GEREKÇE; Dava; başlangıçta çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması istemi ile açıldıktan sonra yargılama sırasında davacı talebini kişisel ilişkinin yatısız olarak yeniden düzenlenmesine dönüştürmüştür. Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Her şeyden önce kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebi "çoğun içinde azda vardır" prensibi gereği kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da içerir. Bu nedenle davacının daha sonra talebini kişisel ilişkinin yatısız olarak yeniden düzenlenmesine dönüştürmesi iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi mahiyetinde değildir. Dosyanın incelenmesinden; tarafların Menderes 1....
Aile Mahkemesinin 02/04/2019 tarih, 2018/159 Esas, 2019/326 Karar sayılı kararının kaldırılmasını, davanın kabulü ile öncelikle müşterek çocuk ve davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin tümden kaldırılmasını, aksi halde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek asgari düzeyde kişisel ilişki tesisine karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep ettiği, dosyanın bu şekilde dairemize gönderildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, velayeti davacı annede olan çocukla davalı baba arasındaki mevcut kişisel ilişkinin kaldırılması yahut değiştirilerek yeniden düzenlenmesi istemine yöneliktir (TMK'nun 323,324 m.leri). TMK'nun 323. m.sine göre, ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir....
Tarafların kişisel ilişkiye yönelik istinaf istemlerinin incelenmesinde ; Mahkeme kararı ve istinaf tarihi dikkate alındığında, o tarihler için kurulan kişisel ilişkinin küçüğün yaş dönemine uygun olarak kurulduğu anlaşılmaktadır Müşterek çocuk istinaf incelemesi tarihi itibari ile 6 yaş içerisindedir. Küçüğün bulunduğu yaş dönemi dikkate alındığında, halen geçerli kişisel ilişkinin küçüğün üstün yararı ile çatışmadığı ve kişisel ilişki kararlarının değişen şartlara göre her zaman yeniden değerlendirilmesi olanağının da bulunduğu dikkate alındığında, dava taraflarının kişisel ilişkiye yönelik istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir. Davalının iştirak nafakasının miktarı ve davacı vekilinin artış oranının belirlenmesine ilişkin talebine yönelik olarak ; Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve kişisel ilişkinin kaldırılması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların ortak çocukları ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı anne tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
çocuğu yurt dışına kaçırmakla tehdit ettiğini, müvekkilin çocuğun kaçırılması yönünden endişeli olduğunu, bu nedenlerle kişisel ilişkinin kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde düzenlenmesinin talep ve dava etmiştir....
öncelikli amacı olması gerektiğini, çocukların şu anda baba yanında kaldığını, onlara bakıcı tutulduğunu engelli çocuğun özel kreşe yazdırıldığını, baba yanında düzenli bir hayat oluşturulduğunu, yeni yerlerine uyum sağladıklarını, bu durumunda gözetilmesi gerektiğini ayrıca velayetin kaldırılması kararının kişisel ilişki kurulmasına engel olmadığını, mahkemenin bu konuda da hüküm kurmamasının hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılması, velayetin davacı babaya verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde velayetin değiştirilmesi davası açtığı, velayetlerin babaya verilmesini istediği, davalının davayı kabulü üzerine velayetlerin babaya verildiği, çocukların her biri için hükmedilen aylık 200'er TL iştirak nafakalarının kaldırıldığı, davacının bu kez Bodrum Aile Mahkemesinin 2014/355 Esas, 2015/662 Karar sayılı dava dosyasında açtığı terditli davada öncelikle velayetin değiştirilerek kendisine verilmesi, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuklar ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istediği, davacının velayetin değiştirilmesine ilişkin talebinin reddedildiği, ancak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilerek, verilen kararın Yargıtay 3....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile velâyet, dolayısıyla kişisel ilişki ve iştirak nafakası yönünden yapılan incelemede, kadının çocuğa karşı fiziksel şiddet uygulaması nedeniyle ceza yargılaması yapılmış ise de iddianame tarihinden sonraki uzman rapor içerikleri, ortak çocuk Sinan'ın duruşmadaki beyanı, kardeşlerin birbirinden ayrılmaması kıstası, velâyet hakkı tedbiren kendisine verilen babanın bu hakkını kullanma yönünde herhangi bir girişiminin olmaması ve velâyet konusundaki talebinin samimi bulunmaması nedenleri ile velâyetlerin anneye verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir durum olmadığı, kişisel ilişkinin yeterli düzeyde tesis edildiği ve iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olarak verildiği gerekçesi ile davacı erkek vekilinin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, T.M.K.’nun 182/2 maddesi uyarınca küçükler yararına kararın kesinleşmesinden itibaren küçük Şeyma Nur için aylık 125 TL, küçük Nisa Nur için aylık 125 TL iştirak nafakası takdiri ile küçüklerin ihtiyaçları için harcanmak üzere davalıdan alınarak velayet hakkı kendisine verilen davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakası istemine ilişkindir. 1) TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
Belirtilen nedenlerle, davacı-davalı erkeğin yoksulluk ve iştirak nafakasına yönelen istinaf isteminin reddine, davalı-davacı kadının ise yoksulluk nafakası miktarına yönelen istinaf isteminin reddine, iştirak nafakası miktarı ile iştirak ve yoksulluk nafakaları yönünden yıllık arttırım talebine yönelen istinaf isteminin kısmen kabulü ile, tarafların sosyal ekonomik durumları, paranın satın alma gücü ve müşterek çocuğun yaşı ile orantılı olağan ihtiyaçlarının değerlendirilmesi suretiyle, müşterek çocuk lehine aylık 400,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş ve yoksulluk ve iştirak nafakasının gelecek yıllarda ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir....