Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sürelere uyulmadığından işin sözleşmede kararlaştırılan periyotlara uygun teslim edilemeyeceği, gecikmeler nedeniyle cezai şart ve gecikme tazminatının uygulanacağı, iş programına bağlı kalarak gerekli tedbirlerin alınmasını ve şirket ile paylaşılmasını aksi halde sözleşmenin fesih edileceği, --- tarihinden itibaren bundan önce tahakkuk etmiş ve bundan sonra da tahakkuk edecek bilcümle gecikme tazminatı cezai şartın ilk hak edişten başlamak üzere, her hak edişten kesilmeye başlanacağı” belirtildiği,--- tarihinde davacı şirket çalışanı---tarafından davalı şirket sahibi, yetkilisi -- ---- gönderildiği, ---- firmasının çalışan sayısını artırması gerektiği, mailde belirtilen işlerin belirtilen tarihte gerçekleşmemesi halinde çok ciddi cezalarla karşılaşılacağı sözleşmeden kaynaklı hakları saklı tuttuklarını ------ tarihinde davacı tarafından davalıya gönderilen ---- tarihli sözleşmedeki yükümlülüklerin yerine getirilmediği. gecikme nedeniyle dava dışı şirket ile---- nolu ihtarname gönderildiği...

    Mahkemece bilirkişi raporuna göre, yapılan ödemeler sonrasında davacının davalıdan 28/06/2013 vadeli birinci krediden kaynaklı 29.740,28 TL, 24/06/2013 vadeli ikinci krediden kaynaklı 55.020,33 TL, 08/07/2013 vadeli üçüncü krediden kaynaklı 11.302,70 TL tutarında olmak üzere toplam 96.063,31 TL asıl alacak ve 630,71 TL işlemiş faiz tutarında alacaklı olduğu, her ne kadar bilirkişi tarafından 96.063,31 TL anaparanın işlemiş gecikme cezaları ve gider vergisi ile birlikte toplam alacağın 104.892,90 TL'ye baliğ olduğu belirtilmiş ise de, davacı tarafça gecikme cezası olarak 630,71 TL talep edildiğinden taleple bağlılık kuralı gereğince gecikme cezası miktarı olarak 630,71 TL'ye hükmedilmek sureti ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      Maddesine göre fesih durumunda zarar ve tazminat isteme hakkının saklı tutulduğunu, bu nedenle temerrüt tarihi ile fesih tarihi arasındaki 45 günlük gecikme tazminatının davacıya verilmesi gerektiği, aldırılan 06/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda işin süresinde teslim edilemediği ve bir eksik iş olduğu, eksik kalan iş tutarının 44.867,00.-TL olduğu, davalıdan kaynaklı gecikme sonucunda direk bir zararın oluşmadığının tespit edildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, 44.867,00TL imal edilmeyen işlerin bedeli ve 44.000,00TL gecikme tazminatı olmak üzere toplam 88.867,00TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin saklı tutulmasına, kişilere yaptırılmış olduğu iş bedeli ile ayıplı iş bedeli yönündeki taleplerin ayrı ayrı reddine karar vermiş, iş bu karar her iki taraf vekilince istinaf dilekçelerinde yazılı gerekçelerle ayrı ayrı istinaf edilmiştir. HMK'nun 355....

        için vadesinde ödenmeyen aidat ve diğer ek ödeme borçlarına uygulanması gereken gecikme faizi oranlarının azami aylık %1,5 olacağı, davacı tarafın davalıdan talep edebileceği gecikme faizinin 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve buna göre 26/11/2013 tarihinden sonra ki aidat alacaklarından kaynaklanan gecikme faizini talep edebilecekleri, bu durumda 26/11/2016 - 29/02/2016 döneminde vadesinden sonraki tarihlerde yapılan ödemeler yönünden gecikme faizi uygulanması gerektiği, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre belirlenen süre içinde toplam 592,50 TL gecikme faizinin oluştuğunun kabulü gerektiği, davalının bu bedelden sorumlu olduğu ve itirazında bu bedel kadar haksız olduğu ve itirazının kısmen iptaline karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır....

          banka kaynağından ödendiği görüldüğünden bankanın bu çeke ilişkin olarak 13.07.2020 tarihinden itibaren yıllık % 20,40 gecikme tazminatı ve % 5 gider vergisini talep hakkına sahip olduğu , nakde dönüşmeyen 2 adet çek yönünden bankanın depo talebinde bulunamayacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir....

            Tic.ve San.A.Ş., davanın 27/08/2019 tarihinde açılan taraflar arasındaki 22/05/2013 tarihli ....Noterliğinin ... yevmiye sayılı Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnş.Yapım Sözleşmesi gereği davacı yana vaadedilen taşınmazların geç tesliminden kaynaklı gecikme tazminatı talebi olduğu, dosyanın derdest olup duruşmasının 14/12/2021 tarihine atılı bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca "(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 07.04.2006 tarihli mobil beton santrali imâlinden kaynaklı gecikme tazminatı ve fazla ödemenin iadesi istemiyle yapılan icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki aidat alacağından kaynaklı itirazın iptali davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; kapatılan 18. Hukuk Dairesinin 18.01.2016 gün 2015/21511 E. - 2016/604 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili; aidat alacağından kaynaklı başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, % 40 icra inkar tazminatına ve % 5 gecikme faizine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalının temyizi üzerine kapatılan 18. Hukuk Dairesince onanmış, davalı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

                  Bu durumda gecikme tazminatı hesaplanırken gecikme dönemine ilişkin ilk altı ay için bağımsız bölüm başına aylık 500 ABD doları üzerinden maktu gecikme tazminatı; devam eden dönem için ise ilişkin olduğu tarihler itibariyle mahalli rayiçler üzerinden gecikme tazminatı hesabı yapılması gerekirken, belirtilen maktu gecikme tazminatını kararlaştırıldığı dönemi aşacak şekilde uygulayan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bunun yanında davacı tarafça davalıya gönderilen 22.02.2010 tarihli ihtarname kapsamına göre 231.000,00 ABD doları için talepte bulunulduğundan dolayı davalının bu miktar için 22.03.2010 tarihinde temerrüde düştüğü, artan kısım için ise davalının dava tarihinde temerrüde düştüğü gözetilmeksizin, hüküm altına alınan alacağın tümüne 22.03.2010 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi de doğru görülmemiştir....

                    Her ne kadar 5 yıla yakın süre boyunca elektrik faturaları ödenmediği halde davalı tarafından elektrik kesme işlemi yapılmayarak zararın artmasına neden olunması sebebiyle davacının gecikme zammı ve faizden sorumluluğunun hafifletilmesi gerekmekte ise de davanın konusunun icra takibi olmayıp, faturalar olduğu ve faturalarda da faiz veya gecikme zammı tahakkuku bulunmadığı görülmekle bu hususlarda inceleme yapılmasına gerek görülmemiş, davanın temeli icra takibine dayanmadığından davalının kötüniyet tazminatı istemi reddedilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu