerleşik uygulamalarına göre eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda her ne kadar eski hale getirme bedeli 300.000TL olarak hesaplanmış ise de tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise Yargıtay 4....
yapılan yol inşasının durdurulduğunu, ancak taşınmazlarda yol yapıldığı ve harfiyat döküldüğünden müvekkilinin taşınmazı kullanamadığını, mağdur olduğunu, taşınmazın bu hali ile kullanılması mümkün olmadığını, tasarruf hakkının engellendiğini, herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadan haksız ve hukuka aykırı olarak taşınmaza müdahele edildiğini, ancak daha sonra yol inşaatı durdurulduğu halde taşınmazın eski hale getirilmediğini, davacının taşınmazı kullanımının engellendiğini, izah edilen nedenlerle öncelikle bahse konu taşınmazların eski hale getirilmesini ve eski hale getirme masraflarının bilirkişiye hesaplattırılarak karşı tarafa yükletilmesini, eski hale getirme bedelinin zemin değerinin aşması halinde haksız ve kamulaştırmaksızın el atılan arsa için 6.000- TL, müvekkilinin uzun süredir taşınmazın üzerinde tasarrufta bulunması engellendiğinden geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedeli olarak 2.000,00 TL tazminat olmak üzere toplamda 8.000,00 TL tazminata el atma tarihinden itibaren...
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 22/10/2014 NUMARASI : 2013/420-2014/383 Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.08.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 16.06.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Av. E.. Ü.. ile karşı taraftan davacı vekili Av. B... Ş... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi tazminat isteğine ilişkindir....