maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 6098 Sayılı TBK 50/1 maddesine göre zarar gören zararını ve zarar görenin kusurunu ispat yükü altındadır. 6098 Sayılı TBK 58. fıkra gereğince kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören uğradığı manevi zarara karşı manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. Maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmıştır. Tüzel kişinin ekonomik faaliyetini yürütürken kazandığı saygınlık, onun kişisel değerleri içinde yer alır. Ticari şeref ve haysiyetin çiğnenmesi, onun ekonomik yaşam içindeki yerini ve durumunu sarsabilir. Ekonomik itibar da tüzel kişinin şeref ve haysiyetinin bir görüntüsüdür. Tüzel kişinin ekonomik faaliyetleri de toplum tarafından değerlendirilmektedir....
Bu anlamda, davalının hâkim tarafından kınanması, hukuka aykırı olan saldırının tespiti olarak nitelendirilmiştir. Bunun tersine, kişilik hakkının hukuka aykırı olarak ihlal edildiğini tespit eden kararın, kınama kararı olarak nitelendirilebileceği de ileri sürülmüştür. Buna karşılık, her iki karar farklı amaca hizmet eder. Gerçekten, tespit kararı sadece kişilik haklarına yönelik saldırının hukuka aykırılığını tespit ederken kınama kararı, saldırının hukuka aykırılığının tespitinin yanında saldırının kınanmasını da kapsamına alır (Atlan, H., s. 281, 282). Bu anlamda TMK m. 25/2 hükmüne dayanan saldırının hukuka aykırılığının tespiti kararından farklı olarak kınama kararı verilebilmesi için manevi tazminat koşullarının gerçekleşmesi gerekir. Tespit kararı, kişilik hakkı saldırıya uğrayanın talebi üzerine verilebilir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2024/82 Esas KARAR NO:2024/81 DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:05/02/2024 KARAR TARİHİ:14/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkiline yönelik tahkir edici sözleri ve gerçeğe aykırı suç isnadı ile müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğundan işbu saldırının durdurulması için ihtiyati tebdir kararı verilmesine, yapılacak yargılama neticesinde -------- adresine erişimin kalıcı olarak engellenmesine, davalının eylemleri sebebiyle meydana gelen haksız rekabetin tespiti ve men’i, kişilik haklarına yönelik saldırının tespiti ve kınanmasına davalarının kabulü ile, 100.000,00-TL manevi tazminatın, haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına...
Bu anlamda, davalının hâkim tarafından kınanması, hukuka aykırı olan saldırının tespiti olarak nitelendirilmiştir. Bunun tersine, kişilik hakkının hukuka aykırı olarak ihlal edildiğini tespit eden kararın, kınama kararı olarak nitelendirilebileceği de ileri sürülmüştür. Buna karşılık, her iki karar farklı amaca hizmet eder. Gerçekten, tespit kararı sadece kişilik haklarına yönelik saldırının hukuka aykırılığını tespit ederken kınama kararı, saldırının hukuka aykırılığının tespitinin yanında saldırının kınanmasını da kapsamına alır (Atlan, s. 281, 282). 34. Bu anlamda TMK m. 25/2 hükmüne dayanan saldırının hukuka aykırılığının tespiti kararından farklı olarak kınama kararı verilebilmesi için manevi tazminat koşullarının gerçekleşmesi gerekir. Tespit kararı, kişilik hakkı saldırıya uğrayanın talebi üzerine verilebilir....
Bu anlamda, davalının hâkim tarafından kınanması, hukuka aykırı olan saldırının tespiti olarak nitelendirilmiştir. Bunun tersine, kişilik hakkının hukuka aykırı olarak ihlal edildiğini tespit eden kararın, kınama kararı olarak nitelendirilebileceği de ileri sürülmüştür. Buna karşılık, her iki karar farklı amaca hizmet eder. Gerçekten, tespit kararı sadece kişilik haklarına yönelik saldırının hukuka aykırılığını tespit ederken kınama kararı, saldırının hukuka aykırılığının tespitinin yanında saldırının kınanmasını da kapsamına alır (Atlan, s. 281, 282). 34. Bu anlamda TMK m. 25/2 hükmüne dayanan saldırının hukuka aykırılığının tespiti kararından farklı olarak kınama kararı verilebilmesi için manevi tazminat koşullarının gerçekleşmesi gerekir. Tespit kararı, kişilik hakkı saldırıya uğrayanın talebi üzerine verilebilir....
Aynı yasanın 9. maddesinde ise içerik nedeniyle hakları ihlal edilen kişilerin önce içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına müracaat etmesi gerektiği, iki gün içerisinde talebi yerine getirilmez ise 15 gün içinde Sulh Ceza Mahkemesine başvurarak içeriğin yayından çıkarılmasını talep edebileceği düzenlenmiştir. Diğer yandan MK'nun 24. maddesine göre "hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir." MK 25 "Davacı hakimden, saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir" hükümleri getirmiştir. Öğretide belirli bir olayı düzenleyen iki ayrı kanun aynı zamanda yürürlükte olduğu durumlarda yasaların olayı düzenleyen hükümleri arasında bir çelişki yoksa sorun da yoktur. Davacı dilerse 5651 sayılı kanun gereğince......
Dava, haksız şikayet nedeniyle kişilik haklarının ihlaline dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, davalılar tarafından .... Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyuruları ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu ileri sürerek, uğradığı zararın davalılar tarafından ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalıların salt şüpheye dayalı olarak şikayette bulunmuş olmalarının davalılar bakımından hak arama hürriyetinin kullanılması anlamında hukuka uygunluk nedeni olmayıp davacı açısından anayasal şikayet hakkı ile kişilik hakları dengesinin bozulmuş olduğu gerekçesiyle davacının kişisel haklarına saldırının varlığı kabul edilerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “kişilik haklarına yönelik saldırının hukuka aykırılığının tespiti ile durdurulması, kaldırılması ve üçüncü kişilere duyurulması” davasından dolayı, bozma kararı üzerine direnme yoluyla İstanbul 12....
Dava, kişilik haklarına saldırıya dayalı manevi tazminat ve saldırının önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, İstanbul Barosu'na kayıtlı olarak, bağımsız çalışan bir avukat olduğunu, davalının içerik sağlayıcısı olduğu site üzerinden çeşitli tarihlerde yaptığı yayınlar ile kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek manevi tazminat ve saldırının önlenmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, davalının, davaya konu edilen yazılarda kullandığı ifadeler ile davacıyı mesleki açıdan kötülediğini ve kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek, manevi tazminat istemin kısmen kabulüne ve saldırının önlenmesine karar vermiştir. Davaya konu yazıların içeriğinde kullanılan ve mahkemece tazminat verilmesine gerekçe sayılan ifadeler, eleştiri niteliğinde olup davalının değer yargısını içermektedir....
Türk Borçlar Kanunu: Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir (Madde 58). 4721 sayılı TMK’nın 24. maddesinde hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırı karşısında, saldırılan kimseye hukuki koruma sağlanacağı, kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına yapılan her saldırının hukuka aykırı olduğu, Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesinde ise şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişinin, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebileceği hükme bağlanmıştır. 5.3. Dürüstlük kuralı: Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca “herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır....