Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece asıl dava yönünden "tapu kaydının davalı ... adına olmadığı, davanın açılmasından sonra usulsüz kesinleşmeye binaen el değiştirdiği, bu durumda bu dosyaya konu davanın konusunun kalmadığı" gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de 15.10.2015 tarihli bozma ilamında da işaret edildiği üzere; asıl davada bağıştan rücu koşulunun gerçekleşmediğinin saptanması hâlinde tapunun önceki kayıt maliki ... dönmüş olmasının yolsuz tescil hükmünde olacağı kuşkusuzdur Ayrıca, birleşen davanın görülebilirlik koşulu asıl davanın haklı olup olmadığının saptanmasına bağlıdır. Öncelikle bağıştan rücu koşuluyla açılan davada bağıştan rücu koşulunun oluşup oluşmadığının belirlenmesi, koşulun oluşmadığının anlaşılması hâlinde sonraki temliklerin iyiniyetli olup olmadığının araştırılması gerekeceği tartışmasızdır....

    Davacı her ne kadar bağıştan dönmek istediğini 7.11.2003 tarihinde açtığı tapu iptal davası ile ortaya koymuş ise de bağştan rücu koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ancak açılan ve 18.7.2006 tarihinde kesinleşen mahkeme kararı ile saptanmış bulunmaktadır. Salt bağıştan rücu ettiğini davalıya bildirilmiş olması, davacının eldeki davadaki gibi talepte bulunmasına olanak verecek nitelikte olmayıp, ayrıca bağıştan rücu koşullarının oluşup oluşmadığınında saptanması gerekir. Davaya konu olayda bağıştan rücu koşullarının var oludğu 18.7.2006 tarihinde kesinleşen mahkeme kararıyla belirlenmiş olup, davacı ancak bu tarihten itibaren talepte bulunma hakkına sahiptir. Eldeki dava ie 3.7.2007 tarihinde tapu iptal davasının kesinleşme tarihi olan 18.7.2006 tarihindeh itibaren 1 yıllık süre geçmeden açıldığından davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir....

      Cevap dilekçesi: Davalı Hüseyin Öztürk cevap dilekçesinde; mehir senedinde belirtilen tüm eşyaları aldığını, düğünde takılan altınların takı merasiminden sonra davacının kardeşi Leyla tarafından alındığını, düğünden sonra tarafların Ankara'ya yanlarına geldiklerinde davacının kendisine davalının borçlar için altınları istediğini, kendisinin de vermediğini söylediğini, daha sonra altınların farklı farklı olduğunu belirterek bunları tek tip olarak birleştirilmesini talep ettiğini, kendisinin davacının verdiği altınları kuyumcuya götürerek 30 gramlık 5 adet bilezik yaptırarak kendisine teslim ettiğini, davacının altınlarını ve diğer eşyalarını giderken yanında götürdüğünü, mehir senedinin 80 gram altın olarak konuşulduğunu, ancak en son kuyumcuda takılanlarla birleştirilip alınan altınların da mehir senedine yazılmak sureti ile mehir senedinin 150 gram olarak düzenlendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL - TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada: Davacı; akrabalarının yardımıyla tanıştığı davalı ile 14/01/2012 tarihinde evlendiklerini, 729 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün bedelini kendisinin ödemesine rağmen 25.01.2012 tarihinde davalı adına tapuya kaydedildiğini, anılan taşınmazın tadilat ve eşya masraflarını da kendisinin karşıladığını, yine maliki olduğu 229 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 8 nolu bağımsız bölümün intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetini 16.02.2012 tarihinde davalıya bağışladığını, davalı ile olan evliliğinin fiilen 3 ay kadar sürdüğünü, mevduatının tükenmesi nedeniyle davalının ...’na giderek geri dönmediğini, yanına gittiğinde ise çeşitli bahanelerle kendisini kovduğunu, davalının evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ile davalının oğlu Sefer evlenirken 26/07/2007 tarihli mehir senedi düzenlendiği, mehir senedinin davalı tarafından imzalandığı, davalının, davacının kayın pederi olduğu bu nedenle taraflar arasında Aile Hukuku'ndan kaynaklı bir ilişkiden bahsedilemeyeceği, mehir senedine dayalı olarak davalı kayın peder aleyhine açılan işbu davada verilen kararın istinaf inceleme görevinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesine ait olduğu anlaşılmakla dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- İstinaf incelemesinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın istinaf incelemesi için, görevli Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 6100 sayılı HMK.nın 352/1- a maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda OYBİRLİĞİ ile KESİN olarak karar verildi....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; sunulan mehir senedinin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, tanık beyanlarıyla mehir yapıldığının sabit olup, ayrıca yemin delilinin hatırlatılmamasının da hatalı olduğunu belirterek davanın kabulü gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

        Hukuk Dairesinin 2012/19289 esas 2013/11737 Karar sayılı ilamında işaret edildiği üzre bağıştan rücu edilmesine engel teşkil etmemesine göre; davalılar açısından bağıştan rücu koşulları oluşmakla davanın reddi kararında isabetsizlik yoktur. İzah edilen nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı Süleyman'ın mehir edimini ifa etmekle sorumluluğunun kalmadığını, davacının ziynetleri alarak evi terk ettiğini, bağışlamadan rücu ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...'in davalı 2. eşinin ısrarları üzerine 1713 ada 81 parselde bulunan 11 nolu meskeni davalıya bağışladığını, ancak ölümünden önce uzun süre yatalak hasta olan murisle davalının hiç ilgilenmediğini, bağıştan rücu koşullarının oluştuğunu, muris sağ iken davalıya karşı dava açamayacak durumda olduğunu ileri sürüp tapu kaydının iptali ile muris ...ın mirasçıları adına tescilini olmazsa tenkis istemişler, yargılama sırasında tenkis isteği tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiştir. Davalı, bağıştan dönmek için bir sebep olmadığından murisin hayatta iken dava açmadığını, eşine çok iyi baktığını bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu şartlarının oluşmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, murisin maliki olduğu 5527 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki payını semt spor sahası yapılması amacıyla davalı belediyeye bağışladığını, aradan geçen uzunca süreye rağmen bağışlama amacının davalı belediye tarafından yerine getirilmediğini ileri sürerek, murisin bağışladığı pay için bağıştan rücu sebebiyle davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir....

            UYAP Entegrasyonu