KARŞI OY YAZISI Dava, kişilik haklarına yapılan haksız saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı düğün töreni öncesi, davalı ...'ün kuaför dükkanında saçını yaptırdığını diğer davalı ...'ün fotoğraf sütüdyosunda ise resim çektirdiklerini, davalı ...'ün çekilen bu resimleri ...'e verdiğini onun da kendilerinden izin almadan katolog yaptırarak orada kullandığını, resimlerin bir çok müşteri ile paylaşıldığını belirterek, davalı ...'ün bu fotoğrafı kullanmaktan men edilmesini, izinsiz kullanımdan dolayı ise manevi zararların tazminini talep etmiştir. Mahkemece kişilik haklarına yapılan saldırının sona erdiği belirtilerek men talebinin konusuz kalması nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin de esastan reddine karar verilmiştir. TMK'nın 24 ve 25. maddesine göre "Hukuka aykırı olarak kişilik hakları saldırıya uğrayan kimse bunlara karşı korunmasını isteyebilir....
Bu haliyle dava, kişilik haklarına saldırılan kimse tarafından, saldırıda bulunanlara karşı açılan, etkisi devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespiti talebinden ibaret olup, Türk Medeni Kanununun 25/1. maddesine dayanmaktadır. Dava tarihinden önce 1.10.2011 tareihinde yürürlüğe girmiş olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2'nci maddesine göre, aksine bir düzenleme bulunmadıkça şahısvarlığına ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemesi görevlidir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2019 NUMARASI : 2018/166 ESAS - 2019/640 KARAR DAVA KONUSU : Kişilik Hakları (Kişilik Haklarına Saldırının Önlenmesi) KARAR : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Cebeci Asri Mezarlığında bulunan 126- P213 ada numaralı mezarlıkta defnedilmiş olan Havva Geçer'in kızı, Ayten Rastgeldi'nin kızkardeşi, dolayısı ile her ikisininde mirasçısı olduğunu, mezarlığa önce Havva Geçer'in, sonra Ayten Geçer'in, son olarak da Ayten Rastgeldi'nin kızı, davalının eşi olan Ayşe Rastgeldi Kaysı'nın defnedildiğini, davalının mezarın aslını bozarak, yeni mezar yaptırdığını, müvekkilinin muvafakatini almadan mezar taşı üzerine vefat eden eşinin resmini bastırdığını, mezarlığa sadece davalının eşinin fotoğrafının yaptırılmış olmasının müvekkilinin annesi ve kız kardeşinin hatırasını zedelediğini, müvekkilinin kişilik haklarına yapılan haksız ve hukuka aykırı saldırının durdurulmasına, mezarlık yerinin eski hale getirilmesine karar verilmesini talep...
Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Somut olayın, davacının, avukatı olan davalıların, ... den davacı adına ihaleye girerek satın aldıkları taşınmazı adlarına tapuya tescil ettirmeleri şeklinde gerçekleştiği, davalıların bu eylemlerinin, davacının kişilik haklarına saldırı olarak nitelendirilemeyeceği tartışmasızdır, Hal böyle olunca, Mahkemece açıklanan bu olgular gözetilerek, manevi tazminat isteğinin reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmalarına kararı verilmesi doğru değildir....
ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespiti istiyebilir....
Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır, hükmü düzenlenerek kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. Aynı Kanunun 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmıştır. 6098 sayılı Borçlar Kanunu 58. maddesi (E. Borçlar Kanununun 49. maddesi) kişilik haklarının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir hükmü düzenlenmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK'nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2024 NUMARASI : 2023/631 Esas, 2024/107 Karar DAVACI : VEKİLİ DAVALI DAVANIN KONUSU : Kişilik Haklarına Yönelik Saldırının HukukaAykırılığının Tespiti/Yayının Durdurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonucunda mahkemece davanın usulden reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü. İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ...'nin 24.05.2023 tarihinde internet sitesi ve Twitter hesabı altında paylaştığı '...'...
TMK. nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. Aynı kanunun 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı belirtilmiş, BK. nun 49. maddesinde de saldırının yaptırımı düzenleme altına alınmıştır. Görüldüğü üzere, Anayasa'da ve yasalarda kişinin hak arama özgürlüğü ile kişilik değerleri güvence altına alınmıştır. İşte bu noktada, hak arama özgürlüğü ile kişilik hakları karşı karşıya gelmiş olabilir. Sorun bu değerlerden hangisine üstünlük tanınacağı noktasında toplanmaktadır. Bir taraftan kişinin hak arama özgürlüğü güvence altına alınmışken, diğer taraftan kişilik hakları da Anayasal ve yasal güvence altına alınmıştır. Buna karşın kişi, hakkını ararken, karşı yanın kişilik değerlerine saldırıda bulunabilir. Onu hukuka aykırı bir eylemle suçlayabilir. Hukukun, karşı karşıya gelen bu iki değeri aynı konuda ve zamanda koruma altına aldığı düşünülemez....
Türk Medeni Kanununun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılacak saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde de, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yoluyla korunacağı açıklanmış, Borçlar Kanununun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Somut olayda; davacı tarafından davalılara ait güneş enerjisi sisteminin su sızdırması nedeniyle elatmanın önlenmesi istemiyle dava açıldığı, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/2239 E. 2010/1244 K. sayılı kararı ile yargılamalar sırasında güneş enerji sistemi kaldırıldığından dava konusuz kaldığı belirtilerek hüküm ihtihazına yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece dinlenen tanıklar davacının dairesinin zarar görmesi nedeniyle başka yerde kalmak zorunda kaldığını bildirmişler ise de, bu yön kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmayıp, davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu somut delillerle kanıtlanamamıştır....