Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bağıştan dönme (rücu) sebebi olarak, basit olayların kabulü halinde bağıştan yararlanan kişiyi, bağışlayanın baskısı altında tutmak sonucunu doğurur ve hak duygularını zedeler, irade serbestisinin kısıtlanmasına neden olur. Bağıştan rücu sebebini oluşturan olayların nitelikleri, kapsamı, meydana geliş sebebi ve özellikle önem dereceleri gözetilerek delillerin değerlendirilmesi gerekir. Eldeki davada; davalı tarafından davalı aleyhine Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/63 E sayılı dosyasında davacı aleyhine düğünde takılan altınların düğünden sonra davacı tarafından alındığı iddia edilerek açılan davada, davalıya düğünde takılan altınların davacı tarafından düğünden sonra alındığı kabul edilerek davacıdan tahsiline karar verilmiş olup, bu dosyada altınların davalıya bizzat davacı tarafından takıldığı hususunda bir tespit yapılmamıştır. Davacının öncelikle düğündeki tüm altınları kendisinin taktığını ispat etmesi gerekir....

Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davada kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, kaldı ki davada dayanılan bazı basın organlarında çıkan haberlerin kaynağının kendisi olmadığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava rücu sebebine ıttıla gününden itibaren 1 yıllık süre içerisinde açılmadığından ve bağışlamadan rücu koşulları gerçekleşmediğinden söz edilerek reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Eldeki davada öncelikle üzerinde durulması gereken husus, bağıştan rücu için Borçlar Kanununun 246.maddesinin ilk fıkrasında öngörülen hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin tespitidir. Mahkemece, rücu sebebine ıttıla gününden itibaren 1 yıllık süre içerisinde açılmadığı ve bağışlamadan rücu koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; bağışlayanın, bağışlamadan rücu için rücu sebebini öğrendiği günden başlayarak 1 yıl içinde rücu beyanını açıklaması yeterlidir....

    Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mehir ediminin ifa edildiğini, taraflar arasındaki boşanma davasının halen derdest olduğunu, bağıştan rücu haklarını kullandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 1- Davacının mehir senedinden kaynaklı ziynet eşyası alacağı talebinin REDDİNE, 2- Davacının mehir senedinden kaynaklı eşya alacağı talebinin KABULÜ ile, bilirkişi Murad Küçüksaraç'ın 10/03/2022 tarihli raporunda değeri belirlenen, - 1 adet Yatak odası takımı (2.200,00 TL) -1 adet 6 Kişilik yemek masası takımı (2.200,00 TL) -1 adet grubu (2.100,00 TL) -1 adet Arçelik marka Buzdolabı (1.600,00 TL) -1 adet Arçelik marka Fırınlı ocak (1.100,00 TL) -1 adet Bosch marka Çamaşır makinesi (1.100,00 TL) -1 adet Bosch marka Bulaşık makinesi (1.000,00 TL) -4 adet 6 m2 Halı (600,00 TL) -1 adet 4 m2 Halı (100,00 TL) -1 adet 1x3 m....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, evlilik birliği sırasında 07.05.1999 tarihinde maliki olduğu 4 ve 7 numaralı bağımsız bölümleri davalıya bağış yoluyla devrettiğini, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/174 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile boşandıklarını, davalının çeşitli zamanlarda kendisine tehdit ve hakaret içeren sözler söylediğini, ortak hayatı sürdürmeye imkan vermediğini, bu durumun da bağıştan rücu sebebi olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların bağıştan rücu sebebiyle tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, aynı isteğin ... 3....

      Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından iddia edildiği cins ve miktarda ziynet eşyası takılmadığını, bağıştan rücu ettiklerini, davacı evi terk ettikten sonra evin anahtarının davacıda olduğunu, bu nedenle bir kısım eşyalarını götürdüğünü, götürebileceği eşyalar için dava açmasının iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığını, davacının babası tarafından verilen herhangi bir çeyiz parası olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

      Hukuk Dairesi'nin 2012/5462 E 1064 K sayılı kararı ile "mehir senedinin geçerli olduğu ve dava tarihi itibariyle mehir senedine bağlı alacağın muaccel olmadığı" gerekçesiyle, davacı vekilinin bu yöndeki itirazlarının reddine karar verildiği, Ankara 11. Aile Mahkemesi'ndeki davanın 21.12.2016 tarihinde açıldığı ve kararın kesinleştiği, dava konusu edilen mehir senedinin 21.06.2003 tarihinde düzenlendiği ve 350 gr karşılığı mehir senedinin 5 yıl içinde davalı tarafından davacıya verileceğinin taahhüt edildiği, mehir senedinin vade tarihinin 21.06.2008 tarihinde dolduğu, Ankara 1. Aile Mahkemesindeki 2009/801 esas sayılı dava dosyasının 17/06/2009 tarihinde açılmış olduğu, dava tarihinde mehir senedi alacağının muaccel olduğu, davacı vekilinin dava dosyasındaki "mehir senedi alacağına ilişkin talebinin feragat etmesi nedeniyle talebin reddine" karar verildiği ve kararın 08/03/2010 tarihinde kesinleştiği" gerekçesiyle, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki bağıştan rücu davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, 2006 yılında davacılardan ... ile evlenen davalı ile aralarında taraflar evlenirken yöresel adet gereği çeyiz eşya senedi düzenlediklerini, senet içeriğindeki eşyaların davalıya bağışlandığını, tarafların boşandığını bu nedenle çeyiz senedinin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın hak düşürücü sürenin sona ermiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, mehir senedindeki altınlar ve Oyak hesabındaki alacak kalemleri yönünden reddine, mehir senedinde yazılı ev eşyaları ile kişisel eşyalar yönünden toplam bedeli 15.200.00 TL ile. araç yönünden 4.500.00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taşınmaz hukukuna ilişkin olarak açılan davada Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Çorum Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, bağıştan rücu hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, eşe bağışlanan taşınmazın tapu iptali ve tescil isteğinin 4787 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre aile mahkemesinde çözüme kavuşturulması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Çorum Aile Mahkemesi ise, davanın BK 244. maddeden kaynaklandığı, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusundaki uyuşmazlığın Borçlar Kanunu hükümlerine göre genel mahkemede çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

            Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davada kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, kaldı ki davada dayanılan bazı basın organlarında çıkan haberlerin kaynağının kendisi olmadığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; dava, rücu sebebine ıttıla gününden itibaren 1 yıllık süre içerisinde açılmadığından ve bağışlamadan rücu koşulları gerçekleşmediğinden söz edilerek istek reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Eldeki davada öncelikle üzerinde durulması gereken husus, bağıştan rücu için Borçlar Kanununun 246.maddesinin ilk fıkrasında öngörülen hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin tespitidir. Mahkemece, dava rücu sebebine ıttıla gününden itibaren 1 yıllık süre içerisinde açılmadığından ve bağışlamadan rücu koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; bağışlayanın, bağışlamadan rücu için rücu sebebini öğrendiği günden başlayarak 1 yıl içinde rücu beyanını açıklaması yeterlidir....

              UYAP Entegrasyonu