Sayfasında 22.09.2006 tarihinde 134/2 Blok 8 numaralı daireye 71 numaralı ortaklık senedi ile 29.09.2006 tarih ve 36 numaralı karar ile ortaklığa kayıt edildiğini,. ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 134/2 Blok 8 Numaralı bağımsız bölüm müvekkile isabet ettiğini, Noter çekilişi sonrasında kooperatif üyelerine ferdileşme işlemi sonrasında tapuların devrinin yapılacağı kooperatifçe ilan edildiğini, müvekkilinin de haklı olarak ferdileşme işlemini ve tapu devrinin kendisine yapılması beklentisine girdiğini, uzun süre beklemenin ardından tapu devri yapılmaması üzerine müvekkilinin, davalı kooperatif ile iletişime geçtiğini; ancak davalı kooperatif müvekkilini oyalamaya devam etttiğini, bu esnada tapu müdürlüğüne giden müvekkilinin, yaptığı araştırma neticesinde kendisine devri gereken bağımsız bölümün kendisinden habersiz olarak üçüncü kişilere satıldığını ve satış işleminin birkaç kez tekrarlandığını öğrendiğini müvekkil ifade edildiğini, davalının, ... 3....
Çekişme konusu A Blok 12 numaralı bağımsız bölüm konut niteliğindedir. İddia biçimine göre, dava dışı arsa sahibi ile ... İnşaat Ticaret Ltd. Şti. ve ... İnşaat Ltd. Şti. arasında 03.05.1999 tarihli arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi mevcuttur. Davacı arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yüklenici şirketlere bırakılması kararlaştırılan A Blok 12 numaralı bağımsız bölümü 31.01.2000 tarihli temlik sözleşmesi ile satın almıştır. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi ( c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir....
nin kendi yetkilendirdiği yüklenicilerin, bağımsız bölüm alıcıları ile adi yazılı şekilde satım sözleşmeleri yaptığını, bu sözleşmelere dayalı olarak müşteri konumundaki 3. şahıslardan para toplandığını bilmemesi olağan görülmemiştir. Bağımsız bölüm satılıp parası da müşteri tarafından bütünüyle ödenmiş olmasına rağmen kendi yetkilendirdiği yüklenicinin söz konusu satış bedelini .......'ye intikal ettirmediği durumlarda bağımsız bölüm satış sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapılmış olması sebebiyle geçersiz olduğunu iddia etmesi, hakkın kötüye kullanılması anlamına gelecektir. Davacının durumundaki müşterilere karşı ....... nin temsilcisi sıfatıyla hareket eden yüklenici şirketlerin ....... ile olan iç ilişkilerinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini müşterilerin bilmesi beklenemez. O halde sorunun çözümünde yukarıda açıklanan İBBK doğrultusunda harici satışın geçerli kabul edilmesi ve ödeme ile teslim olgularının araştırılması gerekir....
Birleştirilen Finike Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/278 Esas numaralı dosyasında da, davacı ..., 1 parsel sayılı taşınmazda yüklenici davalı ...’un inşa ettiği ilk projede 2 numaralı bağımsız bölüm olarak görünen, tadil edilen projede ise 4 numaralı bağımsız bölümün eklentisi olarak gösterilen dükkanı davalı ... vekili davalı yüklenici ...’dan satın aldığını ileri sürerek, 4 numaralı bağımsız bölüm meskenin eklentisi olarak belirtilen işyerinin tapuya bağımsız bölüm olarak işlenerek, adına tescilini; 04.10.2006 havale günlü ıslah dilekçesi ile tazminat hakkı saklı kalmak üzere 4 numaralı bağımsız bölümün 2 numaralı eklentisinin arsa payı oranında adına tescilini, 03.06.2008 günlü duruşmada da tescil istemi kabul edilmediği takdirde taşınmaz bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların bağımsız bölüm olarak tapuya tescilinin olanaklı bulunmadığı ve bir davada birden fazla ıslah yapılamayacağı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir....
AŞ' in iflasının kaldırılması ve şirkete ait Didima Otelin faaliyete geçirilmesi konusunda 12/06/2002, 30/08/2002, 06/01/2003 ve 09/01/2003 tarihli protokoller yapıldığını, bu protokollere göre davalının İstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, Kocasinan, 11 pafta, 2163 parselde kayıtlı, 5 nolu bağımsız bölüm taşınmazı ile 3 nolu bağımsız bölüm taşınmazı davacıya mülkiyetinin geçirilmesinin kararlaştırıldığını, bu protokollere göre davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2003/756 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu davada söz konusu taşınmazların davacıya devirlerinin gerektiğinin hüküm altına alınmasına rağmen devredilmediğini, bu sebeplerle taşınmazların tapu kayıtların iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline, taşınmazların 3.kişilere devredildiğinden taşınmazların bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş....
- K A R A R - Asıl davada davacı karşı davada davalı vekili, taraflar arasında ........2002 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkili yüklenicinin edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen arsa sahibinin ... nolu bağımsız bölüm mülkiyetinin tamamının kendisine ait olduğunu iddia ettiğini ancak bu dairenin yarı hissesinin müvekkiline ait olması gerektiğini ileri sürerek ... nolu bağımsız bölümün .../... hissesinin mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunun tespiti ya da değerinin müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir....
Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yükleniciye ödenecek bedel, üzerine inşaat yapılan arsadaki bağımsız bölüm veya bölümlerin sözleşmede devri kararlaştırılan tapularıdır. Aksine sözleşme yoksa, BK.m.364 uyarınca tapu devri ancak eserin teslimi halinde talep edilebilir. Ne var ki, inşaat yapım işleri önemli ölçüde finans kaynağını gerektirmektedir. Uygulamada “yap-sat” modeli olarak bilinen bir sistemle, yüklenici daha işin başında kurduğu kat irtifakı sayesinde kendisine düşen bağımsız bölüm tapularını üçüncü kişilere devretmekte veya arsa sahibinden üzerine devrini sağladığı tapuları yine üçüncü kişilere temlik ederek finans temin edip, inşaat işini yürütmektedir. Hiç şüphesiz, yüklenicinin gerek temlik yoluyla yaptığı işlemin, gerekse tapudan yaptığı satış işleminin kaynağı arsa sahibi ile olan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesidir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/222 E. - 2003/961 K. sayılı ilamının kesinleşmesinin ardından icra dairesince infaz edilmediği, davalının usulünce uyarılmadığı ve bağımsız bölümün devri konusunda dava açmak için kat malikleri kurulunca da bir karar alınmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; KMK'nın 25. maddesi gereğince davalıya ait bağımsız bölümün dava tarihindeki bedelin kendisine ödenmek kaydıyla diğer kat maliklerine arsa payları oranında devri istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; 15.12.2013 tarihli kat malikleri kurul toplantısında "6 nolu kat maliki ve ailesinin ortak hayatı diğer kat malikleri için çekilmez hale getirmesi nedeniyle KMK'nın 25. maddesi gereğince 6 nolu bağımsız bölüm ün arsa payı oranında diğer kat maliklerine devri için dava açılmasına , dava açmak için de 8 nolu bağımsız bölüm maliki ...’a yetki verilmesine" karar verilmiş olduğu tespit edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.7.2004 gününde verilen dilekçe ile kat mülkiyetinin terkini ve cebri tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.4.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ... İli merkez ilçe ... Mahallesi 170 ada 8 parselde kurulan kat mülkiyetinin terkini ile yapının 2, 3, 4. katları ve teras katın kat mülkiyeti kurularak bunların ve bodrum kattaki 70 m2 lik kalorifer dairesinin 21.5.1997 tarihli satış vaadi sözleşmesi uyarınca davacı şirket adına bağımsız bölüm niteliği ile tescili talebiyle açılmıştır. Mahkemece dava reddedilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir....
Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin tarafı olan yüklenici yukardan beri sayılan edimleri yerine getirdiğinde arsa sahibine karşı kazandığı kişisel hak sebebiyle arsa payı veya bağımsız bölüm tapusunun devrini ondan isteyebileceği gibi Borçlar Kanununun 162 ve devamı maddelerine dayanarak kişisel hakkını arsa sahibinin onamı gerekmeksizin üçüncü kişilere yazılı olmak koşuluyla devir ve temlik edebilir. Yüklenicinin kişisel hakkını temellük eden üçüncü kişi de bu hakkı yüklenicinin halefi olarak arsa sahibine karşı ileri sürme olanağına sahiptir. Yükleniciden temellük edilen kişisel hakkın dava edilerek arsa sahibine karşı ileri sürülmesi halinde mahkemece, tüm bu yönler üzerinde durulmalı, yüklenici, üçüncü kişi davacıya ancak hak kazandığını devir ve temlik edebileceğinden bu husus duraksamaksızın saptanmalıdır....