Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyizinde, dava konusu taşınmazın tarım arazisi olmadığını, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında taşınmazların güney cephesinde yer alan yolun hafriyat çalışmalarının yapıldığını ve yaklaşık yol seviyesi oluşturulduğunu, taşınmazlar eski hale getirilirse yapı yapılmak istendiğinde kot farkından dolayı tekrar toprak alınması gerekeceğini, taşınmazdan toprak alınmış olmasının davacıları ileride meydana gelecek hafriyat masrafından kısmen kurtardığını, davacıların zarara uğramadığını ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, eski hale getirme, aksi halde eski hale getirme bedeline ilişkin tazminat istemine ilişkindir. 2....

    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında taşınmazın eski hale getirilmesi için gerekli bedel ile üretim yapılamaması sebebiyle uğranılan gelir kaybı hesaplanmış ise de, zarar gören alanın değeri hakkında herhangi bir inceleme ve belirleme yapılmamıştır. Tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi cerçevesinde eski hale getirme bedeli ve gelir kaybı istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Mahkemece dava konusu taşınmazın, alınan bilirkişi raporlarına göre hesaplanan eski hale getirme bedeli ile gelir kaybına hükmedilmiş, zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değeri belirlenmemiştir....

    Maddesinde öngörülen süre içerisinde sunduğu 01.11.2021 günlü dilekçe ve eki istirahat raporuyla 19.10.2021 tarihli duruşmaya HMK'nın 95. madde hükmü kapsamında isteği dışında katılamaması nedeniyle eski hale getirme talebinde bulunduğu, anılan 01.11.2021 günlü dilekçe eski hale getirme istemi olarak değerlendirilerek, sağlık raporunun geçerliliği denetlenerek bu istem hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Söz konusu eski hale getirme talebinin değerlendirilerek kabulü halinde yargılamaya devam edilmesi gerekirken, eski hale getirme talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. HMK'nın 355....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.01.2004 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve maddi tazminat ve karşılık davada elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, karşılık davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 20.09.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışların giderilmesi, manevi tazminat ve eski hale getirme istemleri ile açılmıştır....

      Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.”...

      İlk derece mahkemesince; anılan bu ictihadi ilkelere aykırı olarak, taşınmazın el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masrafları yöntemince denetime elverişli olarak belirlenmediği gibi, el atma bedeli eski hale getirme masraflarından daha yüksek olduğu halde, el atmanın önlenmesi ile eski hale getirme masraflarına hükmedilmesi gerekirken, taşınmazın tamamına yönelik el atma bedeline hükmedilmesi doğru olmamıştır....

      Davacılar vekili müvekkillerine ait taşınmazların 01.09.2008 başlangıç tarihli sözleşmeler ile davalı şirkete kiraya verildiğini, davalı şirketin kiralananda kullanma amacına uygun bir takım tadilatlar yaptığını, sözleşmede yapılan tadilatların kira süresi sonunda eski hale getirileceğinin kararlaştırıldığını, davalının kiralananı tahliye ettiğini, yaptırılan tespitte mecurun eski hale getirilmeyip, eski hale getirme maliyetinin 27.726 TL olarak hesaplandığını belirterek fazlaya ilişkin hakkı saklı olmak üzere, taşınmazın projeye uygun olarak eski hale getirilmesi aksi takdirde 27.726 TL eski hale getirme bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı vekili ise; taşınmazın dershane olarak işletilmek üzere kiralandığını ve davacıların taşınmazı satın alırken taşınmazın şimdiki durumunu bilerek satın aldıklarını yeni bir tadilat yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece müteselsil kefil davalı A.....

        Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

          Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ESKİ HALE GETİRME, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 145 ada 11 parsel sayılı taşınmazına, komşu davalının kanal açmak suretiyle müdahale ettiğini, ayrıca açılan kanal nedeniyle toprağının kaydığını ve ağaçlarının zarar gördüğünü ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat isteklerinde bulunmuştur. Davalı, davacının taşınmazından akan sulardan zarar gördüğü için kendi taşınmazına kanal açtığını, dava konusu taşınmaza müdahalesinin ve vermiş olduğu bir zararın bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu