Temyiz Sebepleri 1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalı babanın süreklilik arz edecek şekilde sergilediği olumsuz tutum ve davranışlarından ötürü küçük ile olan kişisel ilişkisini zedelemiş bulunduğundan kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması gerekirken aksi yöndeki kararın bozulmasını talep etmiştir. 2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde; gerekçenin dosya kapsamı ile uyumlu olmadığı, hiç bir haklı sebep yokken çocuğun baba ile kurulan kişisel ilişkinin daraltılamayacağı, çocuğu ile yatılı kişisel ilişkini müvekkil için bir hak olduğu, kişisel ilişkinin daraltılmasını gerektiren bir durumun mevcut olmadığı ileri sürülerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davanın kabulünün gerekip gerekmediği, boşanma ilamı ile düzenlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, kurulan kişisel ilişkinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Somut olayda, her ne kadar, karşı davacı anne anlaşmalı boşanma sırasında karşı davalıdan iştirak nafakası talep etmemiş ise de, doğmamış bulunan bir haktan feragat mümkün olmadığından, velayet hakkı kendisine verilen taraf her zaman için karşı taraftan iştirak nafakası talep edebilecektir. Açıklanan nedenlere, müşterek çocuk Derin Dua'nın yaşı, ihtiyaçları ve giderleri ile tarafların mali ve sosyal durumlarına göre; mahkemece, çocuğa aylık 1.00,00- TL iştirak nafakasına karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir husus bulunmadığından; davacı/karşı davalının istinaf başvurusunun bu yönden de esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
iştirak nafakası davası yönünden HMK'nun 353/1- b-2 ve 362/(1)-a maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİYLE karar verildi....
dışana çıkışı ve eğitim görebilmesine izin belgesi talep ettiğini, ancak davalı babanın kötü niyetli olarak bu izni vermediğini, açılmış olan nafaka davalarına karşı bu davayı koz olarak kullandığını belirterek müşterek çocuk Zehra Selin'in eğitim amaçlı yurt dışına çıkışına ve eğitim görmesine izin verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre müşterek çocuk için aylık 1.000,00- TL olarak tespit edilen iştirak nafakası, tarafların sosyal durumları ile çocuğun ihtiyaçları gözetildiğinde, az olduğundan,iştirak nafakasına yönelik kadının istinaf itirazlarının da kabulü ile çocuk yararına iştirak nafakasının 2.000,00- TL olarak takdiri gerekmiştir. 2- KİŞİSEL İLİŞKİYE YÖNELİK YAPILAN İSTİNAF TALEBİ İNCELEMESİNDE; Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK m.182/2). Çocuğun üstün yararı belirlenirken de onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....
SONUÇ: Davacı erkeğin velayet, iştirak nafakası ve kişisel ilişkiye yönelik karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri gereğince kabulüne, Dairemizin 12/10/2015 tarih .... karar sayılı onama ilamının, velayet, iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönlerinden kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple velayet yönünden BOZULMASINA, bu bozma sebebine göre kişisel ilişki ve iştirak nafakasının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, davacı erkeğin diğer itirazlarının ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple reddine, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 12.12.2016 (Pzt.) ......
Davacının velayet değişikliği talebi reddedildiğinden iştirak nafakası talebi de reddedilmiştir. Mahkememizce alınan 16/09/2020 tarihli sosyal inceleme raporunda mevcut kişisel ilişki şeklinin devam ettirilmesinin çocuğun yararına olduğu bildirildiğinden ve anlaşmalı boşanma sırasında belirlenen kişisel ilişkinin genişletilmesini gerektirir bir durum ispat edilemediğinden kişisel ilişkinin yeniden belirlenmesi talebi de reddedilmiştir." gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Davacı erkeğin dava dilekçesinde ortak çocuğun yurt dışına çıkarılması halinde babadan muvafakat alınmasına dair talebi olmadığı halde talep aşılarak "Davalı annenin Rusya vatandaşı olması sebebi ile ortak çocuğun yurt dışına çıkarılmak istenmesi halinde davacı babanın da muvafakatının aranmasına," karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.01.2017(Prş.)...
ortak çocuğun en az 2 ay süre ile davacı babanın yanında kalacak şekilde ve yine davacı babanın her türlü iletişim vasıtalarından faydalanmak suretiyle ortak çocuk ile kişisel ilişki kurulması talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece 2012 doğumlu ortak çocuk Suda Naz’ın velayeti davalı-davacı anneye verilmiş, davacı-davalı baba ile de kişisel ilişki tesis edilmiştir. Davalı-davacı kadın, çocuğun yaşı ve babanın yaşam tarzı itibari ile çocukla babanın yatılı kişisel ilişki kurulmamasını talep etmiştir....