WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, “davalının birikimleri ve ziynet eşyalarının bedelleri ve davalının yakınlarının maddi katkıları ile dava konusu taşınmazın alındığı, hatta daha sonra kredi borçlarını da davalının ödediği, davacının bu nedenle dava konusu taşınmazı davalı adına yapılmasını istediği, bu şekilde bağışta bulunduğu, bağıştan rücu talebi bulunmadığı gibi buna ilişkin herhangi bir beyanı da olmadığı, taşınmazın davalının kişisel malı olduğu gerekçesi ile davanın reddine” karar verilmesi üzerine; hüküm, esası bakımından davacı vekili, avukatlık ücreti bakımından katılma yolu ile davalı vekili taraflarından temyiz edilmiştir. Taraflar 13.08.1993 tarihinde evlenmişler, 07.01.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabul edilmesi üzerine hükmün kesinleştiği 03.03.2010 tarihinde boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. (TMK.nun 225/2)....

    Davalının çeke ilişkin açtığı senedin iptali davası İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1120 esas 2018/21 karar sayılı kararıyla 675 sayılı KHK nın 16. Maddesi ve 670 sayılı KHK nın 5. Maddesi gereğince kesin olarak dava şartı yokluğundan usulden reddedildiği anlaşılmaktadır. Borca dayanak senet, senet lehdarı vakfın kapanmış olması ve şartın gerçekleşmesinin mümkün olmaması nedeniyle davalı lehine bağıştan rücu şartlarının oluştuğunun kabulü gerekmektedir. Mahkemece davacının itirazın iptali talebinin reddine ilişkin verilen karar usul ve yasaya uygundur....

    Davalının çeke ilişkin açtığı senedin iptali davası İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1120 esas 2018/21 karar sayılı kararıyla 675 sayılı KHK nın 16. Maddesi ve 670 sayılı KHK nın 5. Maddesi gereğince kesin olarak dava şartı yokluğundan usulden reddedildiği anlaşılmaktadır. Borca dayanak senet, senet lehdarı vakfın kapanmış olması ve şartın gerçekleşmesinin mümkün olmaması nedeniyle davalı lehine bağıştan rücu şartlarının oluştuğunun kabulü gerekmektedir. Mahkemece davacının itirazın iptali talebinin reddine ilişkin verilen karar usul ve yasaya uygundur....

      Davalının çeke ilişkin açtığı senedin iptali davası İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1120 esas 2018/21 karar sayılı kararıyla 675 sayılı KHK nın 16. Maddesi ve 670 sayılı KHK nın 5. Maddesi gereğince kesin olarak dava şartı yokluğundan usulden reddedildiği anlaşılmaktadır. Borca dayanak senet, senet lehdarı vakfın kapanmış olması ve şartın gerçekleşmesinin mümkün olmaması nedeniyle davalı lehine bağıştan rücu şartlarının oluştuğunun kabulü gerekmektedir. Mahkemece davacının itirazın iptali talebinin reddine ilişkin verilen karar usul ve yasaya uygundur....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK.'nın 244/3. TBK.'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. 3.3....

        dan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacının şahsi eşya listesinde yazılı olan ve bilirkişi Yakup Beyoğlu'nun 24/11/2015 tarihli raporunda mevcudiyeti ve bedelleri tespit edilen eşyaların toplam bedeli olan 8.893,20 T.L'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir . 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Davaya konu mehir senedini davalılar birlikte imzalamışlardır . Mehir senedinde yeralan eşyaların (buzdolabı, çamaşır makinesi, üçlü fırın, koltuk takımı, halı) davacıya tesliminden her iki davalı da sorumludur . Davacı ve davalı ...'ın bağımsız konutta yaşamış olmaları mehir senedini imzalayan davalı ...'in sorumluluktan kurtulmasını sağlamaz ....

          Evliliğin teminatı noktasında, evliliğin sonlanması sonrasına ilişkin mehir, mehri müeccel olarak nitelendirilir ve mehri müeccel sebebiyle alacak istemli açılan davalar genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülür. (E: Yargıtay 3 HD 2019/482 E. 2019/379) Somut uyuşmazlıkta ise; davacı 28/09/2017 tarihli mehir senedine dayalı olarak, evlilik nedeni ile hediye edilecek ziynet aksi halde ziynet bedelleri parasının davalıdan tahsilini istemiştir. Taraflar arasındaki resmi evlilik ise, 30/09/2017 tarihinde yapılmıştır. Davaya dayanak mehir senedi evliliğin sonlanması sonrasına ilişkin olmayıp evliliğin kurulması ve devamı sebebine dayalı düzenlenmiştir. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanununun 2.kitabında yer almakta olan 226.maddesinde düzenlenmiş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Aile Hukuku prensiplerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Oysa; dava, Asliye Hukuk Mahkemesince incelenerek karara bağlanmıştır....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Asıl dava dilekçesinde; tarafların ........2009 tarihinde evlendiklerini ancak aralarındaki şiddetli geçimsizlik nedeniyle davacı tarafından boşanma davası açıldığını ve davanın halen devam ettiğini, tarafların evlendikleri gün ........2009 tarihli mehir senedinin düzenlendiğini, mehir senedinde yazılı bulunan altınlar ile davacının babasının çalıştığı yerden davacıya takılan bileziğin, davacının evden kovulması nedeniyle davalılarda kaldığını ayrıca söz konusu mehir senedinde davacıya bağışlanan ev eşyaları ile davacının ailesi tarafından hediye edilen eşyaların da davalılarda kaldığını belirterek mehir senedinde yazılı bulunan ... ayar altın bilezik, yatak odası takımı, oturma grubu, ... adet halı ile düğünde davacıya takılan ... adet ... ayar altın bileziğin aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedellerinden şimdilik ....300,00 TLnin yasal...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, İkisu Köyü Merkez Camisinin giderlerinde kullanılması amacıyla 1615 parsel (yenileme ile 465 ada 6 parsel) sayılı fındık bahçesi vasfındaki taşınmazını İkisu Köyü tüzel kişiliğine bağışladığını, Trabzon ilinin Büyükşehir olmasının ardından dava konusu taşınmazın davalı belediyeye temlik edildiğini ve cami giderlerinin karşılanmasının mümkün olmadığını, yine 1616 parsel (yenileme ile 465 ada 5 parsel) sayılı fındık bahçesi vasfındaki taşınmazdan elde edilen gelirin, Hacı......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, Almanya'da aldığı yardım parası ile geçindiğini, davalı kızkardeşi ...'in, 647 ada 81 parsel sayılı taşınmazının varlığının öğrenilmesi halinde yardım parasının kesileceği telkini üzerine maliki olduğu çekişme konusu taşınmazı muvazaalı olarak rücu şartlı hibe ile davalıya devrettiğini, amacının tehlike geçtikten sonra taşınmazı geri almak olduğunu, okuma yazma bilmediğini, devrin niteliğini de anlamadığını ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, hile ve muvazaa iddialarının aynı anda ileri sürülmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                UYAP Entegrasyonu